‘Kimyacının yaptığı çorba kesilmez!’

Kimya Bilimine Yön Veren 100 Bilim İnsanı arasına adını yazdıran Nilay Bereli, kimyanın hayatımızdaki yerini şu sözlerle özetledi... “Soluduğumuz havada, yediğimiz yemekte kocaman bir kimyasal denge içerisinde yaşıyoruz. Çorbanın terbiyesini yaparken bile arka planda tepkimeler gerçekleşiyor. Mesela gerçek bir kimyacının yaptığı çorba kesilmez. Çünkü kimyacı terbiyeye niye yumurta koyduğunu bilir!

Kimya pek çoğumuz için hala Hababam Sınıfı'nın laboratuvarı patlattığı sahneden kalma bomba etkili bir bilim dalı... Peki aslında ne işe yarıyor bu kimya? Hayatımızın neresinde? Yapılan araştırmalar, çalışmalar günlük yaşamımızı nasıl etkiliyor? Hangi gelişmeleri yaşıyoruz bu bilim insanları sayesinde?

Turkishtime tarafından yapılan bir araştırma ülkemizde "Kimya Bilimine Yön Veren 100 Bilim İnsanı"'nı belirledi. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Denizli ise bu araştırmayı Türk bilimine kaynak sağlaması için yayına hazırladı. 2021 yılının Mayıs ayında yayınlanan bu kitabın ilk sayfasında Nobel ödüllü kimyacımız Prof. Dr. Aziz Sancar bulunuyor. Aziz Sancar, Türk kimyacılarının başarısını tüm dünyaya duyurması bakımından büyük önem taşıyan bir isim. Ancak bu kitapta onun dışında 99 bilim insanı daha yer alıyor ve bunlardan 29'u kadın. Kimya Bilimine Yön Veren 100 Türk araştırmasına imza atanlardan biri de Doç. Dr. Nilay Bereli. İsmini bu önemli araştırmacıların arasına yazdıran Bereli'ye yaptığı araştırmalar ve kimya hakkında merak ettiklerimizi sorduk....

Kimyaya olan ilgini hayatının hangi döneminde fark ettin? Genel olarak pozitif bilimlere olan ilgim ilkokul yıllarımda başladı diyebilirim. "Nedensellik" küçüklüğümden beri karakterimi ve davranışlarımı etkilemiştir, bir olayın sebebini ve sonuçlarını göz önünde bulundurarak hareket eden bir yapım var. Kimya özelinde ise lise ve ağırlıklı olarak üniversite eğitimimde bu ilgimin anlamlandığını söyleyebilirim.

BİLİME HER KATKI DEĞERLİ
İlgilendiğin bilim dalına yön verenler arasına girmek nasıl bir duygu? Bu gerçekten onur verici bir durum ama kişi özeline indirgemek istemem. Bilime olan her katkı değerlidir. Başarımızın temelinde aslında isimleri hiç anılmayan kişilerin kağıt üzerinde "başarısız" olan deneyimlerinin çok payı var.

Bilim dünyasında kadınların hala niçin azınlıkta olduğu konusundaki yorumun nedir? Bilim dünyası çok uzun zamandır erkek egemenliğinde olarak görünse de bilim bir ekip işidir. Öne çıkan kişilerin ekibinde kadınlar var ve özveriyle çalışıyorlar. Son yıllarda kadınların başarılarını sıklıkla duyuyoruz. Bu beni çok mutlu ediyor. Fakat arzu edilen düzeyde mi? Bence hayır. Sebebi, hayatın diğer tüm alanlarındaki nedenlerle aynı.

Kimya ile ilgilenmek hayata bakışını nasıl değiştirdi? Sadece kimya değil, genel olarak pozitif bilimleri anlama çabasında olmak bile bir insanın karakterini baştan sona değiştirebilir. Her şeye karşı bakış açınızı değiştirir. Farklılıkları ortadan kaldırır, çok muntazam bir bütünün parçaları haline gelir tüm kimliğiniz. Dengeyi ve onun önemini anlatır. Beni daha toleranslı ve farkındalığı yüksek bir insan yaptı temel bilimlere yoğunlaşmak. Bence her branş için zorunlu derslere bir temel bilimler dersinin de eklenmesi gerekiyor.

Kimya hayatımızın neresinde? Kimya, soluduğumuz havada yediğimiz yemekte, kullandığımız parfümde. Koskocaman bir kimyasal denge içerisinde yaşıyoruz. Çorbanın terbiyesini yaparken bile arka planda tepkimeler gerçekleşiyor. Mesela gerçek bir kimyacının yaptığı çorba kesilmez. Kimyacı terbiyeye niye yumurta koyduğunu bilir. Deterjanın salça lekesini nasıl çıkardığını bilir. Balkondaki sardunyasına koyduğu gübrenin dahi işlevini bilir. Herkes yapar ama kimyacı sebebine hâkimdir. Reklam jargonundaki laflarla da eğlenir çoğu zaman. Optik beyazlatıcı, izotonik mendiller, cildin pH'ı gibi...

