"İzmir'de kadın adayımız olacak"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önümüzdeki günlerde partiye katılması beklenen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'den hiçbir rahatsızlık duymadığını söyledi. Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı ve Ankara Temsilcisi Zafer Şahin'in sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, Sarıgül'ün CHP'ye dönüşünden İzmir Büyükşehir adayının kim olacağına, 2014 yerel seçim hedeflerinden Meclis'teki başörtülü vekillerin durumuna ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
"Siyasette korkulmaz"
Kılıçdaroğlu, "Sarıgül'ün asıl amacının CHP Genel Başkanlığı olduğu iddia ediliyor, bu durum sizi rahatsız etmiyor mu?" sorusuna, "Neden rahatsız etsin, korkarak siyaset yapılmaz. Ben MYK'da daha önce genel başkan adayı olmuş arkadaşlarımla çalışıyorum. Bu özgüvenle alakalı bir durum" cevabını verdi. CHP lideri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarını diğer büyükşehirlerle birlikte açıklayacaklarını söyledi.
"Başka adaylar da var"
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül artık CHP'de gibi. İsmi daha çok İstanbul Büyükşehir adayı olarak geçiyor ama gönlünde yatan aslanın CHP Genel Başkanlığı olduğunu da hiç saklamıyor. Bu durum sizi rahatsız etmiyor mu?
- Niye rahatsız etsin ki? Korkuyla siyaset yapılmaz. Biz sosyal demokrat bir partiyiz, kurallarımız ve ilkelerimiz var. Gecekondu partisi değiliz. 90 yıllık bir siyasi geçmişe sahibiz. Bu partide genel başkan olmanın yolu belli. Kurultaya giderseniz, adaylar çıkar, delege kimi seçerse o genel başkan olur. Sonra herkesin gönlünde bir aslan yatar. Bu çok normal. Ben MYK'da daha önce genel başkan adayı olmuş arkadaşlarımla çalışıyorum. (Umut Oran ve Haluk Koç'u kastediyor) Hiçbir zaman onlara, 'Aman ha sakın genel başkan adayı olmayın, ben olacağım' diye bir düşünce içinde olmadım. Böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmez. Bu özgüvenle alakalı bir durum.
"Kavgayı sevmem"
'Diğerleriyle nasıl çalışıyorsam Sarıgül'le de aynı şekilde çalışırım' diye mi yorumlamak lazım bu sözlerinizi?
- Benim bir özelliğim var, çatışma ve kavgayı sevmem. Ama kararlı ve yolunda yürüyen bir adamım. Siyaset farklı bir disiplindir. Bir başka insanı kötüleyerek siyaset yapılmaz. Eğer bu işi halka adanmışlık olarak görürseniz ve bu doğrultuda yaparsanız zaten hiçbir sorunla karşılaşmasınız. Biz siyaseti zenginleşme aracı ya da bireysel hırsların tatmin edildiği bir alan olarak görmeyen insanlarız. Dolayısıyla, 'O gelecek, bu gelecek' kaygılarıyla hareket etmeyiz. Türkiye'nin temel sorunları var. Bu sorunları aşmak için biraraya gelmek zorundayız. Dolayısıyla gündemimizde çatışma ve kavga yok, ulaşmak istediğimiz hedefler var. İlkelerimiz doğrultusunda bu hedeflere yürüyoruz. İstanbul'u almak istiyoruz. Kiminle daha fazla oy alacaksak onunla yola çıkacağız.
Başörtüsü konusu
AK Parti'den 4 kadın milletvekili Meclis Genel Kurulu'na başörtüsü ile girdi. CHP beklenenin aksine bu duruma sert reaksiyon göstermedi. Bunun sebebi nedir?
- Devleti yaratan kurallardır. Eğer o kuralları yerle bir ederseniz toplumda kaos yaratmış olursunuz. 1999'da MHP'li bir kadın milletvekili Meclis Genel Kurulu'na ve komisyonlara girerken başörtüsünü çıkarıyor, dışarıda takıyordu. Hiç itiraz eden oldu mu? Olmadı. Esasında toplum kendi içinde bu sorunu zaten çözmüş. Ben bu meselede sağduyunun egemen olması ve Türkiye'nin gündemini daha fazla meşgul etmemesi gerektiğine inanıyorum.
5 kişilik komisyon
İzmir'de herkes adayınızı ne zaman açıklayacağınızı merak ediyor. Adayınız ne zaman belli olacak?
