"Büyükşehir Yasası İzmir'de bize yarar"

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, "Binali Yıldırım'ın adaylığından korkmuyoruz. Seçimlerde 30 ilçede ibre bizden yana" diyor

ZAFER ŞAHİN
Alaattin Yüksel, CHP'nin il başkanlığı yaptıktan sonra Ankara'nın yolunu tutan az sayıdaki milletvekilinden biri. 2002'de partisi İzmir'de 24 milletvekilliğinden 16'sını alırken il başkanlığı koltuğunda o oturuyordu. CHP, 2004 yerel seçimlerinde büyükşehir ve metropol ilçelerin büyük bölümünü kazandığında Yüksel yine il başkanıydı. 2 yıldır TBMM'nde İzmir'i temsil ediyor. PM üyesi sıfatıyla partisinin ulusal politikalarının belirlenmesinde aktif rol oynuyor ama, Meclis çalışmalarında ağırlığı İzmir'e veriyor.
Kentin siyasi dengelerini ve seçmen profilini en iyi bilen isimlerden biri olan Yüksel'e göre; CHP 2014'te İzmir'de rahat bir seçim zaferi elde edecek. Büyükşehir yasasının İzmir'de kendilerine yarayacağını ve Binali Yıldırım'ın aday olması durumunda da sonucun değişmeyeceğini savunan CHP'li vekil, "30 ilçenin tamamında ibre bizden yana" diyor...
Rakamların farkı
- İzmir'in kamu yatırımlarından hak ettiği payı alamadığını iddia ediyorsunuz? İktidar kanadı ise tam tersine savunuyor. Sizin rakamlarınızla iktidarın rakamları nasıl bu kadar farklı çıkabiliyor?

Bizim kaynaklarımız Hazine, TUİK ve DPT'nin rakamları. 2011 ve 2012'de yaptığımız çalışmalar sonucu gördük ki; İzmir kamu yatırımlarından hak ettiği payı alamıyor. İktidar İzmir'e geçmişinde görmediği yatırımları yaptığını söylüyor ama rakamlar öyle demiyor. İzmir, Türkiye'nin 3. büyük kenti, ödediği vergi açısından da İstanbul ve Kocaeli'nin ardından geliyor. Ama kamu yatırımlarından aldığı payda 704 milyon lira ile 6. sırada. Kişi başına düşen kamu yatırımları açısından ise 73. sırada. 'Beceriksiz' dedikleri İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2012'de 923 milyon 569 bin lira yatırım yapmış. Devlet yatırımları ise 704 milyon lirada kalmış.

"İzmirliler ödüyor"
- İBB bu yatırımları yaparken harcadığı parayı nereden buluyor? Sonuçta yine devletin, milletin parası harcanmış olmuyor mu?

Bu çok yanlış bir yaklaşım. İzmir devletten almıyor bu parayı. Türkiye'nin vergi ödeme ahlakı bakımından ikinci kenti İzmir. Tahakkuk ettirilen verginin yüzde 88.81'in ödüyor bu kent. Belediyelerin devletten aldığı pay da, işte o vergilerin bir yansıması. İzmirli vergisini ödediği için, İBB o yatırımları yapabiliyor. İzmir'in sanayicisi, işçisi, memuru, esnafı çalışıyor, üretiyor ve vergisini ödüyor. İzmir yarattığı değerler karşılığında alıyor o parayı devletten. Vergi ödeme ahlakı bu kadar gelişmiş bir kentin kamu yatırımlarından aldığı payın bu kadar düşük olması kabul edilemez. Ertuğrul Günay'ın gitmesine üzüldüm ama, İzmir'e son 1 yılda bakanlığı kanalıyla yaptığı yatırım, İBB'nin bir tane arıtma tesisine harcadığı paranın bile altında. İktidar 9 yılda İzmir'e 4 milyar 393 milyon lira kamu yatırımı yaptı. Aynı dönemde kentteki özelleştirmelerden elde ettiği gelir 5 milyar lira. Bu hesaba göre İzmir 600 milyon lira alacaklı.
BDP'li Kaplan'ın hesabı
- Benzer bir hesabı BDP'li Hasip Kaplan da yapmıştı. Elektriğin kendi bölgelerinde üretildiğini, batı illerinin doğu illerine ayrıca para ödemeleri gerektiğini savunmuştu. Bir kamu yatırımının İzmir'de bulunması onun tüm haklarının İzmir'e ait olduğu anlamına mı geliyor size göre?