DERYADA BİR KATRE
Vücudumuzda dolaşan bir enerji olduğu kesin. Peki çakra adı verilen enerji noktaları gerçek mi ve bunlar enerjimizi dengeleyebilir miyiz? Bence gerçek bir bilim insanı her olasılığa karşı kapıyı aralık bırakmalıdır. Şu an doğruluğu kanıtlanan fikir yüzünden yüzyıllar önce cadı diye insanları yaktılar. Yani bence neden olmasın. Bütün işleyişle ilgili bilgimiz daha deryada bir katre kadar dahi değil, en azından bu konuda hemfikiriz.

Hayatımızın kontrolü hangi noktaya kadar bizim elimizde? Bilim insanlarının da kontrolü kaybettiği zamanlar oluyor mu? Oluyor tabii ki. Bir sinir krizi geçirdiğimizde damarlarımızda adrenalin olduğu bilgisi o esnada bir şeye yaramıyor. Başımıza gelenler ne kadar kontrolümüzdedir bilmiyorum ama psikolojimiz büyük ölçüde bizim elimizde oluyor. Daha önce de dediğim gibi fiziksel/ kimyasal büyük bir bütünün küçücük bir parçası olduğumuzu hatırlamak, bu fikri benimsemek birçok şeyi kolaylaştırıyor.

BİR HARİKALAR DİYARI
Kimyaya ilgisi olanlara ve ilerlemek isteyenlere tavsiyen ne? Öncelikle çok doğru bir karar verdiklerini düşünüyorum. Bir iş, maaş alınacak bir kapıdan ziyade kendilerini zenginleştirecek harika bir dünyaya giriş yapmayı planlıyorlar. Gerçekten kendilerini adadıkları noktada karşılığını da alacaklarını biliyorum. Önce bilim felsefesini öğrenmelerini, bu konuda kendilerini geliştirmelerini tavsiye edebilirim. Bunaldıkları noktalarda bu seçimi neden yaptıklarını hatırlayacaklardır böylelikle.

BÜTÜNÜN EN KÜÇÜK PARÇASINA İNİYORUZ!
Uzmanlık alanın biyokimya, moleküler baskılanmış polimerler, kromatografik teknikler, biyomalzemeler ve sensör teknolojisi olarak belirtilmiş. En basit şekilde anlatmak gerekirse ne yapıyorsun yani? Temel bilimler hayatın her alanında. Özellikle biyokimya kendi vücudumuzun, yaşayışımızın bir bütünü. Bu bütünü oluşturan her parçaya iniyoruz biz deneylerimizde. Kromatografik tekniklerle, moleküler baskılanmış polimerlerle bedenimizde olan maddeleri ayrıştırıyoruz. Neye benzediklerine kadar tanışıyoruz onlarla. Eksiklikleri, fazlalıkları, sadece insan vücudunu değil tüm ekosistemi etkileyen biyomoleküller bunlar. Mesela diyabet, herkesin bildiği, maalesef çok yaygın olan bir hastalık. Peki, bir insanı hangi durum şeker hastası yapar? Hangi hormonlar veya sistemler bu durumdan sorumludur? Bunu nasıl bilebiliriz? Bunu saptamayı öğrendik diyelim, nasıl daha kolay ve ekonomik hale getiririz? Bu soruların cevaplarını arayan bilim dalı biyokimyadır. Aldığımız ilaçların dozajından, içtiğimiz suyun kalitesine, yediğimiz yemeğin kalorisine kadar kimya ile iç içeyiz. Sensörler ise son yıllarda bilim literatüründe en çok çalışılan konular arasında. Gıda ve çevre analizleri, hastalıkların teşhis ve tanı kitleri olarak araştırılıp geliştiriliyorlar. Yine ülkemizin jeopolitik önemiyle de öne çıkan KBRN alanında (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer Tehditler) kimyasal ve biyolojik savaş ajanlarına karşı geliştirilen sensörler mevcut ve halihazırda çalışılıyor. Bir sensörün hedef yapısını tanıması ise o sensörün yüzey kimyası sayesinde oluyor.

GELECEKTE TEDAVİLER HASTALIĞA DEĞİL BİREYE YOĞUNLAŞACAK
- Yakın gelecekte bizi bekleyen gelişmeler ne olacak? Biyokimya alanı şu an dünyada en hararetli çalışmaların yapıldığı oldukça üretken bir alan. Gelecekte tedavilerin artık hastalık üzerine değil de birey üzerinden gidilmesine geçilecektir. Kişisel tıp adı verilen uygulamalar çok çalışılıyor. Ayrıca çevre kirliliğinin de üzerine giden çok araştırmacı var. Daha etkili geri dönüşüm sistemleri, su arıtma sistemleri aklıma gelen ilk gelişmeler.
ENERJİ SORUN OLMAKTAN ÇIKABİLİR
- Üzerinde çalıştığın ya da çalışmalarını bildiğin kimyacılardan gelecek ve hayatımızı değiştirecek bir gelişme var mı? Kendi laboratuvarımızda kontrollü ilaç salınımına ağırlık verdiğimiz bir periyottayız. Bu yöntemle daha etkili, kısa süreli tedavi amaçlayarak yaptığımız çalışmalar var. İlaçların yan etkilerinden kurtularak tedavi olabilmek hepimizin hayatına oldukça olumlu etki eder. Başka bir yandan da yenilenebilir enerjiler üzerine umut vadeden çalışmalar yapılmakta. Yakın bir gelecekte enerjinin bir sorun olarak ortadan

■ BURCU ILGIN

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.