46 VATANDAŞIMIZI IŞİD'DEN KURTARDIK

Devletin zirvesi parolayla konuştu. Rehineler yer değiştirme sırasında IŞİD'in elinden alındı. 46 vatandaşımızı taşıyan otobüs sınırı geçtiği anda Başbakan Davutoğlu'nu "Geldiler" müjdesi verildi

OKAN MÜDERRİSOĞLU / ANKARA
Irak'ta Musul Başkonsolosluğu'nda görevli iken 101 gün önce IŞİD militanları tarafından alıkonulan 46'sı Türk görevli, 3'ü yerel personel toplam 49 kişi nefes kesen bir operasyonla kurtarıldı. Rehineler IŞİD'in şu andaki merkezi konumunda olan Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan Rakka kentinden alındı. Çatışma olmaksızın gerçekleşen operasyon sırasında bir kişinin bile burnu kanamadı, fidye ve herhangi bir ödeme yapılmadı. Kurtarılan Türk personelin orada yaşadıkları ve kurtarma operasyonunun detayları netleşti.

"Misafirsiniz" dediler ama

Musul'da ilerleyen IŞİD güçleri 12 Haziran'da Musul Başkonsolosluğu'nda görevli personeli rehin aldı. Silahlı IŞİD militanları, Türk görevlilere önce, "Misafirimizsiniz" dediler. İlk günlerde "serbest bırakacağız" diyerek şiddet uygulamadılar. Ancak ilerleyen günlerde durum değişti. Özellikle peşmergelerle çatışmaların yoğunlaştığı günlerde muamele değişti. "Sünni Müslümansınız, misafirimizsiniz" diye başlayan diyaloglar, "kafirsiniz" noktasına kadar vardı. Farklı yerlere nakiller sırasında bir seferinde personelin gözleri bağlandı. Biraz Arapça bilen bir Türk görevli, "Peygamberimiz Bedir Savaşı'nda esir aldığı kafirlerin bile gözünü bağlatmadı. Bu muameleyi yapmadı. Böyle misafirlik mi olur?" diye sordu. IŞİD militanları, "Emir böyle" şeklinde karşılık verdi.

Günlerce ışık görmediler

Bir başka yer değiştirme sırasında ise ABD'nin Guantanamo Üssü'ndeki tutuklulara yaptığı gibi tüm personelin elleri ve ayakları kelepçelendi ve zincirle bağlandı. Musul ve çevresinde şiddetli çatışmalar başladığında veya bir patlama sesi geldiğinde konsolosluk personeli binaların mahzenine kapatıldılar. Günlerce gün ışığını bile göremediler. Foseptik çukurunun patladığı ve taştığı küçük bölmelerde kaldılar.

Aşiretler destek verd
i
Morallerin bozulduğu o anlarda, dini bilgisi olan "Hoca" lakaplı konsolosluk görevlisi tüm personele telkinde bulundu, sabır ve metanet tavsiye etti. Dua edip, namaz kılan personelin direnci arttı. IŞİD militanları, Türk konsolosluk görevlilerine ilk günlerde kendi karavanalarından verdi. Ancak günlerce tavuk-pilavdan başka yemek çıkmadı. Hatta son 10 gün sadece salçalı pilav ve su ile beslendiler. Rehineler arasında bulunan iki bebeğin ihtiyaçları ise Türkiye'ye sempati duyan yerel aşiretlerin desteği ile sağlandı.
Zirvede gizli parola
Kurtarma operasyonun detayları ise şöyle oldu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, operasyonun sızmaması için aralarında özel bir parola belirledi. Alıkonulan personelin kurtarılabileceği bilgisi son olarak 18 Eylül perşembe akşamı güvenilir istihbarat kaynaklarınca teyit edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, özel bir haberleşme kanalından sürekli temasta kaldı. Operasyon için MİT'te özel ekip kuruldu. Kurtarma stratejisi üzerinde çalışılırken 1 yıla kadar uzanacak bir takvim de belirlendi. Ancak alandaki güvenlik riskleri ve denge değişimi karşısında bir hafta önce tüm planlar yeniden masaya yatırıldı ve güncellendi.
Operasyondan günler önce özel MİT ekibi, Başbakan Davutoğlu ile görüştü. MİT alandaki çalışmasını yoğunlaştırırken alternatif tahliye güzergahları da belirledi. Daha önce birkaç kez alıkonulan konsolosluk personelinin serbest kalacağı bilgisi geldiği ve hatta uçaklar hazır bekletildiği halde IŞİD son anda vazgeçince bu kez çok ihtiyatlı davranıldı.

