"Ciddi bir partiysek Aziz Bey aday olmaz"

Güler, 2 Eylül'e kadar adaylık dosyasını vermeyen Aziz Kocaoğlu'nun yarışın dışında kalması gerektiğini ifade ediyor

ZAFER ŞAHİN
CHP'nin İzmir büyükşehir belediyesi aday adaylarından Birgül Ayman Güler, partinin adaylık başvuruları için son tarih ilan ettiği 2 Eylül'de dosyasını vermeyen Aziz Kocaoğlu'nun artık yarışın dışında kalması gerektiğini düşünüyor. CHP yönetiminin 2014 yerel seçimlerinde aleni adaylık uygulaması getirdiğini hatırlatan Güler, "Ciddi bir partiysek 2 Eylül'den sonra yapılan adaylık başvurularının kesinlikle dikkate alınmaması lazım. MYK ve Parti Meclisi'nin kararı açık. Aziz Kocaoğlu ve bazı milletvekillerinin artık büyükşehre adaylık başvurusunda bulunması ilkesel olarak doğru değil" diyor. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'in Aziz Kocaoğlu lehine yaptığı açıklamalarla tarafsızlığını yitirdiğini söyleyen Güler, büyükşehre aday gösterilmesi durumunda yüzde 65 oyla seçimi alacağını iddia etti.
- 2 Eylül'de adaylık başvurunuzu yaptıktan sonra "Kamuoyuna dönük aday adayı çalışması yapmayacağım" demiştiniz. Hala aynı noktada mısınız?
- Kesinlikle o noktadayım. Neden böyle bir karar aldığımı aslında başvuru yaptığım gün açıklamıştım. Parti içi bir adaylık yarışması bu. O nedenle kamuoyuna dönük adaylık çalışması yapmak partiye zarar verirdi. Ben de başvurumu yaptıktan sonra 2 yıldır milletvekili olarak hangi yöntemlerle çalıştıysam öyle devam ettim.

Çalışmaya devam ediyorum
- Ama bu durum hakkınızda "Sessizliğe büründü" hatta "Çekildi" yorumlarının yapılmasına neden oldu. Hala yarışta mısınız?

- Elbette ki yarıştayım. Parti içinde konuşmam, görüşmem gereken kurum ve kişilerle temaslarım sürüyor. Benim için önemli olan ilkelerdir. İzmir Büyükşehir adaylığımdan hiç vazgeçmedim. İddialı bir şekilde belirlediğim yol haritasına göre çalışmaya devam ediyorum.
- CHP aday adayları için önce 31 Temmuz'u, sonra da 2 Eylül'ü son başvuru tarihi ilan etti. Ancak Aziz Kocaoğlu ve kulislerde adı potansiyel aday olarak geçen bazı milletvekilleri bu tarihte başvuruda bulunmadı. Bu durumda siz mi erken davranmış oldunuz yoksa onlar mı geç kaldı?
- Bu sorunun cevabı belli. 2 Eylül'de adaylık başvurusunda bulunmayan arkadaşlarımız geç kalmışlardır. CHP bu seçimlerde aleni adaylık yöntemini uygulama kararı aldı. Benim aday olma gerekçelerimden birincisi partimizin bu yöntemi seçmesidir. MYK ve Parti Meclisi'nin ortaya koyduğu irade son derece net ve anlaşılır. Kamu görevlileri hariç aday olmayı düşünen kim varsa 2 Eylül'e kadar başvurusunu yapmak zorundaydı. Belediye başkanı ya da milletvekili olmanız bu kuraldan istisna tutulmanız anlamına gelmiyor. Nitekim ben ve Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, partinin ilan ettiği tarihte başvurumuzu yaptık. 2 Eylül günü saat 17.00 itibariyle oluşan liste kesin liste olmalıydı.

Önemli olan ilkeler
- CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin daha geçen hafta Kocaoğlu'nu adaylık başvurusu yapmaya davet etti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da "Aziz Bey'in kararını bekliyoruz" diye beyanatları var. Nasıl yorumluyorsunuz bu açıklamaları?

- Bakın röportajın başında da söyledim. Önemli olan ilkelerdir. Partimizin en üst karar organlarında aleni adaylık konusunda karar alınmışsa bunu uygun hareket edilmelidir. Ciddi bir partide aleni adaylıkla ilgili son başvuru tarihi ilan edildiyse herkes buna uymak zorundadır. Ama İzmir ve bazı yerlerde maalesef 2 Eylül'de oluşan listenin kesin liste olmayacağını gösteren işaretler var. Mevcut belediye başkanımız başvuru yapmamış, aynı şekilde gönlünden adaylık geçiren bazı arkadaşlarımız da hala bekliyor. 2 Eylül'de partinin ilan ettiği tarihe bağlı kalarak başvurusunu yapan ben ve diğer arkadaşlar bir risk aldık. Milletvekili kimliğimin üzerine bir de İzmir Büyükşehir aday adayı kimliğim eklendi. Ben beklerdim ki genel merkezimizin aldığı karara tüm arkadaşlarımız riayet etsin. Ve tabii ki genel merkez de kendi aldığı kararın arkasında dursun. İlkeler neyse ona uygun yürümeliydik. Bunu başarsaydık hem CHP hem de Türkiye siyaseti kazanacaktı. Gizli, kapaklı çalışma yöntemleri, kirli lobicilik faaliyetleri sona erecekti.
- Bu sözlerinizden 2 Eylül'de başvurusunu yapmayan Aziz Kocaoğlu ve diğer aday adaylarının artık yarışa dahil olmaması gerektiğini düşündüğünüz sonucu çıkarıyorum. Tam olarak bunu mu ifade ediyorsunuz?
- Evet aynen öyle düşünüyorum...
Eşitlik ortadan kaldırıldı
- CHP İzmir İl Başkanı da Aziz Kocaoğlu'nun devam etmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. Siz nasıl karşıladınız bu açıklamaları?

