"Sağın en solundaydım solun en sağındayım"

Adalet Partisi'nde başladığı siyaset hayatına CHP'de devam eden Çıray, "Alışılmışın dışında olanlar her zaman eleştirilir. Bu da gayet doğal" diyor

ONUR ÇAKIR (HABER MERKEZİ)
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, İzmir'deki evinin kapılarını ilk kez Yeni Asır'a açtı. Annesinin sık sık hasta olması nedeniyle doktor olmaya karar veren ve bunu başaran Çıray, dayısının Adalet Partisi'nde aktif görev alması nedeniyle küçük yaşlardan itibaren hep siyasetin içinde yer aldı. 32 yaşında Ödemiş Devlet Hastanesi'ne başhekim, 36 yaşında ise Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olan Çıray, merkez sağda yaptığı siyasete CHP'de devam etme kararı aldı. Kızları ve eşine oldukça düşkün olan Çıray, "Sağın en solundaydım, bugün solun en sağındayım. Alışılmışın dışında olanlar her zaman eleştirilir. Bu da gayet doğal. Boş vakit olunca hemen kızlarımın ve eşimin yanına koşuyorum" diyor.
- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Selanikli bir ailenin çocuğuyum. Bu nedenle demokrat ve çok kültürlülüğe alışık bir ortamda büyüdüm. Bayındır doğumluyum. Kurulan hayalleri Allah'ın dua olarak kabul ettiğine inanırım. Çünkü hayatta neyi hayal ettiysem, çoğu oldu.
- Tıp fakültesini kazandınız. Çok mu istiyordunuz?
Bir akşam şöyle bir karar verdim. 'Bir yıl gece gündüz çalışırsam doktor olup hayatımı değiştiririm veya sıradan bir hayatım olur' dedim. Tıp fakültesine girmek için olağanüstü çalıştım. Doktor olmak istememi etkileyen şeylerden biri de annemin çok hastalıklar geçirmesiydi belki de...
Siyasetin içinde büyüdü
- Siyasetle ilk tanışmanız ne zaman oldu?

Ailem siyasetin içindeydi. Bu nedenle çocuk yaşlarımda siyaset ve siyasetçilerle tanıştım. 1960 darbesinden sonra iki yakınım, akrabam Okan Erbil ve Akın Özdemir, Bayındır'da Adalet Partisi'ni kurmuşlar. Dayım Okan Erbil çok geç evlendiği için büyük ağabey gibi bizimle yaşadı, 30 yıldan fazla ilçe başkanlığı ve belediye başkanlığı yaptı. Diğer büyüğüm Özdemir bir dönem milletvekilliği yaptı, darbe öncesinde de senatördü. Evimizde dönemin milletvekilleri ve bakanları ağılanırdı. Bu siyaset virüs gibi. Size bir kez bulaştığında ve zevk almaya başladığınız zaman tedavisi güç. Kısacası doğal siyaset okulunda büyüdüm.
- 1989 yılında Ödemiş Devlet Hastanesi Başhekimi oldunuz. Bu süreç nasıl işledi?
1987'de dahiliye uzmanı oldum. Askerlik sonrası Ödemiş Devlet Hastanesi'ne atandım. Ben göreve başladıktan birkaç ay sonra başhekim istifa etti. Hekim arkadaşlar toplanıp ortak bir kararla bana başhekimlik görevini almamı önerdiler. En genç benim, o sırada 32 yaşındaydım. Demek ki arkadaşlarımda 'yönetebilir' algısı yaratmışım.

Sağlık politikaları üretti
- 32 yaşında başhekim, 36 yaşında Sağlık Bakanlığı Müsteşarı oldunuz. Bunu nasıl başardınız?

Sağlık politikaları ile ilgili çalışmalarım Süleyman Demirel'in yasaklı olduğu yıllarda İzmir'de Rıfat Serdaroğlu'nun il başkanı olduğu günlere dayanır. O sırada ben asistandım. Sayın Serdaroğlu, bilim adamlarından oluşan bir teknik heyet kurdu. Orada ben de vardım. Görevim sağlık politikaları üretmekti. Yıllar sonra Sayın Serdaroğlu, sağlık bakanı olunca bana görev teklif etti. Kendisi 4 ay sonra bakanlıktan ayrıldı ve ben ondan sonra 4 yıl Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yaptım. 6 bakan, 3 başbakanla çalıştım.
- Belli bir döneme kadar hep merkez sağda siyaset yaptınız. Ancak daha sonra CHP'ye geçtiniz, bu nasıl oldu?
Kendimi siyaseten kalıplara sokmaktan hoşlanmam. Gerçekçi, akılcı bir siyasetçi olarak tanımlanmak isterim. İlle de kategorize etmek isteyenler için söyleyeyim, sağın en solundaydım bugün solun en sağındayım. Mihverim ise Atatürk ilkleridir. Biliyorsunuz benim uzun yıllar içinde bulunduğum geleneğin temsilcisi olan partiler 2002 seçimlerinde milletimiz tarafından tasfiye edildiler. AKP'nin onlarla uzaktan yakından alakası yoktu. Dolayısıyla uzun süre bizim siyaset yapma zeminimiz ortadan kalktı. Aynı dönem bürokraside görev yapma şerefine eriştiğim Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı olunca CHP'yi geniş bir yelpazeye açma kararı vermiş olmalı ki bana CHP'de siyaset yapma imkanı doğdu.
Alışılmışın dışında
- Merkez sağda siyaset yapan biri nasıl CHP'ye geçer diye eleştiriler oldu. Bu eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz?

