Şifa veren eller sanata bulaştı

Cüneyt Tuğrul her yönüyle insanların hayatına dokunmaya devam ediyor. Meme kanseriyle savaşan kadınların umut ışığı Op. Dr. Tuğrul, içindeki gizli hazineyi çıkardı. “Hayata Dokunan Ellerden Heykeller”ini de SAĞKAL’a bağışladı

NİHAN YARKENT İNCE

Eğer hayata, özellikle de başkalanın hayatına dokunabiliyorsanız, bu dünyanın vicdanı mutlu, ender insanlarından biri olursunuz. Op. Dr. Cüneyt Tuğrul işte böyle bir isim. Cerrah kimliğinin yanında kurucusu olduğu Sağlıkla Kalite Derneği (SAĞ- KAL) ile meme kanseriyle savaşan kadınlara umut oldu. 15 yıl önce kurulan derneğin bünyesinden çıkan "Umut Atölyesi Evleri" kanser hastaları için önemli destek merkezleri haline döndü. Op. Dr. Cüneyt Tuğrul bu kez ise bir başka yönüyle ortaya çıktı. İçindeki gizli hazineyi ortaya çıkardı ve bu kez heykellere can verdi. Sezar büstü ve ünlü Kızılderili Oturan Boğa'nın yeniden yorumlanan heykelleriyle sanat camiasından tam not aldı. İlk sergisini de "Hayata Dokunan Ellerden Heykeller" başlığıyla İzmir Ticaret Odası'nda açtı. Gelirini de SAĞ- KAL'a bağışladı.
LİSEDE BAŞLADIM
Heykele karşı ilginiz nasıl başladı?
Sanat her insanın kendini ifade edebilme yeteneğidir. Hatta yeteneği değil avantajıdır. Kimi şarkı söyler, kimi resim yapar. Çocukluğumda küçük kağıt maketler yapardım. Ahşaptan kesme uçaklar yapardım. Ama bunların hepsi bir kurala tabidir. Kuralı neyse o şekilde kesersin, katlarsın. Bornova Anadolu Lisesi'nde öğrenciyken ilk olarak tebeşirden koltuk takımı oyduğumda başladım minyatür heykele. Kurşun blokları oyarak devam etmiştim hayallerimi yaşatmaya. Derken büyüdük. Yıllar, okul, iş temposu derken zaman aktı geçti. Üzerine pek bir şey koyamadım. Yapıyordum ama onların bir sanat değeri yoktu.


İLK ESERİM SEZAR
Yeniden heykele dönüş nasıl oldu?
İnternette bir ilan gördüm Atölye Çamur kurslarına başlıyor diye. Telefon ettim, burada Gülcan Erçin ile görüştüm. İyi bir heykeltraştır kendisi. Buca'da "Koşan Atlar", "Fil Heykeli" onun ellerinden çıkmıştır. Orada yavaş yavaş başladık. Çamura dokunmak daha farklı tabi. İlk Sezar'ı yaptık. Güzel birşey çıktı. Bronz döktük onu. Bu sadece bir heykel başıydı ve ben daha büyük bir şey yapmak istiyordum.
OTURAN BOĞA'YI SEVERİM
Oturan Boğa büyük ilgi gördü, hikayesi nedir?
"Oturan Boğa" hikayesini severim, Amerika'da son teslim olan Kızılderili reisidir. Teslim olduğu zaman bufaloları öldürüyorlar ya, dağlarda açlık içindeyken halkı ölmesin diye teslim olan biri. Yani yenilerek teslim olmamış. Ve o görüntülere de bakarsan, onca yıl dağda yaşadığı o hisleri yaşatmak istedim. Onun bir resmi var 1870'lerden kalma, teslim olduğu gün çekilen bir resim. O ilk hali benim çok hoşuma gitmişti. Onu bir iskemlede çekmişler, bana garip gelmişti. Ben kendi yorumumu kattım, bu adam otursaydı böyle otururdu diye düşünerek çalıştım.
Ne kadar sürdü?
Üç ayı buldu. Tabi üç ay dediğim haftada iki gün ikişer saat. Toplam çalışma saati 78 saat gibi. Demek ki iyi bir heykeltraş böyle bir şeyi çok kısa zamanda yapabilir.
Serginin geliri SAĞKAL'a bağışlandı. Bu dernek neyi ifade ediyor?
Ben onların tümünü SAĞKAL'a bağışladım. Serginin elde edilen tüm geliri SAĞKAL Umut Evleri'nde yaşayan kadınların masrafları için harcanıyor. Biri Kahramanlar'da, biri Balçova'da iki umut evimiz var. Üç yılda toplamda 9 bin 800 geceleme vermişiz. Ücretsiz olarak. Yeme içme, kullandıkları sabun, deterjana kadar her türlü ihtiyaçlarını sağlıyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapılıyor. Ana proje sponsor ve ortağımız o. Balçova ve Konak Belediyesi destek oluyor, Bornova Belediyesi ile bir proje düşünüyoruz. Belki Karşıyaka'da da olabilir. Biz alt yapımızı oluşturarak ilerliyoruz. Sırf bu yüzden bir Avrupa Birliği Projesi aldık.


130 KİŞİLİK GÖNÜLLÜ EKİBİ
Toplamda kaç kişi oldunuz?
Gönüllülerle birlikte 130 kişiyi bulduk. Şimdilik 50'si kayıtlı üye. 40 kişi gönüllü. Ciddi zaman ayırarak çalışıyorlar. 40 kişi de bağışçımız var. Gönüllü olmaya vakti yok ama bir şey gerektiğinde bize katılarak, bağış ile destek oluyor. Kurbanını yolluyor mesela, her şey önemli.
YAŞAM BİLEKLİKLERİ BASİT AMA HAYAT KURTARICI
Umut evleri dışında bir başka proje gelişti mi?
Sadece Umut Evleri de değil ilgilendiğimiz. "Yaşam" bilekliklerimiz var mesela. Bu bilekliklerin üzerinde "Meme ameliyatlıyım bu kolumda lenf ödem gelişebilir" diye uyarıcı yazı var. Örneğin meme ameliyatlısınız ve yolda bayıldınız. Meme ameliyatlı iseniz o koldan size müdahale edilmememesi gerekiyor. 112 geldiğinde bu bilekliği görüyor ve müdahalesini ona göre yapıyor. Basit bir şey ama hayat kurtarıcı.
Ne kadar dağıttınız bu bilekliklerden?
10 bine yakın dağıttık. Türkiye'de 350 bin meme kanseri hastası var. Aslında benim bunun 35 katını yapmam lazım. Sorun o kadar büyük ki sen ne yaparsan yap küçük kalıyor. Ama deniz yıldızı mantığı, dokunduğun herkesin hayatında bir şey değişiyor. Bu sene için birkaç Avrupa Birliği projemiz ve İzmir'de kadının kimliğine yönelik birkaç proje de planlıyoruz.
"HUZURLU HİSSEDİYORUM"
Hekimlik, sosyal sorumluluk projeleri ve şimdi de sanat. Zor olmuyor mu?
Bu işler, heyecanı bitince bırakılacak işler değil. Biz üç yıldır bu hizmeti veriyoruz. İhtiyaç azalmıyor, artıyor. İnsanlar kışın barıncak yeri daha zor buluyor. O yüzden kışı dolu geçiriyoruz. Şimdilik kadınlara yönelik yerlerimiz var, erkekler için de bir yer açma çalışmalarımız var. Yani zor ama manevi açıdan çok huzurlu hissediyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.