- Bu süreçte aleni adaylık yönteminin gereklerini yerine getirmeyenlerden biri de maalesef İzmir İl Başkanımız Ali Engin oldu. İl başkanları partilerini seçim sürecinden selametle çıkarmakla yükümlüdür. Bizim il başkanımız kendi oyunun adaylık başvurusunda bile bulunmayan Aziz Kocaoğlu'ndan yana olduğunu açıkladı. Bu tavır aleni adaylığın eşitlikçi platformunu ortadan kaldırdı. Hem parti tabanında hem de adaylık için başvuruda bulunan bizler nezdinde güven sarsıcı bir durum ortaya çıktı. CHP içinde bütün bu olumsuzluklardan rahatsızlık duyan çok sayıda arkadaşımız var. Biz seçim sürecinde partimizin tartışılır hale gelmemesi için yanlış bulduğumuz bu söz ve eylemlerin üzerine gerektiği şekilde gitmiyoruz. Bakın ben bir milletvekili ve PM üyesi olarak başvurumu genel merkeze yapabilirdim. Ama 'Bu sürecin yöneticisi il başkanıdır. Örgüte saygısızlık olmasın' diye dosyamı il başkanlığına teslim ettim. Biz bu kadar siyasetin gereklerini yerine getirme kaygısı taşırken aynı duyarlılığı arkadaşlarımızdan da görmek isterdik.
- Adaylık başvurusu yapmamasına rağmen CHP içinde en güçlü aday olarak Aziz Kocaoğlu gösteriliyor. Siz de dahil diğer adayların Kocaoğlu'nun rakibi olarak görülmemesini neye bağlıyorsunuz?
- Bu hava kamuoyunu medya üzerinden okuyan çevrelerde var. Oysa sokağın bakış açısı çok daha farklı. Argoda 'kekleme' diye bir tabir vardır. İzmir siyasetinde de kamuoyu yanlı ve objektif olmadığı açık anketlerle kekleniyor. Yani manipüle ediliyor. Bu anketlerin hiçbirine güvenmiyorum. İzmirli vatandaşlarımız kentlerinin büyük bir yenilenme içerisine girmesini arzu ediyor. Yaşadığı ilçenin, sokağın, ulaşım sisteminin, kültürel ve sosyal ortamının yenilenmesini istiyor. Kiraz'daki, Karaburun'daki insanlar büyük yatırımlarla İzmir'e yakınlaşmayı hayal ediyor. İzmir ruhunun il sınırlarının tamamına yansımasının hayalini kuruyor. Bütün bu saydıklarımızı gerçekleştirmek büyük yönetim perspektifi ister. CHP'nin bu taleplere mutlaka cevap vermesi lazım. O yüzden parti koridorlarının, basının yönlendirmelerinin dışında düşünmek ve ona göre hareket etmek zorundayız.
İddiamız seçim kazanmak değil
- AK Parti'nin adayının Binali Yıldırım olması durumunda Aziz Kocaoğlu dışında kimsenin onunla baş edemeyeceği yönünde bir kanaat var. Aziz Bey de üstü kapalı olarak zaman zaman bu mesajı veriyor. Siz aday olursanız Aziz Bey kadar rahat bir seçim geçirebilir mi CHP?

- Adayımız kim olursa olsun biz İzmir'i yüzde 100 alırız. Bundan kimsenin bir kuşkusu yok. Bizim İzmir'deki iddiamız seçimi almak değil. Şu anda elimizde olan 29 belediyeye Bayındır'ı da eklemek ve büyükşehri oy farkıyla yeniden kazanmak. Kaybedeceğimiz her ilçe bizim için yenilgi demektir. Aday gösterilmem durumunda İzmir'de partimizin oyunun yüzde 65'ler seviyesinde olacağı bir seçim yaşarız. Karşımda Binali Yıldırım ya da başka biri olsun fark etmez.

25 yıldır yerel yönetimler konusunda ders veriyorum
- Belediyecilik konusunda bir deneyiminiz bildiğim kadarıyla yok. Diyelim ki seçimi aldınız, büyükşehri yönetme konusunda kendinize güveniyor musunuz?

- Ben yerel yönetimler hocasıyım. Doktora tezim 1992 yılında kabul edildi, konusu yerel yönetimlerdi. 25 yıldır yerel yönetimler konusunda dersler veriyorum. Bütün bunlar bir yana 2014 yerel seçimleri sıradan bir belediye seçimi olmayacak. Yeni büyükşehir yasası nedeniyle seçilecek başkanlar kurucu başkanlar olacak. Dolayısıyla bu görevi üstlenecek kişilerin belediyecilik deneyimleri üzerinden değil yöneticilik deneyimleri üzerinden değerlendirilmesi lazım. Daha önce 6 bin kilometrekareye hizmet veren İzmir Büyükşehir Belediyesi artık 12 bin kilometrekareye hizmet götürecek. Çok farklı sonuçlar doğuracak yeni bir yönetim modelinden bahsediyoruz. Bu modelde alışılmış belediyecilik modeli ile çalışamazsınız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.