Doğal karşılıyorum. Alışılmışın dışında olan şeyler daima eleştirilir. Ama bana göre bugün bu tartışmalar lüks. Çünkü Türkiye 1918-23 yıllarının şartlarını yaşıyor. Nasıl ki o yıllarda Atatürk, İnönü, Menderes, Celal Bayar aynı partideyse bugünün gereği de odur. Kurucu ve kurtarıcılarımıza borcumuz budur. Geçmişte siyaset yaptığım arkadaşlarıma da gelin yanıma, diyorum.
- Yazarlık yönünüz de var. Bu nasıl gelişti?
İki kitabım var: 'Kaybedilmiş Zamanlar Ülkesinden' ve 'Irkçı Terör'. Hem bürokratik hem siyasi hayatımda aslında ülkemizin çok daha fazla kalkınmış olması gerektiğini fark ettim. Olur olmaz çekişmelerimizden, kavgalarımızdan çok zaman kaybettiğimiz gördüm. İlk kitabımda bunlar vardır. İkinci kitabımda ise, Türkiye'deki PKK terörüne doğru bir teşhis konması gerektiğini anlattım. Yazarlık hayatım Yeni Asır'da başladı. Yakında TBMM'de yaptığım konuşmalarımı bir İzmirlinin bakışıyla yayınlayacağım.
İzmir, ayrı bir medeniyet
- İzmir'i nasıl görüyorsunuz?

İzmir'i Türkiye içinde adeta ayrı bir medeniyet gibi görürüm. 'İzmir medeniyeti' diyorum ben buna. İzmir belli değerlerin, derin sezgilerin, bilgece uyanıklığın ve sağlam kişiliğin merkezidir. İzmir damarlarına işlemiş bir yenilenmenin ve değişimin kalesidir. Yatırımcı, üretimci, yaratıcı bir vizyon... Aradığı budur. Taksim Gezi direnişi ile 12 Eylül darbesine ilk yenilgiyi yaşatan gençler için İzmir çok şey ifade ediyor. Bize düşen Türkiye'nin yeni gençliğinin aradığı Yeni Türkiye idealinin bayrağını 'İzmir Medeniyeti'nden yükseltecek yüksek yerel siyaseti üretmektir. İzmir'i Türkiye'ye rol model yapmaktır.
- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun Diyarbakır gezisini eleştirmiştiniz. Hala aynı noktada mısınız?
Siyaset yaparken üç şeye bakıyorum. Partimizin tüzüğüne, programına ve genel başkanın ne söylediğine... Hepimiz böyle yapıyoruz, yapmalıyız. Aksi halde başı sonu olmayan bir parti görünümü olur. Genel Başkanımızı ve organlarımızı tekzip eden siyaset sonuçta CHP'nin güvenilirliğini zedeler. Sakın yanlış anlaşılmasın, çok seslilik ve parti içi demokrasi değil kastettiğim.
- CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Büyükşehir aday adayı olduğun açıkladı. Bu aday adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendi takdirleridir. Saygı duyuyorum. Başka adaylar da var deniyor. Hepsi saygıdeğer. Ancak kişilerden bağımsız olarak kendi particilik anlayışımı ortaya koymak isterim. Bana göre Sayın Genel Başkan İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa, Adana gibi büyük illerde, kendisine niyet bildirimi yapmış veya yapmamış kişilerden biri hakkında yetkili organlarla birlikte karara varıncaya kadar acele edilmemeli. 'Partimizin adayı sizsiniz' dendikten sonra harekete geçilmeli. Aksinin partimizi ve siyaset arkadaşlarımızı uzun süren yıpratıcı tartışmaların merkezine koyacağını düşünüyorum.
- Yerel seçim öncesi ilçe belediye başkanlarında değişiklik bekliyor musunuz?
Bu tartışmaları çok erken başlattık. Partinin Büyükşehir ve 28 ilçe belediye başkanı var. Bu isimleri çok erken tartışmaya açarsanız yıpranmayanları bile yıpratırsınız. Genel merkez adaylarını açıklayıncaya kadar partiiçi eleştirilerde herkes tasarruflu olmalıdır.
Aileme çok zaman ayırırım
- Aytun Çıray, dışarıdan baktığınızda sert görünüyor. Evdeki, arkadaş ortamındaki Aytun Çıray nasıldır?

Onu eşim Selmin Hanım'a sormanız gerekiyor. Kızlarıma, eşime çok zaman ayırırım. (Bu arada Selmin Hanım söze girerek aslında Aytun Bey'in çok anlayışlı ve ailesine çok bağlı bir eş ve baba olduğunu onaylıyor)Boş vakit olduğunda hemen ailemin yanına koşarım.
- Eşinizle nasıl tanıştınız?
Lise aşkı... Ben liseyi bitirdiğimde eşim lise 1'deydi. Bakın işte başta söylediğim gibi evlilikte de şanslıyım çünkü hayal ettiğim kadınla evlendim. Selin ve Ekin isimli iki kızım var.
- Eşinizle birlikte yapmaktan hoşlandığınız şeyler nelerdir?
Bol bol seyahat etmeyi, birlikte mutfağa girip yeni tarifleri deneyerek yemek yapmayı severiz. Ayrıca birlikte film izlemeyi ve uzun aile yemeklerini de çok severiz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.