'Arkadaşlarımdan çete reisi olmaz'

Avukatların savunma yapamaz durumda olduğunu ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nde kimden çete reisi olur bilmem ama benim kardeşim gibi sevdiğim Pervin Şenel Genç'ten, Reha Pekerten'den çete reisi olmaz" dedi
ERTAN GÜRCANER (HABER MERKEZİ)

Gülleriyle geldiler İzmirli üretici temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na destek vermek için bir araya geldi. Ellerinde getirdikleri çiçekleri Büyükşehir Belediyesi başkanlık makamı girişinde yerlere bırakan heyet üyeleri arasında Ziraat Odası İzmir Şube Başkanı Sedat Köse, Bayındır Çiçekçiler Kooperatifi Başkanı Ersoy Sümerkan, Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Selçuk Bilgi, Çiçek Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Ali Erbaş, Bademli Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Sever, Ticaret Odası Çiçek Komitesi Başkanı Ali Osman Öymen, İzmir Çiçekçiler Odası Başkanı Ahmet Genç ve İnter Flora Çiçekçiler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Gülbayrak da yer aldı. Başkan Kocaoğlu ziyarette, yerelde kalkınmada önemli bir etken olarak gördükleri üreticilere desteklerini sürdüreceklerini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyon sonucu tutuklanan yedisi belediye bürokratı 17 kişinin, neyle suçlandıklarının bilinmediğini, avukatların savunma yapamaz durumda olduğunu söyledi. Kocaoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nde kimden çete reisi olur bilmem ama benim kardeşim gibi sevdiğim Pervin Şenel Genç'ten, Reha Pekerten'den çete reisi olmaz" dedi.
'SIKINTI VAR'
Kocaoğlu, Ege Belediyeler Birliği Genel Kurulu'nda yeniden Birlik Başkanı seçildi. Genel Kurul çıkışında basın mensuplarına Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonun ardından mahkemece tutuklanan 17 kişiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Kocaoğlu, "Bu operasyonda 44 arkadaş gözaltına alındı. Dün sabaha karşı 17'si tutuklandı. Bunların yedisi İzmir Büyükşehir Belediyesi personelidir. Biz süreci yaşıyoruz. Tahmin ettiğimiz şekilde devam ediyor. Her an izliyoruz. Hukuk mücadelemizi veriyoruz. Ancak, avukatlarımız mahkeme kararından başka, neyle suçlandığı bilinmeyen arkadaşlarımızın yapılan sorgu tutanaklarıyla ilgili hiçbir belge alamamışlardır. Mahkeme kararında kısıtlılık vardır. Ve savunma avukatlarımız, görevini yapamaz duruma gelmişlerdir, savunamaz duruma gelmişlerdir. Çünkü, arkadaşlarımızın neyle suçlandığı bilinmemektedir. Bu süreç umuyorum önümüzdeki günlerde aşılır da avukatlarımız görevlerini yapabilirler, arkadaşlarımızın suçlandığı bilgilere ulaşabilirler. Bunun Türk adaleti açısından, hukuk devleti açısından savunma hakkının kullanılabilmesi açısından çok önemli olduğunu, olmazsa olmaz olduğuna inanıyoruz. Bu konudaki değerlendirmeler avukatlarımızın genel görüşüdür" dedi.
'AYNI HAKİM'
Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'nden pek çok belge talep edildiğini ve enterasan bir süreç de yaşandığını belirterek "Tabii, ben hukuki yorum yapacak değilim. Ama operasyon kararını, karara ve bilgilere ulaşılmaması için kısıtlılık kararını veren ve dün de yedi arkadaşımıza tutuklama kararı veren, tesadüfen iki gece de pazar ve perşembe günü nöbetçi hakim olmuştur" dedi. Kocaoğlu, avukatların bu konunun özel yetkili mahkemede yargılanmayı gerektiren konu olmadığını da açıkladığını ve şiddetli itirazlarda bulunduğunu söyledi.

'İDDİA YOK'
Bu süreci de önümüzdeki günlerde yaşayacaklarını dile getiren Kocaoğlu, "İlk gün söylediğim gibi arkadaşların her koşulda yanlarındayım. Onların masum olduğuna inanıyorum. Zaten suçlamada da zimmet, haksız kazanç elde etmek gibi en ufak bir iddia yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nde kimden çete reisi olur bilmem ama benim kardeşim gibi sevdiğim Pervin Şenel Genç'ten, Reha Pekerten'den çete reisi olmaz" dedi. Kocaoğlu, tutuklama kararı çıkan belediye bürokratları ile ilgili olarak mahkemenin verdiği tutuklama kararına itiraz sürecinin de belediye hukukçuları tarafından başlatıldığını sözlerine ekledi.

