"Benim müdahalemle programa girdi"
"Bu kadar milli duyguları, bu kadar ortak değerleri siyasi istismar vasıtası yapmak çok ayıp bir şey"
- Politika
- 11.9.2012 09:50:25
Geçen hafta Kıbrıs'tan döndüğünü ve gazeteyi açtığında, ''İzmir'de bayrak töreni, yönetmeliğe kurban oldu'' başlığıyla bir haber gördüğünü belirten Günay, gazetedeki haberde, yönetmelik kapsamında vilayet binasına bayrak çekilmesinin kaldırıldığının yazdığını dile getirdi. Haber üzerine hemen ilgili vali yardımcısını aradığını anlatan Günay, şöyle konuştu: ''Aradığım kişi bana dedi ki 'kutlama komitesi böyle karar verdi'. Ben de 'böyle karar veremezsiniz' dedim. İzmir'de valilik binasına bayrak çekilince 19 Mayıs'ta çıkılan yol, İzmir'de zaferle sonuçlanmış demektir. 'Bundan vazgeçemezsiniz' dedim. Çünkü yönetmeliğin yapmayın dediği, resmi geçitler var ya kaymakam, vali ayağa kalkar ve milletin önünden 1 saat boyunca geçer veya vilayette dizilirler, herkes başını eğer, selamlamaya geçer. Bu resmi geçidi kaldırın ama halkın katılacağı etkinlikleri çoğaltın, yönetmeliğin özü bu, yönetmeliği açın bakın.
Yönetmelik diyor ki 'tiyatro, halk oyunları, bilimsel toplantı, şenlik, gösteri yapılır'. Kim karar verir, Ankara'da Ankara Valiliği, illerde illerin valiliğinin başkanlığında garnizon komutanlıkları, belediyeler ve mili eğitim, gençlik müdürlükleri. Bunlar oturmuşlar, Bu tutanağı getirttim. Basına dağıttıracağım İzmir'de. Tutanakta vali yardımcısı, garnizon adına bir görevli, İzmir Büyükşehir Belediyesi adına bir görevli, milli eğitim ve gençlik spor görevlileri mutabakatla programı yapmış.''
"GAZETEDE GÖRDÜM VE MÜDAHALE ETTİM"
Programda halk oyunları, sergi açılışı, konser gibi etkinliklerin olduğunu ancak vilayette bayrak çekilmesinin sözkonusu olmadığını dile getiren Günay, şunları kaydetti: ''Bütün programın sorumluluğu belediyeye verilmiş. 9 Eylül yerel kutlansın, halk katılsın falan... Valiliğe bayrak çekme ritüelini o komite kaldırmış. Ben, 'Bu olamaz' dedim, görür görmez. Belediye'den gelmedi bize, başka bir yerden gelmedi. Ben gazetede gördüm ve müdahale ettim ve bunu koydurtturdum. Bunu basın yazınca, sosyal bir tepki oluşmuş, o tepkiyi belediye sahiplenmiş. Valilik kaldırmamış, orada valilik neyse sen de osun. Kendileri, programa koymadıkları etkinliğe sahip çıkıp, 'Bayrağını kap da gel' yaptılar. Ankara'nın bundan ne haberi olur, Ben Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı ile konuştum. 'Aptallık' dedi herkes.
İzmir'de valilik binasındaki ritüelin kaldırılması, bayrağın çekilmemesi olayını herkes, aramızda hiçbir tartışma olmaksızın ve gazetede okuduktan 1 saat sonra benim müdahalemle İzmir'in programına girdi. Benim İzmir'e çektiğim faks vardır, 'bu program aynen uygulanacak, geçmiş yıllarda neyse' diye. Benim açıklamamdan 15 dakika sonra, vilayetin düzeltmesi açıklandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, programın sorumlusu, başkan oraya konuşmasını koydurmuş ama vilayete bayrak çekilmesini koydurmamış fakat sosyal medyada tepki konusu olunca... Hükümet yaptırmıyor ya bu işleri, bayrağı da hükümet çektirmiyor, İstiklal Marşı'nı da hükümet okutturmuyor, bayramları da hükümet kaldırıyor. Olay, çok ayıp bir şey. Bu kadar milli duyguları, bu kadar ortak değerleri siyasi istismar vasıtası yapmak çok ayıp bir şey.''
"OY BİRLİĞİ İLE PROGRAMI KABUL ETMİŞLER"
Durumu gazete de görür görmez düzelttiğini vurgulayan Bakan Günay, sözlerine şöyle devam etti: ''Düzeltilsin diye uğraşılmamış. Belediyeden bana, vilayete gelmiş bir başvuru yok. Tutanakta, 'Oy birliği ile aşağıdaki program kabul edilmiştir' diyor. Belediye garnizon, valilik, vali yardımcısı beraberce imzalamışlar. Ben bunu basından gördüm, müdahale ettim. Pazar günü sabah yani... Kolayından tutmuşlar işi. Şimdi Cumhuriyet Meydanı'ndan valiliğin önüne gideceksin, askerler bayrak çekecek. Sen onu selamlayacaksın, falan. Fakat bu, bence kutsal bir ritüele dönüşmüş. Bundan vazgeçilmemesini ben söyledim. Basındaki tepkiyi görünce birden bire sahip çıktılar. Meydan, İşçi Partililer, militan belediye işçileri... Belediye onları bağırtmaya alışmış. Bir miktar kimliğini gizlemiş başka siyasi akımların temsilcileriyle doluydu. İzmir'de 5 milyon insan yaşıyor, meydanda var 2 bin kişi. Bin 500 kişi bağırdığı zaman, meydan bağırdı oluyor. Gerginlik çıkacak oldu, onu yatıştırdık.''