8 kez yer değiştirdiler

MİT ve Genelkurmay'ın elektronik istihbarat imkanları seferber edildi. Konsolosluk personeli 8 kez yer değiştirdi ve bu hareketleri yerel istihbarat kaynakları sayesinde an be an takip edildi.
Konsolosluk görevlileri önceki gün öğle saatlerinde "yine yer değiştirme yapılacağı" bilgisi ile Musul'da tutuldukları evden dışarı çıkarıldı. O sırada yanlarında silahlı IŞİD grupları da vardı. Ancak Ankara'nın irtibata geçtiği alandaki bağlantılı elemanlar ile MİT görevlileri araçların güzergahını ustaca belirledi ve Türk personelin önceden belirlenen noktaya gelmeleri sağlandı. Bu aşamada özellikle Sünni aşiretler ve Irak Türkmenleri bu noktada önemli rol oynadı.

17 saatlik yolculuk

Tahliyenin Kuzey Irak üzerinden gerçekleşmesi planlandı. Ancak yol boyundaki güvenlik riskleri nedeni ile karar değiştirildi. Araçlar Suriye'ye yönlendirildi. Tel Abyat-Akçakale üzerinden Türkiye'ye giriş yapıldığında saatler 23.20'yi gösteriyordu. Musul'dan güvenli bölgeye uzanan yolculuk 12 saati buldu. Saat 23.23'te MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Davutoğlu'na "müjdeli haberi" verdi. Rehinelerin Türkiye sınırına vardığında ise yolculuk 17 saati aşmıştı.
IŞİD kıyafetiyle operasyon
Kurtarma operasyonu için MİT tarafından kurulan özel ekipte İngilizce, Almanca, Fransızca ve Arapça bilen görevliler yer aldı. Rehineleri bulundukları yerden alınırken herhangi bir saldırı ihtimaline karşı MİT görevlilerinin IŞİD militanlarıyla aynı kıyafetleri giydiği öne sürüldü. Bir kısım görevli ise sivil vatandaş gibi bölgeye intikal etti. Türk personelin yanında MİT görevlileri yer alırken onları uzaktan takip eden özel eğitimli ekipler ise yol ve çevre güvenliğini aldı. Yerel unsuların da desteği ile konsolosluk görevlileri burunları bile kanamdan Türkiye'ye giriş yaptı.
Erdoğan ÖZTÜRK

DAVUTOĞLU O ANLARI ANLATTI:
'Telefon çaldı, içim ürperdi'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Musul'da alıkonulan Türk konsolosluk görevlilerini kurtarma operasyonun ilginç anlarını "TUR" isimli devlet uçağında gazetecilerle paylaştı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dan önceki gece saat 23.23'te "Müjdeli haber geldi" bilgisini alan Davutoğlu, 2 rekat şükür namazı kıldı, Ankara'ya geldiğinde ise adak kurbanı kesti. Davutoğlu, yaşanan olayları, telefon trafiğini hislerini şöyle anlattı:
- BEKLİYORDUK: Bugünlerde böyle bir gelişmeyi bekliyorduk. Hatta bir ara Azerbaycan seyahatini iptal mi etsek diye düşündük.
- FİDAN ARADI: Gece 11.30 gibi MİT Müsteşarımız Hakan Fidan aradı. "Sayın başbakanım beklediğiniz müjdeli habere verebilecek duruma yaklaşıyoruz" dedi.
- AN BE AN İZLEDİK: Alıkonulmadan itibaren şu ana kadar nerede olduklarını bilmediğimiz an olmadı. Bu istihbarat kapasitemizi gösteriyor. 7-8 yer değiştirdiler. Her birini anında biliyorduk.
- İÇİM ÜRPERDİ: Bu, bambaşka bir duygu, tarifi imkansız. Telefon çaldı, hakan bey arıyor. İnsanın içi ürperiyor. "merak etmeyin müjdeli haber" dedi. Bütün aile aynı duyguyu yaşıyorsunuz.
- SPEKÜLASYON YAPILDI: Bu süreç ne spekülasyonlar yapıldı. Seçimden önce kurtarılacaklar vs. Bir an yok ki çocuklarımızı kucakladığımızda, torunlarımızı kucağımıza aldığımızda o vatandaşların çocuklarını da görmemiş olalım. İnsanın canının tehlikede olması tahammül edilebilir bir şey değil. Bizim ne hissettiğimizi ancak biz biliriz.
- İSİMSİZ KAHRAMANLAR: Esas teşekkür ise alandaki arkadaşlara. Silahlı kuvvetlere, emniyete de teşekkür ediyorum.
- EKİBE ÖZEL ÖDÜL: Operasyonu gerçekleştiren ekibi özel olarak kabul edeceğim. Bunlar isimsiz kahramanlar. Ödül de vereceğiz ne icap ederse yapılacak. Madalya, maaş takdimi olabilir. Fedakar çalışmaları mutlaka ödüllendirilir.
OKAN MÜDERRİSOĞLU/BAKÜ-ŞANLIURFA
Bütün Türkiye için bayram günü
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Bakü-Şanlıurfa- Ankara yolculuğu sırasında "TUR" uçağında bayram havası hakimdi. Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, konsolosluk çalışanlarına gül dağıttı. Bakü programını iptal eden Davutoğlu Türkiye'ye döndü. Başbakan Bakü'de yaptığı açıklamanın ardından Türk gazetecilerle birlikte apar topar Şanlıurfa'ya hareket ederken, IŞİD'in elinden kurtarılan 2'si çocuk, 3'ü kadın 46 konsolosluk görevlisi dün sabah 05.00'de Suriye'den kara yoluyla getirilip, Akçakale Sınır Kapısı'ndan giriş yaptı.
Daha sonra konsolosluk görevlileri otobüslerle Şanlıurfa'nın Yenişehir semtindeki MİT binasına götürüldü. Orada kendileri için getirilen yeni kıyafetleri giydiler. Daha sonra konvoy şeklinde havaalanına götürüldüler. Başbakan Ahmet Davutoğlu, kurtarılan konsolosluk çalışanları ile Şanlıurfa GAP Havaalanı'nda buluştu. Yaklaşık bir saat süren görüşmede Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da hazır bulundu. Davutoğlu, ilk haberi aldığında şükür namazı kıldığını söyledi. Davutoğlu vatandaşlarla tek tek kucaklaştı, en küçük rehineler Kuzey ve Ela ile yakından ilgilendi.
Konsolosluk çalışanları ile birlikte Ankara'ya hareket eden Başbakan Davutoğlu, uçakta onlara gül dağıttı.
TUR uçağı 11.26'da Ankara Esenboğa Havalimanı'na indiğinde, diplomat yakınları aprona koştular. Çocuklar babalarına, anne-babalar çocuklarına ve eşler birbirine sarıldı. Uzun süren sarılmalara gözyaşları karıştı. Sare Davutoğlu en küçük rehineler olan Ela ve Deniz'i kucağından indirmezken, Ahmet Davutoğlu da Başkonsolos Öztürk Yılmaz'ı alnında öptü.
Davutoğlu, "Bugünün sadece Musul'dan getirilenler ve aileleri için değil, Hakkari'den Edirne'ye Artvin'den Muğla'ya bütün Türkiye için bir bayram. Hep bir aile gibi tek bir yürek ile dualar ettik. Şimdi bayram zamanı, şimdi şükür zamanı" dedi. Davutoğlu şöyle devam etti: "Öztürk ve ekibi hep dik durdular.
Bu aileler acıyla evlatlarını beklerken, onlar bu ailelerin acıları üzerinden siyasi operasyon yapmaya kalktılar. Bugün maskeler inmiştir. Gelin bari bugün bu sevinci paylaşın.