Yüksel: İzmirliler Büyükşehir'le kanetlendi
CHP Genel Başkan Yardımcısı, 2'nci Bölge 1'inci sıra milletvekili adayı Alaattin Yüksel, "Baştan sona operasyonun kendisi demokratik ülkelerde eşine rastlamayacağımız bir yöntemle yapıldı. İzmirliler Büyükşehir Belediyesi ile kenetlendi ve bunu tüm Türkiye'ye gösterdi" dedi. "Yasalara, kurallara en çok uyan İzmir Büyükşehir Belediyesi'dir. Bunda kimsenin en ufak bir şüphesi yok. Bunu İzmirliler görüyor ve bu yüzden tepki gösteriyorlar" diyen Yüksel, "Denetim olur ama gece yarısı baskınları, insanları karakollarda süründürmek olmaz. AK Parti'nin uygulamaları sonucunda insanların yatak odalarına kadar girildi. Röntgencilik arttı. Devlettin müfettişleri ne güne duruyor? Bu son olay ülkemizde demokrasinin olmadığını açık bir şekilde göstermiştir. Devlet güvenlik mahkemelerinin yerini almış olan özel yetkili mahkemeler devam ettikçe Türkiye'de hiç kimsenin güvencesi yok. Nöbetçi mahkemelerde arama, tutuklama kararları alınıyor. Avukatlar suçun ne olduğunu bilmiyor. İddiaları savunmayla paylaşılmıyor. Savunma engelleniyor" dedi.

Susam: Organize suç muamelesi düşündürücü
CHP'nin 2'nci Bölge 3'üncü sıra milletvekili adayı Mehmet Ali Susam, "Bir kere Türkiye'nin en büyük belediyesi olan, her türlü denetim yapılabilecek, her türlü evrağı açık, her şeyi açık olan bir kuruma baskın yapılması, baskınla insanların içeriye alınıp organize suç şebekesi muamelesi yapılması son derece düşündürücü. Biz bunu Türkiye'de son dönemde hukuk adı altında yapılan sindirme ve baskılar olarak görüyoruz. Büyükşehir Belediyesi uygulamaları ile ilgili tavrımız nettir. Büyükşehir, başarılı bir belediyedir. Aziz Kocaoğlu güvendiğimiz bir belediye başkanıdır. Bunu baskı ve sindirme politikaları, yıpratma olarak görüyoruz. Yargının kararına saygılıyız ama üzülerek görüyoruz ki yargı siyasallaşma yolunda ilerliyor" diye konuştu.

Ersin: Adil yargılama ile gerçek ortaya çıkar
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, "Siyasi yönü ağır basan bir operasyon olarak görülüyor. Büyükşehir Belediyesi Türkiye'ye örnek gösterilen bir belediye. Bunu sadece CHP'liler değil diğer partilerin yöneticileri de kabul ediyor. Belediyenin dürüstlük karizmasını yıkmak için girişim başlatılmış olunabilir. Ülke genelinde ses getiren bu operasyonu başlatan iradenin burada bir tutuklama yapmaması düğmeye basanlara zarar verirdi. Zorlama bir anlayışla tutuklama kararı verildi. Tutuklanan arkadaşların adil yargılama sonucu suçsuz oldukları ortaya çıkacaktır" dedi.
kutu

