Demokratik açılımla ilgili sözleri nedeniyle, hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan soruşturma başlatılan Hülya Avşar, savcıya ifade verdi. Bakırköy Adliyesi'nin girişinde yoğun bir ilgiyle karşılayan Hülya Avşar, "Kürt tarafıyla gururlu, Türk tarafıyla da şaşkın" olduğunu söyledi. Destek beklemediğini, ancak birçok kişinin destek vermek için kendisini aradığını belirten Avşar, şunları söyledi:
"Bir tarafım Kürt, bir tarafım Türk. Aşiret kızı olduğum için ailemin benden istedikleri var. Amcalarım kuzenlerim arayıp, 'Bu konuda nasıl sessiz kalıyorsun?' dediği zaman, kendimi kötü hissediyorum. Ama burada olmaktan Türk tarafımla son derece şaşkınım, Kürt tarafımla da gururluyum, mutluyum, huzurluyum, pişman değilim. Soruşturma açılmış olması şaşkınlık verici ama savcımızdır sonuna kadar saygım var."
KONUĞUM OLACAK
Avşar, 2 saat Savcı Ali Çakır'a ifade verdikten sonra da şu açıklamayı yaptı:
"Türk müyüm, Kürt müyüm tarafı araştırıldı. Ben de hem Türküm, hem Kürtüm dedim. Milliyetçilik konusunda hatalı bir açıklama yapıp yapmadığım soruldu. Röportaj baştan aşağı okundu. Savcımız, 'Evet bu röportajda herhangi bir şey görünmüyor. Fakat işte sizi ihbar edenler oldu. Dolayısıyla biz bu soruşturmayı yaptık' dedi. Beni çok güzel ağırladılar. Hatta önümüzdeki hafta bu sebepten dolayı savcımız konuk olacak programıma. Bu konuyu bir de programda konuşacağız. Umarım verdiğim ifade sonucu soruşturma bu aşamada kalacaktır. Dava açılacağını zannetmiyorum."
ŞAŞIRTAN SORU
Söylediklerinin sonuna kadar arkadasında olduğunu belirten Avşar, şöyle devam etti:
"Türkiye'de hiçbir Kürt'ün problem yaşadığını düşünmüyorum. Ama dağdaki Kürtlerin de bir takım istekleri olduğunu, bunun toprak olmadığını söyledim. Okul yok... İş vermezsek dağdaki Kürtler'in bir şekilde savaşlarına devam edeceklerini söyledim. Beni en çok şaşırtan soru şu oldu: 'Yani Kürtler dağda savaştılar, kazandılar da o yüzden mi biz Kürt açılımına gidiyoruz? Siz bunu mu demek istediniz.' Şaşırdım. Böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. 'İki yaşında bir çocuk bile böyle söylemez' dedim. Böyle bir iddiam yok. Ortak yaşamdan yanayım. Barıştan yanayım. 'Ama bunu da yaparken insanlara bir şey vermezseniz, nasıl olur ki?' diye soruyorum. Savcı bey, röportajı ayrıntılı okuduktan sonra herhangi bir soruşturmaya sebebiyet vermeyeceğini söyledi."
Gazetecilerin "Eğer ceza alırsanız ne olacak?" sorusu üzerine Avşar, "Bir şey yapamam, ancak ceza alırsam yalnızca bir talebim olur. Her gün kızımı görmem gerek" dedi.
Tuncel ve Tuğluk da zorla getirilecek
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, DTP Eşbaşkanı Emine Ayna ve Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş'ın ardından, DTP Kadın Meclisi bildirisinde "sayın Öcalan" ifadesini kullanarak, suçu ve suçluyu övdüğü iddiasıyla yargılanan DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel'in de polis zoruyla mahkemeye getirilerek, ifadesinin alınmasına karar verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı 30 Aralık'a erteledi.
Mahkeme, DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk'un da ifadesinin alınması için zorla getirilmesini kararlaştırdı.
DTP'den Ağar davasına müdahil
DYP eski Genel Başkanı, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın Susurluk davasında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan yargılandığı davada, DTP Milletvekili Pervin Buldan, 1994'te öldürülen işadamı eşi Savaş Buldan yönünden davaya katılma talebinde bulundu. Buldan, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma çıkışında Ağar'a seslenerek, "Bir sonraki celse, onu burada görmek istiyoruz" dedi.
Arınç: DTP'liler ifade verirse jest yaparlar
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV'de parlamentodaki bir milletvekilinin yargılanmasının, bir milletvekili olarak kendisini rahatsız ettiğini belirterek, "Ancak DTP'li arkadaşlarım için söyleyebileceğimiz tek şey şu: Mahkeme gereğini yapıyor" dedi. DTP'li vekilleri ifade vermeye çağıran Arınç, "Böyle bir jest yaparlarsa çok daha iyisini yapmış olurlar. Ama 'Gidelim, kavga edelim, gitmemekte direnelim' de diyebilirler. Bence bu çok doğru olmayacaktır" dedi.