Hasip Kaplan'a saygı duyuyorum. Sonuçta Şırnak milletvekili olarak ilinin çıkarlarını savunuyor. Ben de İzmir'in vekili olarak İzmir'in çıkarlarını savunuyorum. İktidar partisinden bir milletvekili arkadaşımız bana Hasip Kaplan benzetmesinde bulunmuştu. Hatta bölücülükle itham etti. Seçildiğiniz kentin çıkarlarını savunmak bölücülükse evet ben bölücüyüm. Bana bu suçlamayı yapan arkadaşımız, İzmir'den milletvekili seçildiğini unutuyor galiba...
"Makas daraldı" mı?
- İzmir'de 2011 seçimlerinden itibaren CHP ile AK Parti arasındaki makasın daraldığı söyleniyor. En azından anketler bunu gösteriyor. 2014 yerel seçimlerinde nasıl bir tablo çıkacak karşımıza?

Ben bu 'makas daraldı' edebiyatını hiç ciddiye almıyorum. 2009 yerel seçim sonuçlarını 2011 genel seçim sonuçlarıyla kıyaslayarak İzmir'i okuyamazsınız. Yerel seçimi yerel seçimle kıyaslayacaksınız. Evet 2011'de İzmir'de iktidarın oyu arttı ama CHP'nin oyu daha da çok arttı. 2011 seçimlerinde Türkiye'de ne kadar küçük parti varsa hepsinin genel başkanları İzmir'den bağımsız aday oldu. Yerelde onların oyu ve MHP'den bir miktar oy bize gelecektir. 2011'de ekonomi nispeten iyiydi, şimdi ise özellikle tarım kesimi ciddi sıkıntı içinde. Bunların sandığa mutlaka bir yansıması olacaktır. CHP olarak bizim İzmir'de seçime dair en ufak bir endişemiz yok. 2009'daki yüzde 56.7'den daha fazla oy alacağımıza eminiz. 30 ilçenin tamamında ibre bizden yana.

Bayındır'da durum
- Büyükşehir yasası İzmir'de size mi yoksa AK Parti'ye mi avantaj sağlar?

Kesin olarak söylüyorum, İzmir'de büyükşehir yasası bize yarar. 2009'da seçimi kaybettiğimiz iki ilçe vardı. Bayındır'da AK Parti 9-10 oy farkla aldı seçimi. Aynı Bayındır'da Aziz Kocaoğlu kaç oy aldı biliyor musunuz? Tam 10 bin 78 oy aldı. Yani AK Parti ve CHP'nin toplamından daha çok oyu vardı Bayındır'da. İBB, hem Bayındır'a hem metropol dışındaki diğer ilçelere 4 yılda çok sayıda yatırımlar yaptı. Kırsal'da Aziz Başkan'a büyük bir sevgi ve ilgi var. Zaman zaman beraber gidiyoruz bu ilçelere. İnsanların Aziz Başkan'a olan yaklaşımını görmelisiniz. Düşünün tarlalara giden köy yollarına bile asfalt attı İBB. Tire'den süt, Seferihisar'dan mandalina, Bayındır'dan çiçek olarak bu ilçelerin ekonomilerini ayakta tutuyor. 2014'te kırsaldaki oylar da tıpkı metropol oyları gibi bizde toplanır.
- AK Parti'ye hiç şans tanımıyorsunuz. Binali Yıldırım'ın aday olması halinde bu tablonun değişeceğine dair görüşler var. Hatta bazı CHP'lerin kanaati de bu yönde. Siz nasıl yorumluyorsunuz bu görüşleri?
Binali Bey ya da bir başkası. Kim olursa olsun İzmir'de seçimi CHP alacaktır. Zaten iktidar partisi de bunun farkında. O nedenle çok asılmıyorlar İzmir'e.

"MYK'da İzmir yok"
- Bu dönem CHP'nin en üst düzey karar organı olan MYK'da İzmir temsil edilmiyor. Bu bir eksiklik değil mi?