Batı basınında geniş yer verildi

Türk rehinelerin serbest bırakılmasının ardından ABD basınında rehine krizlerine dair detaylı haberler yayımlandı. Rehin alınan konsolosluk görevlilerinin Türkiye'ye getirilmesi, Avrupa basınında geniş yer buldu. Alman Der Spiegel dergisinin internet sayfası haberi, "IŞİD tarafından rehin tutulan 49 Türk serbest kaldı" başlığıyla verirken, Die Welt gazetesi de haberinde "Rehin alma olayı Türk dış politikasını yoğun şekilde etkiledi" denilerek, "Türkiye'nin de rehinelerden dolayı IŞİD'e karşı yürütülen politikalarda geri durduğu" yorumu yapıldı. İtalyan basınında ise ajanslar haberi son dakika geçerken Vatikan Radyosu, rehinelerin özgürlüklerine kavuşmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Avusturya'da Der Standard ve Die Presse gazeteleri ise kurtarmanın MİT'in "gizli kurtarma operasyonu" ile gerçekleştiği vurgulandı.
Koalisyondaki rolü değişecek mi?
Dünya basını, Türk rehinelerin kurtarılmasının ardından 3 soru sormaya başladı. İlk olarak; rehinelerin nasıl kurtarıldığı soruldu. Ancak Türk makamlarının bu konu hakkında detaylı bilgi vermeyeceği belirtildi. New York Times gazetesi bu soruya cevap olarak Türk basınında yer alan "Rehinelerin daha önce 5 kez kurtarılmaya çalışıldığı ancak bölgedeki yoğun çatışmalardan dolayı girişimlerden vazgeçildiğini" aktardı.
Dünya basının sorduğu ikinci soru ise "Rehineler için fidye ödenip ödenmediği" oldu. Türk makamlarının rehinelere fidye ödenmediğini açıklamasıyla bu soru cevabını buldu.
Rehinelerin kurtarılmasının ardından Türkiye'nin daha aktif bir rol üstlenip üstlenmeyeceği sorulmaya başlandı. ABD ve Batılı ülkelere göre Irak ve Suriye'ye sınırı olan ülkeler arasında en sıkı müttefik NATO üyesi olan Türkiye, dolayısıyla Türkiye IŞİD'e karşı ön saflarda yer almalı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.