‘Ameliyattan değil obez olmaktan korkun’

Son günlerde yaşanan ölümlerden sonra mide küçültme operasyonları yine çok tartışılır oldu. İzmir’de obezite alanında hizmet veren genel cerrah Prof. Dr. Haluk Ünalp, kendisinin de ameliyat olduğunu, 2 yılda 32 kilo verdiğini söyledi ve konuyu bizim için masaya yatırdı

HACER ÖNOGLU ÜLGER

İzmir'de obezite alanında hizmet veren genel cerrah Prof. Dr. Haluk Ünalp, bundan 2 yıl öncesine kadar kendisi de obeziteye yakalanmış bir doktor. Hastalarına fazla kilo almamaları için yapması gerekenleri anlatırken ya da obezite ameliyatlarının ardından nasıl yaşamaları gerektiğini öğretirken bir bakmış ki kendisi tam 96 kilo.

FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI
Standart diyetler ya da sporla kontrol altına alamadığı kilolarından kurtulmak için bu sefer kendisi yatmış ameliyat masasına. 2 yılda verdiği 32 kilodan kurtulmak, ona hayatının yanı sıra mesleğinde de farklı bakış açıları kazandırmış. Obezitenin bir veba gibi yayıldığını söyleyen Prof. Dr. Haluk Ünalp, Türklerin yeme alışkanlığında yağlı ve tatlıların ağırlıkta olmasının da tehlikelerine dikkat çekerek, "Doğrusu, Akdeniz tipi beslenme" diyor. Metabolik cerrahinin Türkiye'ye yerleşmesine emek vermiş hekimlerden biri olan Prof. Dr. Haluk Ünalp, hastalarının yaşadıklarını birebir tecrübe eden bir doktor olarak başından geçen süreci ve kilo almadan sağlıklı yaşamanın sırlarını anlattı.

'PERFORMANSIM DÜŞTÜ'
2 yıl önce hızla kilo almaya başladığınızda hayatınız bundan nasıl etkilendi?
Durdurulamaz bir kilo artışım oldu. Boyum 1.66 ve kilom 96'ya kadar geldi. Bu benim bütün yaşantımı, mesleğimi olumsuz etkilemeye başladı. Mesela daha önce 4 tane büyük ameliyata girip çok yorulmadan çıkabilirdim ama gittikçe performansım düştü. Bu sayı, 1-2 ameliyata inmeye başladı. Daha çabuk yoruluyordum. Dahası laboratuvar değerlerim bozulmaya başladı. Kolesterolüm yükseldi, hipertansiyon çıktı. Kalp sorunu çekmeye başladım. Diyabet hastası adayı oldum. Uzun süreler diyetle ve kontrollü yaşam tarzıyla kilo artışını durdurmaya çalıştım ancak bu bir işe yaramadı.

'MORALİM ÇOK BOZULDU'

Ve sonra ameliyat olmaya mı karar verdiniz?
Ameliyat olmaya karar vermemde iki olay etkili oldu. Birincisi bunca sağlık sorunu yaşayan biri olarak tedavi edici adam durumunda olmak bana biraz tuhaf geliyordu. Düşünsenize, hem obezite cerahhisi yapıp hem de gittikçe obez oluyorsunuz. İkinci ve en önemli etken ise kızımla yaşadığım bir olay. Bir seferinde kızımla beraber tatile gittik. Bir müzeyi gezecektik ve merdivenleri çıkmamız gerekiyordu. Merdivenlerin yarısına kadar geldikten sonra bir kenarda oturmak zorunda kaldım. Bu benim moralimi çok bozdu. Oysa yaşım da çok ileri değildi. Bunlar için erken bir dönemdi. Bu andan itibaren ameliyata karar verdim.
Sonuçta sizin çok iyi bildiğiniz bir durum ve buna kolayca karar vermişsinizdir.
Aslında ameliyatı olmaktan çok ameliyat olmaya karar verme aşamasına gelmek daha zordur. Kendim de yaptığım ve hastalarımdan sonuçlarının ne kadar pozitif olduğunu bildiğim için ameliyat olmaya karar verdim. En sonunda metabolik cerrahi için ameliyat masasına yattım.

'SANA GÖRE CEKET YOK'
Metabolik cerrahi ile obezite cerrahisi arasındaki fark ne?
Obezite cerrahisinde mideye müdahale ediliyor. Metabolik cerrahide ise mide ve ince bağırsağa müdahale ediliyor. Özellikle şeker hastaları olduğu zaman metabolik cerrahi yapmak lazım. Ben metabolik cerrahinin Türkiye'ye yerleşmesine emek vermiş hekimlerden biriyim. Sonuçta ameliyatı oldum şu anda bu kararı iyi ki vermişim diyorum.
Ameliyatın ardından neler değişti?
2 yılda fazla kilolarımdan kurtuldum ve 96'dan 64 kiloya düştüm. Kendimi daha genç hissetmeye başladım. Kendi ameliyatımdan 4 gün sonra ayağa kalktım ve ameliyata girdim, hiç de zorlanmadım. Kısa mesafelerin hepsini arabayla giden bir adamken artık merdiven çıkmaktan ya da yürümekten yorulmuyorum. Enerjim, yaşam sevincim inanılmaz arttı, laboratuvar değerlerim iyiye geçti. Daha önce XXL beden giyerken şimdi en küçük bedenlere kadar indim. 'Sana göre ceket yok burada' lafını duymamak çok mutlu ediyor. Ayakkabı numaram bile değişti. Beni tanıyamayan arkadaşlarım ya da hastalarım oldu.