İzmir MYK'da temsil edilseydi iyi olurdu tabii. Ama şu an MYK'da İzmir'den kimsenin olmaması İzmir'in temsil edilmediği anlamına gelmez. Geçen dönem Ege'den kimse yoktu. Şimdi Adnan Keskin ve Bülent Tezcan var. Genel Başkanımızın en çok geldiği il İzmir.
- PM'de çok sayıda İzmirlinin olması mı bu duruma sebep oldu?
Bunu bilemeyiz. Ama PM'de İzmir'in ciddi bir ağırlığı olduğu doğru. Yani temsil noktasında bir sıkıntı yok.
- CHP'nin anketlerinde İzmir'deki belediye başkanlarının oyunun partinin oyundan daha düşük olduğu söyleniyor. CHP aday belirlerken bu anket sonuçlarına bakarak mı karar verecek?
Partimiz herhangi bir anket sonucu açıklamadı. Dolayısıyla ortada başkanların oyu diye gösterilecek bir şey yok. En başarılı belediye başkanının bile en az yüzde 30 beğenmeyeni vardır. Bu çok normaldir. Biz adaylarımızı eğilim yoklamaları, anketler ve tabanın görüşlerine göre tespit edeceğiz.
- Politik bir cevap olmadı mı?
Ben PM üyesiyim. Elbette bu soruya politik cevap vereceğim. Bizim bütün belediye başkanlarımız başarılıdır. Anketler, araştırmalar kimin başarılı, kimin başarısız olduğunu gösterecektir.
"Başkan olmayı hiç istemedim"
- Zaman zaman sizin adınız da İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığı için geçiyor. Böyle bir düşünceniz var mı?

Herkes ister aday olmayı ama ben hiç istemedim. Bu durum insanın hayata bakışıyla ilgili bir konu. Başkan olduğunuz zaman kendinize ait bir hayatınız olmaz. Ben siyasetin dışında da bir hayata sahibim. Seyahat etmeyi, okumayı, çocuklarımla ilgilenmeyi çok severim. Sivil toplum kuruluşlarında üstlendiğim çeşitli görevler var. Bunlar bana yetiyor.
"Biz hem yenilikçi hem de ulusalcıyız"
- CHP'de yenilikçi -ulusalcı tartışmaları gündeme bir hayli meşgul ediyor. Siz hangi kanata ait hissediyorsunuz kendinizi?

Biz hem yenilikçi hem de ulusalcı bir partiyiz. Ama bizim ulusalcılığımız özgürlükçü, bağımsızlıkçı ve bütün ülkeyi kapsayan bir ulusalcılık. Yani Türk, Kürt, Çerkez, Boşnak hepsini kapsayan bir ulusalcılıktan bahsediyorum. Partideki tüm arkadaşlarımızın hedefi aynı. Kimsenin Cumhuriyetin temel değerleri ile bir sorunu yok. Sadece söylem ve yöntem farklılıkları var. O da çok normal. Biz demokratik bir partiyiz.
"İktidarın yolu Türkiye partisi olmaktan geçer"
- CHP'nin Kürt meselesinin çözümü noktasında aldığı pozisyonun Batı'da oylarını düşüreceği yönünde görüşler var. Buna katılıyor musunuz?

Kesinlikle katılmıyorum. İktidar olmanın yolu tüm Türkiye'nin partisi olmaktan geçiyor. Sadece kıyılardan, batıdan oy alarak iktidar olamayız. Eskiden bizi Sivas'ın doğusuna geçememekle suçluyorlardı. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra Hakkari'ye de gidiyoruz Karadeniz'in ücra köylerine de. Ezberleri bozuyoruz, kimsenin kılığı, kıyafeti ile uğraşmayan, ezilenlerin sorunlarına çare arayan bir partiyiz. Yeni CHP böyle bir parti. Batı illerinin insanları bize sahip çıkıyor, destekliyor. Geçenlerde İzmir'deki göçmen dernekleri ile kahvaltıda buluştuk. Boşnaklar, Arnavutlar hepsi barış istiyor. İnsanlar bu ülkede huzur içinde birlikte yaşama arzusunda. Terör ülkemizin gelişmesinin önündeki en büyük engel. CHP'nin bu meselenin çözümü için taşın altına elin koyması oy kaybettirmez, kazandırır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.