"Doğrunun kalesi yıkılmaz"
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na bir destek de amatör spor kulüplerinden geldi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nu dolduran İzmir'deki 80 amatör spor kulübünün temsilcileri, anlamlı konuşmalarıyla Başkan Kocaoğlu'na büyük moral verdi.
Türkiye Amatör Futbol Federasyonu İzmir Şube Başkanı Kadri Yatkın, İzmirlilerin yöneticilerinin arkasında olduğunu herkese gösterdiğini söylerken, Türkiye Antrenörler Derneği İzmir Bölge Sekreteri Ati Göksu ise "Başkanımız bizi ağlattı. Hem sporcularımız, hem de antrenörler olarak ölünceye kadar onun arkasındayız. Yeni nesiller de onun arkasında olacak" diye konuştu. Daha sonra sırasıyla söz alan İşçievleri Spor Kulübü Başkanı ve Buca Amatör Kulüpler Birliği Başkanı Cihangir Lubiç, Yeni Bornova Spor Kulübü Başkanı Murat Keser, Çiğli Güzeltepe Spor Kulübü Başkanı ve Çiğli Amatör Spor Kulüpleri Başkanı Osman Oflakçı ve Türkiye Atletizm Federasyonu Masterler Atletizm Genel Sekreteri Yavuz Tunç da destek mesajları verdi.
Yamanlar Spor Kulübü Başkanı Mithat Umutoğulları ise "Gençlerimiz Başkan Kocaoğlu'nu örnek alıyor. Yamanlar'da çocuklar ilk kez onun sayesinde formayla, satranç gibi aktivitelerle tanıştı. Çocukları geleceğe hazırlarken çok büyük destek veren Başkan Kocaoğlu'nun gençliğe yaptığı hizmetlerinin devam etmesini diliyoruz" dedi.
Kulüp temsilcilerine kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da kısa konuşmasında şunları söyledi:
"Zor günler için çok sevdiğim iki laf var: 'Doğru sarsılır, devrilmez. Doğrunun kalesi yıkılmaz.' Bu zorlukların da üstesinden geleceğiz."
'Sözlerinde samimiyseler memnun olmaları gerek'
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülten Arınç, "Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bu yolsuzluklar konusunda eğer samimiyse İzmir'de yapılan operasyondan ve soruşturmadan memnun olmaları gerekir" dedi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülten Arınç, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki operasyonun ardından mahkemece verilen tutuklama kararlarına ilgili görüşlerini açıklarken, "Ben de haberlerden izliyorum. Sanıyorum 30-40 kişi içerisinden 15-16 kişisi tutuklanmış, diğerleri serbest bırakılmış. Ancak basına yansıyan açıklamalardan öğreniyoruz ki, bu soruşturma ihaleye fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik ve buna benzer suçlamalarla ilgilidir. Bunlar, ağır cezalık suçlardır ve savcılığın soruşturması mutlaka bir kovuşturma veya bir davanın sonuçlanmasıyla ancak ortaya çıkabilecektir. Dolayısıyla yargının şu anda görevi sahasında olan bir konuda doğrusu çok fazla bir şey söylemek istemiyorum" dedi.
"Ancak bildiğim bir konu daha var; özellikle yolsuzluklar konusunda sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları her gittikleri yerde AK Parti'lilerin yolsuzluk yaptığından ve başta sayın Başbakan olmak üzere herkesin bundan sorumlu olduğundan bahsediyorlar" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Ben de kendilerini zaman zaman eleştiriyorum. Ellerine bir çekiç almışlar, herkesi çivi gibi görüp başlarına vuruyorlar. Bu yolsuzluklar konusunda eğer samimiyse Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları İzmir'de yapılan operasyondan ve soruşturmadan memnun olmaları gerekir. Çünkü yolsuzluk neredeyse, kim yapıyorsa, kimler tarafından yapılıyorsa herhalde üzerlerine gitmek sayın Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin de görevi olmalıdır. Ben eminim ki, İzmir'deki bu operasyon, inşallah bir yargı kararıyla sonuçlandığında, neyin ne olduğunu da hepimiz göreceğiz ama yine görüyorum ki, iki sene evvelinden bu yana İzmir'in bazı belediyelerinde yolsuzluklarla ilgili davalar açılmıştır. Hatta 2009, 2010 yıllarında ben merkez metropol belediyelerinden dört-beş tanesinin başkanlarının uzun süre tutuklu kaldığını da biliyorum. Bunlardan mesela Urla, Narlıbahçe ve diğerleri gibi. En sonunda da Dikili'de Osman Özgüven isimli belediye başkanı 8 yıl 4 ay hapis cezası almıştı ve cezası şu anda Yargıtay'da beklemektedir. Yani İzmir'de ilk defa yapılan bir operasyonla karşı karşıya değiliz. Dolayısıyla bu operasyonun da diğerleri gibi bir yargı kararıyla sonuçlanacağının bilinmesini istiyorum. Bir an evvel aklanmalarını, bir an evvel bu sürecin sona ermesini diliyorum."
Günay: Artık yorum yapılmamalı
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, siyasetin adının yolsuzlukla anılmasından üzüntü duyduğunu söyledi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Günay, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Günay, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonda mahkemeye sevk edilen 34 şüpheliden 17'sinin tutuklanmasıyla ilgili soruyu yanıtlarken, olayın yargıya intikal ettiğini, artık yorum yapılmaması gerektiğini kaydetti. Siyasetçilerin, yerel yöneticilerin yolsuzlukla anılmasını siyaset adına bir talihsizlik olarak saydığını belirten Bakan Günay, "Tutuklama ve sorgulamadan üzüntü duyarım. Artık yargıya geçti. İçeriğini bilmeden yorum yapmam mümkün değil. Bir an önce gerçek ortaya çıkar, kim ceza alacak belli olur. Dosya içeriğini bilmediğim konuda fazla şey söylemem haksızlık olur" diye konuştu.
Akay: Siyasi polemik konusu yapılmak istendi
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, çok hassas olan konunun yargıya intikal ettiğini belirterek, "Ancak birileri bunu siyasi polemik konusu yapıyor. Hukuk, bunun siyasi mi yoksa başka bir şey mi olduğunun kararını verecek. Onun için bu konuda yorum yapmak doğru değil. Son kararı hukuk verecek" dedi.
Şengül: CHP politik rant peşinde koşuyor
AK Parti 2'nci bölge 2'nci sıra milletvekili adayı Aydın Şengül, "CHP'liler hep umduklarını söylüyorlar. Hükümetin yapılan operasyonla uzaktan yakından ilgisi olmaz. Savcılar bağımsız. Yetki onlarda. Emniyet savcılıktan gelen talimatı uyguladı. Kimseyi suçlamıyoruz. Sabırlı olmak lazım. Her şeyin ortaya çıkmasını bekliyoruz. Yargıya müdahale edilmemesi gerekir. CHP bu operasyonu kurtuluş ve motive aracı olarak görüyor. Siyasi bir rant bekliyorlar. Bu yanlış" dedi.
"Şu anda herkes gibi biz de süreci sadece izliyoruz. Kendilerine inanıyorlarsa zaten süreç içerisinde gerçekler ortaya çıkacaktır" diyen Şengül, şöyle konuştu: "Herkes sabır göstersin. Bunu siyasi arenaya çekmeyelim. Ancak bu CHP'nin tipik siyasi anlayışı. CHP proje üretmez. Toplumu kutuplaştırarak siyaset yapma alışkanlıkları devam ediyor."

