İzmir’in en eski berberi çağa direniyor

İzmir’de 72 sene önce başladığı berberlik mesleğini 63 yıldır aynı dükkanda sürdüren Şahin Taner, kullandığı jiletsiz ustura, bileme tahtası ve eski tıraş makinalarıyla adeta modern çağa direniyor

Şahin Taner, 1942 senesinde Adapazarı'nda dünyaya geldi. Ailesiyle 6 yaşındayken İzmir'e göç eden Taner, 1950 yılında eniştesi İsmail Demirhan ve ağabeyi Ruhi Taner'in yanında berber dükkanında çıraklık yapmaya başladı. 1959 yılında ise ağabeyi ve eniştesiyle birlikte, İzmir'in Yenişehir Mahallesi'nde halen bulundukları dükkanı açtı. Eniştesi ve ağabeyi vefat ettikten sonra tek başına berberlik yapmaya devam eden Taner, dükkanını hiç değiştirmedi.

Dükkanı açtığı gün aldığı koltuklar, jiletsiz ustura, bileme tahtası ve eski tıraş makinalarını hala kullanmaya devam eden Taner, adeta çağa direniyor. 63 senedir aynı dükkanda hizmet verdiğini söyleyen Taner, "Bizden sonra dükkanı devam ettirecek kimse yok. Eski zamanlarda berber dükkanlarında çırak olarak başladığımız zaman sabahtan akşama kadar ayakta dururduk. Kıpırdamak yok. Kıpırdadığımız zaman ensemize bir tokat gelirdi. Çıraklık yapmak zordu fakat o zamanın insanları çok iyi insanlardı" ifadelerini kullandı.

"Berberliği bakarak öğrendik" diyerek sözlerine devam eden Taner, "Ustamızın elini izlerdik. Eğer öğrenirsen zanaatı yaparsın. Ben 1950 yılında dükkana girdikten 5 yıl sonra makası elime aldım. Bir müşterimiz, 'bundan sonra beni sen tıraş edeceksin' dedi. İlk saç tıraşımı yaptım. Para verdikten sonra tıraş parasından daha fazla bahşiş verdi. Bahşiş vermelerinin nedeni çocuklara zanaatı sevdirmekti" diye konuştu.

Eski zamanlarda berberlerin sadece tıraş yapmadığını söyleyen Taner, "Biz hacamat yapıyor, sarılık kesiyor ve sünnet yapıyorduk. 100 senelik sünnet takımımız vardı. Onu berberler odasına bağışladım. Biz o zamanlarda bembeyaz gömlek giyerdik. Ayda bir sefer gider, iğne vurulurduk. Dükkanlarımızda saf alkol vardı. Usturalarımızı tıraştan sonra onun içerisine batırıp dezenfekte ederdik. O zaman berberler sağlıkçı gibiydi. Hasta olanlar berberlere gelirdi" diye konuştu.

'MESLEĞİMİ SEVİYORUM'
Mesleğe elinden geldiğince devam edeceğini söyleyen Taner, "Ben mesleğimi hala seviyorum. Bu meslek sayesinde çocuklarımı büyüttüm, emekli oldum. Öyle günler geldi yüz kişiyi tıraş ettim. Ama artık yabancıları tıraş etmiyorum. Sadece eşim, dostum geliyor. Yapacağımızı yaptık artık bizim için bir meşgaleye döndü" diye konuştu.

İLK MÜŞTERİSİNİN YÜZÜNÜ 25 YERİNDEN KESTİ
MESLEK öğrenmek için sabırlı olmak gerektiğini vurgulayan Taner, "İlk sakal tıraşımı yaptığım zaman Hamdi ağabey diye mahallemizden birini tıraş etmiştim. O gün adamın suratını 25 yerinden kestim. O bana "Pamuk yapıştır oğlum sonra devam et" dedi. Suratını pamuk tarlasına çevirdim. Ama bana hiç sesini çıkarmadı. O gün Hamdi ağabeyin suratını kestiğim ustura ile hala sakal tıraşı yapıyorum. Jiletsiz ustura. Hala ilk günkü gibi sağlam" diye konuştu.

MERT ALPDÜNDAR

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.