Görece’nin yeni nesil çiftçisi

İbrahim Mercan, İzmir Menemen'in Görece köyünde yaşayan yeni nesil bir çiftçi. Lefke Üniversitesi Tarih Bölümü'nden mezun ama dedesinden kalma 12 dönümlük arazide organik tarım ile ilgileniyor. Bir yandan da Katip Çelebi Çelebi Üniversitesi'nde yönetim, bilişim sistemleri dalında yüksek lisans yapıyor. Mercan geri döndüğü köyünün kalkınması için bir proje hazırlayarak İzmir Kalkınma Ajansı'na sunuyor. Hazırladığı proje ile 370 bin liralık hibe almayı başarıyor.

5 KÖYÜ KALKINDIRAN PROJE
Görece köyü, kırsal arazileri kalkındırılması, organik tarım, eğitime teşvik projesi adı altında 105 çiftçiye organik tarım eğitimi veriliyor. Aynı zamanda 60 dekar organik kekik bahçesi tahsis ediliyor. Uygulamalı eğitimlerin yanı sıra traktör ve 16 kalem ekipman sağlayarak beş köyün hizmetine sunuyor. Yani sıfırdan başlattığı proje ile 5 köyün kalkınmasına sebep oluyor. Köyün kalkınması için uğraşırken bir yandan da dededen kalma topraklara nasıl daha fazla değer katarım diye düşünmeye başlıyor ve 12 dönümlük ata toprağı ile ilgili bir çalışma hazırlıyor. Organik ve ilaçsız tarım konularına ilgi duyan İbrahim Mercan, kaymakamlıkta çalışarak kazandığı ilk maaşıyla içinde kaynak suyu olan bir dönümlük araziyi satın almakla işe başlıyor.
KENDİNE YETEN BİR ÇİFTLİK
2010 yılında 1 dönümle başladığı projesi zamanla büyüyor ve gelişmeye devam ediyor. Şu anda kendi kendine yetebilen bir çiftlik oluşturmayı hedefleyen Mercan, insanların ekip biçebileceği, kendi yetiştirdiği sebzeyi pişirip yiyebileceği ve hatta isterse kendi ürünlerini restorana vererek hazırlatabileceği, doğal enerji kullanan 15 bungalovdan oluşan bir çiftlik için çalışıyor. Mercan hayalindeki çiftliği şu sözlerle anlatıyor: "Koyunu, keçisi, eti, sütü, sebzesi ile tamamen kendi kendine yetebilen bir çiftlik için çalışıyorum. Projenin bir kısmını gerçekleştirdim. Bir kısmını gerçekleştirdim. Taş duvarlarla bölmeler ayrıldı. Yaklaşık 10-15 bungalov ev yapıp, 500 metrekarelik bahçesinde istedikleri ürünü yetiştirebilecekleri odaları kiralamayı düşünüyorum. Burada insanlar kendi bahçesindeki domatesini, biberini koparacak, isterse üst taraftaki restorana gidecek, kendi bahçesindeki malzemelerle, restoranda istediği yemekleri hazırlatacak ya da evde kendisi pişirecek. Yani sağlıklı beslenecek. İsterse zeytinyağını, peynirini, sütünü tedarik edebilecek ve kompleks bir şekilde burada doğa içerisinde yaşamını sürebilecek. Projenin yüzde 60'lık kısmı hazır. Kendi imkanlarımızla aile olarak çalışıyoruz. Annem, babam, kardeşim, iki kardeşim var. Biri üniversitede okumasına rağmen ikisi de burada benimle birlikte çalışıyor. Hayvancılık zaten temelde vardı. Kendi hayvanlarımız da var. Hayvanlara babam, annem bakıyor. Ben işin ekonomisi ve diğer işlerle ilgileniyorum."

BU ÇİFTLİKTE KURBAN BAYRAM DA BİR BASKA
Projeyi tamamlayabilmek için şu anda kurbanlık işi yaptıklarını söyleyen İbrahim Mercan, "3 yıldır da kurbanlık yetiştirip satıyoruz. Kurbanlık sektöründe de yavaş yavaş marka olma yolunda ilerliyoruz. Geçen yıldan bu yıla kapasitemizi yüzde 150 civarında arttırdık. Kurbanlıklarımız kendi korumuzda otlayarak doğal besleniyor. Çiftliğimizde doğal, organik olmayan tek bir şey bulundurmuyoruz" dedi. Kurban Bayramı yaklaşırken piyasanın alanlar için yüksek, satanlar için düşük olduğunu söyleyen Mercanoğulları Çiftliği sahibi İbrahim Mercan, "Bu yıl Kurban Bayramı için burada farklı bir tesis hazırlıyoruz. Yeni yapılan yer hem besi alanı hem de kesimhane olarak tasarlanıyor. Hemen altı otopark. İnsanlar taş duvarın içerisindeki merdivenden çıkacaklar, kesimhanede hayvanlarının vekaletini verdikten sonra bir üst kata çıkacaklar. Kurbanlıkların kesilip hazırlanmasını beklerken kendi hazırladığımız ikramlıklar eşliğinde çocuk oyun alanları ve çayırda vakit geçirebilecekler. Sonra da hisse paylarına ayrılmış kurbanlıklarını tertemiz paketiyle alıp buradan gönül rahatlığıyla gidecekler" diye konuştu.