Türkaslan: Mahkeme sonucu belli olacak
MHP İzmir İl Başkanı Hasan Ali Türkarslan, "Bizim temennimiz yargılama sürecinin uzun sürmemesi ve konunun bir an önce açıya kavuşturulmasıdır. Tutuklama olmuştur ama yargılamanın devam ettiği unutulmamalıdır. Herkes gibi bizim de operasyonun zamanlaması konusunda tereddütlerimiz var. Daha önce ya da sonra olabilirdi. CHP'li arkadaşların, 'operasyonda iktidarın parmağı var' söylemi suçluluk psikolojisini savuşturmak için olabilir. Bunlardan önce doğrunun ve yanlışın ortaya çıkması gerekiyor" dedi.
Dervişoğlu: Kimse faydalanmaya çalışmasın
MHP 1'inci Bölge 3'üncü sıra milletvekili adayı Müsavat Dervişoğlu, soruşturmanın sürdüğünü, savcılığın iddianamesini hazırlayıncaya kadar bir görüş bildirmenin sadece siyasi bir söylem anlamına geleceğini belirterek şunları söyledi: "Bunun siyaseten istismar edilmesi faydacılık ve fırsatçılık bataklığına batılması anlamına gelir ve kabul edilemez. Fakat bu gelişmeler seçim öncesinde olduğu için yetkililer kamuoyunu aydınlatmalı. Bu olup bitenlerden hiç kimse siyaseten faydalanmaya yeltenmesin. Bu bir bataklığa dönüşür. Bataklığa kimin düşeceği de belli olmaz. Adaletin yerini bulabilmesi için kirli bir gırtlak varsa oraya yapışan elin temiz olması lazımdır. Kirli bir gırtlağa kirli bir elle yapışırsanız oradan adalet değil zulüm çıkar" diye konuştu.