Başkanlık artık zorunluluk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "12 yılda gelinen bu süreci maalesef bir geri gidiş olarak, akla hayale gelmeyecek tanımlamalarla ifade ediyor. Aslında bunlar maalesef haddini bilmiyor. Çünkü bunlarda insaf yok" dedi.

İstanbul'dan helikopterle Sakarya'ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Atatürk Stadyumu'nda çiçeklerle karşılandı. Sakarya Valiliği'ni ziyaret eden Erdoğan daha sonra toplu açılış törenine katıldı. Sakarya Kent Meydanı'nda gerçekleştirilen törende konuşan Erdoğan şu mesajları verdi:

BİZİ BÖLMEK İSTEYENLERE FIRSAT VERMEYECEĞİZ: Ülkemizin seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanı olarak Sakarya'dan aldığımız güçle yeni Türkiye'nin inşası yolunda çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Yeni Türkiye mücadelemizde yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi çağrımızda Sakarya'nın yanımızda yer alacağına ve tüm gücüyle bizi destekleyeceğine inanıyorum. Bugün Sakarya'da toplam yatırım bedeli 183 trilyon olan çeşitli kurumlarımıza ve belediyelerimize ait olan 53 kalem eserin toplu açılışını yapmak üzere buradayız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Bizi bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.

YENİ TÜRKİYE HEDEFİMİZ BİZİM YENİ KIZIL ELMAMIZDIR: Yeni Türkiye hedefimiz bizim yeni kızıl elmamızdır. Kendi tarihinden kendi kültüründen kendi medeniyetinden kopuk olanlar bunu bilemez. Bunu anlayamaz. Çünkü bunlar köksüz. Onlar başka yerlerden başka kaynaklardan besleniyor. Bu milletle bunların kan uyuşmazlıkları var. Artık geçmişte yıllarca yaptıkları gibi milletimizi zehirlemelerine izin vermediğimiz, buna engel olduğumuz için bize diş biliyorlar. Bize engel olmaya çalışıyorlar.

DÜŞMANLARI TAYYİP ERDOĞAN DEĞİL, MİLLET: Çok partili hayatımızın 40 yılını çok partili dönemlerle, terörle, çatışmayla heba etme pahasına gizli iradelerini sürdürmüşlerdir. Şimdi milletin özgür iradesine tahammül edemiyorlar. Saldırdıkları düşman oldukları Tayyip Erdoğan değil, milletin kendisidir. Siz onların demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını ağızlarından düşürmemelerine aldanmayın. Onların demokrasisi kendilerinin iktidar olmasıdır. Hamdolsun milletimizin desteğiyle bunların güç aldıkları tüm kanalları kapattık.

KURDUKLARI TEZGAH KENDİ BAŞLARINA GEÇTİ: Darbenin, vesayetin, terörün, krizin, kaosun olmadığı yerde bunlar hayat bulamazlar. İnşallah bulamayacaklar. Kurdukları her tezgah kendi başlarına geçti. Sarıldıkları her kurtarıcı kendi kendini imha etti. Şimdi tüm umutlarını ya bir doğal afete ya ekonomik krize ya da dış kaynaklı gelişmelere bağladılar. Dünyada Türkiye aleyhine ne oluyorsa, birileri ona sarılıyor. Eğer böyle bir şey yoksa bizzat kendileri mektup yazarak lobi yaparak bunu oluşturmaya çalışıyorlar. Yazık, hayra vesile olduğunuz yok hiç değilse şerrinizi milletten uzak tutun. Bir kez daha ikaz ediyorum. Bu yol millete çıkmaz. Bu yol milletin desteğini alarak iktidara çıkmaz. Bu yol ancak uçuruma çıkar. Uzağa gitmeye gerek yok. Son 25 yıla bakın bu uçurumun dibinde yatan pek çok isme ve partiye rastlarsınız.

BAŞKANLIK SİSTEMİ ZORUNLULUK: 7 Haziran seçimlerinin herkes için bir ders olacağına inanıyorum. Milletimiz kendi safında duranlarla kendisine cephe alanları bir kez daha ortaya koyacaktır. Milletimiz önümüzdeki 4 yılda Türkiye'yi yönetecek kadroları seçmekle kalmayacak aynı zamanda Türkiye'nin 2023, 2053, 2071 hedeflerini de oylayacak ve onaylayacak. Unutmayın her kutlu doğum sancılı olur. Yeni Türkiye'nin inşası da bu şekilde oluyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi artık bir tercih olmaktan çıktı bir zorunluluk haline dönüştü. Mevcut sistem Türkiye'yi daha fazla taşıyamaz ve taşıyamıyor.

AMERİKA'DA DİKTATÖRLÜK MÜ VAR?": Mevcut sistemle buraya kadar getirdik. Ama bu sistemin sorunlu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Kasım ayında Antalya'da G20 toplantısı yapacağız. Yani dünyanın en ileri 20 ülkesi Antalya'da toplanacağız. Bunun ilk 10 sırasında yer alan ülkeler başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Bunlar akıllarını mı yedi de başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Hayır, ideal olan o da onun için. Peki biz neden yapamayalım.

HÜSEYİN CUMALI / SAKARYA

TÜSİAD'A TEPKİ

Bugün bakıyorsunuz hala 'eski Türkiye daha iyiydi' diye konuşanların olduğunu görüyorsunuz. Eski Türkiye'nin nesi daha iyiydi? Darbeler mi daha iyiydi? 16 aylık hükümetlerle yönetildik biz. Şimdi çıkmış bugün bir gazetede gördüm. Türkiye'nin sanayici ve iş adamlarını topladığı sivil toplum örgütü şu anki hükümetin attığı adımlar ve 12 yıllık süreci bir geri gidiş olarak akla hayale gelmeyecek tanımlamalarla ifade ediyor. Aslında bunlar haddini bilmiyor. Niye haddini bilmiyorlar? Çünkü bunlarda insaf yok. Sermayeleri bu dönemde 1'e 5 katladılar. Onun insafsızlığıyla bunu yapıyorlar. Bu tür STK'ların şunu bilmeleri gerekiyor, siz bu ülkenin mutluluğuna huzuruna değil ancak bu ülkenin birliğine beraberliğine dinamit atarsınız. Türkiye'yi bugün geldiği yere rağmen hala ısrarla mevcut sorunlu sisteme mahkum etmek isteyenlerin derdi asla millet değil. Ülkenin geleceği değil. Biz Türkiye'nin yarınlarını, gelecekteki hedeflerini düşünüyoruz. Mevcut sistemle bu hedeflere ulaşmak çok zor gözüküyor. İnşallah 7 Haziran'da yeni Türkiye'nin önünü açacak yeni Anayasa ve Başkanlık sistemini hayata geçirmenin önünü açacak bir sonuç çıkacak.