TAKIMA TAKVİYE ŞART!
Futbol bazen iki takımın mücadelesinden çok, düdüğün ritmiyle şekillenen bir oyuna dönüşür. İşte Göztepe–Trabzonspor karşılaşmasının ilk yarısı tam olarak böyleydi. Daha topa her dokunuşta Trabzonsporlu oyuncuların kendilerini yere bırakması, hakem Atilla Karaoğlan'ın da bu pozisyonlara tereddütsüz faul çalması oyunu adeta düğümledi. İlk 20 dakikada Trabzonspor lehine verilen 18 faul, maçın görüntüsünü tek başına özetliyordu. Futbolun hızını kesen, temponun sürekli düştüğü, sinir bozucu bir yarı…
Bu şartlarda Göztepe'nin planladığı oyun düzenini sahaya yansıtması kolay değildi. Sarı-kırmızılılar savunmada disiplinli bir duruş sergilese de, Trabzonspor risk almayan kontrollü yapısıyla oyunu soğuttu. Her iki takımın da "önce gol yemeyelim" anlayışıyla sahada olması, mücadeleyi daha da sıkıcı bir hâle getirdi. Zaman zaman hızlı çıkışlarla pozisyon üretmeye çalışan Göztepe, son paslardaki aksaklıklar nedeniyle istediğini alamadı. Trabzon'un cılız atakları da Göztepe savunmasına takılınca devreye 0-0 girildi.
İKİNCİ YARI NEFES KESTİ
İkinci yarı ise daha başlarken Göztepe için kabus gibi başladı. Basit bir konsantrasyon hatası, iyi savunulan bölümün boşa gitmesine neden oldu ve sarı-kırmızılılar golü kalesinde gördü. Ancak golün ardından oyunun tek hâkimi vardı: Göztepe. Zaman zaman oyunu tek kaleye çeviren bir Göztepe izledik ama ne fayda… Üretilen pozisyonlar cömertçe harcandı, son vuruşlarda kalite eksikliği bir kez daha kendini gösterdi.
Trabzonspor'da ise kaleci Onana, bu gecenin kahramanıydı. Özellikle ikinci yarıda yaptığı kritik kurtarışlarla takımını ayakta tuttu ve üç puanın mimarı oldu.
Ama tüm bunların ötesinde, maçın kaderine en çok etki eden isim sahadaki iki takımdan değil, düdüğü elinde tutan Atilla Karaoğlan'dı. Oyunun temposunu sürekli düşüren ve tarafları gereksiz yere geren yönetimi, bu mücadeleyi futbol olmaktan uzaklaştırdı.
Teknik direktör Satanımir Stoylov'un önünde ciddi bir ödev var. Takımın kafa olarak toparlanması, özgüvenini geri kazanması şart. Ancak bunun kadar önemli bir başka gerçek daha var: Bu takıma transfer gerekiyor. Özellikle hücum hattında bitiriciliği yüksek en az bir oyuncu, Göztepe'nin kaderini değiştirebilir.
Bu maç, sadece kaybedilen puan değil; aynı zamanda verilen bir mesajdı:
Göztepe doğru yolda ama eksik. Hakem düdüğüyle kaybedilen maçlar olur, ancak bitiricilik eksikliği bir takımın sezonuna mal olabilir.