BAMBAŞKA YEMEK TARZI

Şimdi nasıl yaşıyorsunuz? Ne yiyor, ne içiyorsunuz mesela?
Ameliyattan sonra daha az yemeye başlıyorsunuz. İnanılmaz bir tokluk hissi oluşuyor. Az yediğinizde bile 'O kadar çok yedim ki' duygusu yaşanıyor. Ameliyattan sonraki belli bir sürecin geçmesinin ardından hiçbir yasağı yok. Her şeyi istediğim kadar yiyorum. Bu da beni biraz gurme durumuna soktu. Birçok lezzeti korkusuzca yiyebiliyorum. Çünkü artık kilo alma korkusu yok. Bu kiloda yaşıyorum. Üstelik her 2-3 saatte bir şeyler yiyorum. Meğer yenecek o kadar çok şey varmış ki. Daha önce yemediğim sebze yemekleri bana şu anda çok güzel geliyor. Daha önce ekmek banarak yediğim yemeklerden 'Bu çok yağlı' diyerek uzaklaşıyorum. Vücut kendi kendine kontrol sistemi oluşturuyor. Yaşam tarzınız tamamen değişiyor.

Cerrahiyle 148 kilodan 88 kiloya inen tenor Hakan Aysev.
NEDEN OBEZ OLURUZ?

Prof. Dr. Haluk Ünalp, "Neden obez oluruz?" sorusunu şöyle cevaplıyor:
Eskiden en önemli risk genetik faktördü. Yani ailenizde ne kadar obez varsa sizin obez olma riskiniz de o derece yüksekti. Ama yakın zamandan itibaren faktör değişti. Çünkü genetikle ilgili bir yatkınlığınız varsa üzerine konabilecek küçük riskler artık daha büyük riskler olarak size geri dönmeye başladı. Bu riskler içinde iki tanesi önemli. Bunlar beslenme alışkanlığı ve yaşam tarzı. Aldığımız her gıdada, yaptığımız her alışverişte aslında yüksek miktarda ya glikoz ya fruktoz ama hepsi karbonhidrat olan gıdaları kullanmaya başladık. Diğer faktör de alkol. Bunlar vücuda verildiğinde hemen emilen ve depolanan gıdalar. Evlerde pişen sebze yemekleri yok artık.


Diyet ve spor işe yaramayınca ameliyatan başvuran ve 30 kilo veren oyuncu Çiçek Dilligil.

'SPOR YAPMIYORUZ'
Telefonla internet üzerinden her türlü yüksek kalorili gıdaya daha rahat ulaşılabiliyor. Diğer yandan artık hiçbir yere yürüyerek gitmiyoruz. Spor yapmıyoruz. Çünkü belki de buna hiç zamanımız bile olmuyor. Asansörlere, otobüslere biniyoruz ama hep oturacak yer arıyoruz. Ayakta durmak bile bize yük geliyor. 2 saat boşluğumuz olduğunda bunu telefon veya bilgisayarın başında sosyal medyada geçirmeyi tercih ediyoruz. Dışarı çıkıp yürüyüş yapıp enerji harcamak bizim için ağır bir yük. Depresyon yani 'Ben sağlıklı yaşayacağım da ne olacak' düşüncesi de obeziteye neden oluyor.

Ameliyat sonrası 7 ay gibi bir sürede 41 kilo veren şarkıcı Cengiz Kurtoğlu.
KENDİ AİLESİNİ AMELİYAT ETTİ

Obez olma durumu biraz da ırsi derler. Bu doğru mudur?
Evet bu doğru. Benim ailemde de obezite ile ilgili hep sorunlar yaşandı. Hem baba hem anne tarafında neredeyse bütün akrabalarda obezite var. Bir sürü faktör etki etmiş olabilir ama benim için en önemlisi genetik yatkınlık oldu.

Aileniz de ameliyat oldu mu?
İki ablamı ameliyat ettim. Yeğenlerimi, akrabalarımın önemli bir bölümünün ameliyatını ben gerçekleştirdim. Sırada bekleyen çok sayıda akrabam var.
CERRAHİDEN SONRA YAŞAM KALİTESİ ARTIYOR
Bu ameliyatları hastalarınıza neden önerirsiniz?
Çünkü bu ameliyatların ardından kan şekeri normale döner, kan yağları normale iner, yaşam kalitesi artar. Bu zamana kadar yüzlerce hasta ameliyat ettim ve son derece olumlu sonuçlar aldım. Hele şimdi teknolojinin de ileri seviyede olması işleri çok kolaylaştırıyor. Ameliyatın kararı zordur ama ameliyat zor değildir. Hastaların çoğu ameliyattan 2-3 gün sonra işine dönüyor. Hatta bazıları ameliyat olduğunu kimseye söylemiyor bile. Kapalı ameliyatın güzel yanı bu. Obezite cerrahhisinden değil, obeziteden korkmak gerekiyor. Obez olmak bu ameliyatı olmaktan daha tehlikeli.
'VÜCUDUNUZDAKİ HER ŞEY DEĞİŞİYOR'
Bu ameliyatların kilo vermenin yanı sıra sağlık açısından başka faydaları var mı?
Bu ameliyatların birden fazla avantajı var. Horlamadan uyku apnesine, nefes darlığından kalp problemlerine, reflüden diyabete, bel ağrılarına, çocuğunuzun olamamasına kadar her konuda her şeyi değiştiriyor. Midenin ameliyatı gibi görünüyor ama öyle değil. Aslında tüm vücudun ameliyatı diyebiliriz. Çünkü etkisini tüm vücutta görüyorsunuz. Sadece ameliyat olanı değil, yanındakileri de çok etkiliyor. Ameliyat olan kişiyle birlikte ailesinin hayatı değişiyor ve mutluluk seviyesi artıyor. Hastalarımın büyük bölümünde eşler teşekküre geliyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.