- Adayımızı ne zaman açıklayacağımız şu aşamada henüz belli değil. Büyük bir ihtimalle diğer büyükşehirlerle birlikte İzmir'i de açıklarız. Tüm Türkiye'de adaylarımızı parça parça açıklayacağız. Şu ana kadar Türkiye genelinde 300 civarında belediye başkan adayını saptadık zaten. Daha 1000'e yakın aday belirleyeceğiz. Tek başıma ben karar vermiyorum adaylar konusunda. 5 kişilik bir komisyon oluşturduk. Her bir seçim çevresi için oranın özelliklerine de dikkate alan aday belirleme yöntemleri kullanılıyor. Örneğin İzmir Buca ya da Trabzon Sürmene'yle ilgili bütün bilgiler komisyonda toplanıyor. Anket sonuçlarına bakılıyor, il ve ilçe başkanları dinleniyor. O bölgeden sorumlu Parti Meclisi üyesi ya da milletvekilinin görüşü alınıyor. Adayın nasıl saptanacağı gelen veriler ışığında kararlaştırılıyor. Adaylarımızın bir kısmını eğilim yoklaması ve anket çalışmalarıyla belirledik. Bazı yerlerde bu yöntemlere ek olarak farklı yöntemlerin de denenmesi gerektiğini söyleyenler var. Bu çerçevede çalışıyoruz. Tüzüğümüz gereği aday adayları netleştikten sonra aşama aşama Parti Meclisi'ne getireceğiz, ondan sonra kamuoyuna deklare edeceğiz.
"Başkanı karalamayın"
Özellikle İzmir ve Ege'de CHP'den belediye başkanı olmak isteyen çok sayıda aday adayı partiye başvuruda bulundu. Onlara bir tavsiyeniz olacak mı?
- Öncelikle tavsiyem başka bir adayı ya da belediyenin CHP'de olduğu yerlerde belediye başkanını kötülemesinler. Bunu yapanların şansı sıfırdır. Herkes demokratik kurallar içerisinde kalarak projeleriyle yarışmalı. Artık CHP'de yeni anlayış budur. Bu şekilde adaylık çalışmasını yürütenler öne çıkarlar. Bu tavsiyelerimi dikkate almayanların hiçbir şansı olmayacak.

"Güzel adaylar olacak"
2011 seçimlerinde daha önce merkez sağda siyaset yapan bazı isimleri milletvekili listesine aldınız. Yerel seçimde de merkez sağdan adaylarınız olacak mı?
- Yerel seçimde güzel adaylarımız olacak. Şu aşamada sadece bu kadar cevap verebilirim bu soruya.
"Kadın sayısı artmalı"
Peki kadın adaylar konusunda nasıl bir politika izleyecekseniz?
- Geçen seçimlere göre çok daha fazla kadın adayımız olacak, göreceksiniz. Hem belediye başkanlıklarında hem de meclislerinde eskisinden daha çok kadın aday göstereceğiz. Buna İzmir'de de dahil. Biz kadının siyasette daha fazla kendisine yer bulmasını isteyen bir partiyiz.
"En büyük hakem halktır"
Yeni kurulan HDP'nin Batı illerinde CHP'den oy alma ihtimalini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bakalım, göreceğiz. Her siyasi oluşuma saygı duymak gerekiyor. En büyük hakem halktır, halka gidilince herkes toplumda ne karşılığını olduğunu görür. Biz inançlar ve etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmayan bir siyasi partiyiz. Maalesef Türkiye'de bu iki konu üzerinden siyaset yürüten partiler var.
"İnsanların ana dilini öğrenme hakkına saygılıyız"
CHP'nin Kürt sorunun çözümü noktasında inisiyatif alması parti içinde bazı görüş ayrılılıklarına neden oluyor. Bu sorunu nasıl aşacaksınız?
- Bizim böyle sorunlarımız yok. Medya kendi kendine bir sorun yaratıyor ve sonra da tartışıyor. Ben de hayretle izliyorum bu tartışmaları. Bizim ana dilinde eğitim konusunda görüşümüz belli. Defalarca açıkladık. Buradan da bir kez daha tekrarlayayım. İnsanların ana dilini öğrenme hakkına saygılıyız. Ama ana dilinde eğitime sıcak bakmıyoruz. Bunu dünyanın her yerinde de dile getirdik. Ama ne hikmetse partimizde bu konuda bir görüş ayrılığı varmış gibi yorumlar yapılıyor. Hiç öyle bir şey yok. Olmayan bir şeyi tartışıyoruz.