Son yılların en gözde konusu olan anti-aging yani gençleşme, genellikle kozmetik ürünler ve cerrahi yöntemlerde aranıyor. Ancak, sağlıklı yaşam merkezi AlteLife'ın sahibi ve pilates eğitmeni Altay Tekin, gençliği korumanın temelinin bambaşka bir yerde yattığını söylüyor: Doğru ve düzenli hareket. Tekin'e göre gençlik bir şans değil, içeriden yönetilen biyolojik bir süreç ve sürdürülebilir bir tercih. "Gençliği kaybettikten sonra aramaya başlamak yerine, var olanı korumalıyız" diyen Altay Tekin ile, postürün genç görünüme etkisinden mitokondriyal aktivasyona kadar, hareketin anti-aging üzerindeki bilimsel ve pratik etkilerini derinlemesine konuştuk. İşte, gençliği korumak isteyen herkesin okuması gereken, bedeni içten 'resetleyen' bir yazılım güncellemesi niteliğindeki o özel röportaj...
- Anti-aging son yılların en popüler başlıklarından biri. Sizce gençliği korumanın gerçek temeli nedir?
Anti-aging'in özü dışarıdan sürülen bir şey değil; içeriden yönetilen bir biyolojik süreç. Gençlik dediğimiz şey hücrelerin ne kadar verimli çalıştığıyla ilgili. Hücre verimliliğini artıran en güçlü faktör ise doğru hareket. Kan dolaşımını hızlandıran, kasları aktive eden, eklemleri açan her hareket, aslında biyolojik gençliğin kapısını aralıyor. Gençliği korumak bir ritüel değil, bir sistem. Bu sistemin merkezinde hareket var.
- "Hareket gençleştirir, var olan gençliği korur" diyorsunuz. Bu sloganın arkasında nasıl bir bilim yatıyor?
Hareket ettiğinizde mitokondriler yani hücre motorları daha fazla enerji üretir. Kan hücreleri daha hızlı oksijen taşır. Damarlar açılır, nefes kapasitesi genişler, hormon dengesi düzenlenir. Bu, sadece fiziksel güçlenme değil; hücresel gençleşmedir. Çoğu insan gençliği kaybettikten sonra aramaya başlıyor ama asıl olan, var olan gençliği korumak. Bunu da düzenli ve doğru hareket sağlar.
- Postür ile gençlik arasında nasıl bir bağlantı var?
Bağlantı düşündüğünüzden çok daha büyük. Postür çöktüğünde diyafram sıkışır, omuzlar kapanır, boyun öne gider. Bu durum sadece ağrı değil, yüzün daha yaşlı görünmesine de neden olur. Yüz bölgesine giden oksijen azalır, kaslar doğru çalışmaz, cilt desteklenmez. Postür düzeldiğinde ise oksijenlenme artar, damarlar açılır, yüz hatları bile toparlanır. İnsanlar "gençleştim" derken aslında doğru pozisyonun etkisini yaşıyor.
'HAREKET EN ERKEN ÇÖZÜMDÜR'
- İnsanlar hareket etmeye neden bu kadar geç başlıyor?
Çünkü hareketi bir "spor" gibi görüyorlar. Oysa hareket bir ihtiyaçtır. Yemek yemek, su içmek, uyumak gibi... Eksik kaldığında bedende yaşlanma başlar. İnsanların çoğu ağrı oluşana kadar harekete değer vermiyor. Gerçekte, ağrı vücudun en geç verdiği sinyaldir. Hareket ise en erken çözüm. Yaşlanmayı yavaşlatmak isteyenlerin beklemesi gereken tek şey doğru bilgidir; zaman değil.
- Bir insan düzenli hareket etmeye başladığında ilk ay ne tür değişiklikler hisseder?
Önce nefes açılır. Sonra omuzlar geriye gelir, sırt hafifler, bel rahatlar. Uyku kalitesi yükselir, gün içi enerji artar. Eklemler daha özgür hisseder, yüz ifadesi bile ferahlar. İnsanlar "zayıfladım mı, gençleştim mi, enerjim değişti mi?" diye düşünür ama aslında olan şey bedenin kendi doğallığına geri dönmesidir. Beden doğru hareketi tanıdığı anda kendini toparlamaya başlar.
- Sizce hareket neden bu kadar güçlü bir antiaging aracı?
Çünkü hareket doğrudan hücreye müdahale eden tek doğal yöntem. Dolaşımı, hormonları, kasları, eklemleri, sinir sistemini aynı anda etkileyen bir başka araç yok. Hareket, vücudu içten resetleyen bir yazılım güncellemesidir. Her yaptığınız doğru hareket, hücrelerinizde tazelenme yaratır.
- Her konuşmanızda söylediğiniz "Gençlik bir şans değil; sürdürülebilir bir tercih" diyorsunuz. Biraz açar mısınız?
Genç kalmak şans değildir; doğru alışkanlıkların toplamıdır. Düzenli hareket eden, nefesini kontrol eden, postürünü koruyan birinin yaşlanma hızı doğal olarak düşer. Bu bir genetik piyango değil; tamamen kişinin kendisi için yaptığı bir yatırımdır. Gençlik, sürdürülebilir davranışın sonucudur.
- Hareketle genç kalmak isteyenlere son tavsiyeniz nedir?
Vücut beklemez. Her gün ya gençleşiyor ya da yaşlanıyor. İkisi arasında bir ara yok. Bu yüzden en doğru zaman her zaman bugündür. Hareket etmeye başlamak, kendine verilen en büyük hediyedir. Ne kadar erken başlarsanız, gelecekte o kadar güçlü olursunuz.

