"4 yıldır güvenli bölge diyoruz, dinletemiyoruz"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, B20 konferansında dünya ekonomi ve iş dünyasının önde gelen isimlerine konuştu, Türkiye'nin 2 milyon mülteciye evsahipliği yaptığını hatırlatarak, "Bu milletin ve ülkenin Başbakanı olmaktan gurur duyuyorum" dedi. "Ne olursa olsun bu çocuklar bize geldiğinde, her zaman sınırlarımızı açacağız" mesajı veren Davutoğlu, "Buradan, tüm dünya liderlerine, tüm sorumlu aydınlara, iş dünyasına ve şu anda rahat bir şekilde tatil yapanlara sesleniyorum. Lütfen mültecileri düşünün. 4 yıldır güvenli bölge diyoruz, kimseye sesimizi duyuramadık" dedi. Başbakan konuşmasında şunları söyledi:
GURUR DUYUYORUM: Onlar baskıcı bir rejimin ve aynı zamanda terör örgütlerinin mağdurları. Ben burada 1.7 milyon Suriyeli mülteci ve yaklaşık 200 bin Iraklıyı, toplamda da 2 milyon mülteciyi kabul etmiş milletin ve ülkenin Başbakanı olmaktan gurur duyuyorum. Türk ekonomisi gelişmiş ekonomiler kadar büyük değil. Ama ona rağmen son 4 yılda 6 milyar dolardan fazla para harcadık.
'ONLAR HRİSTİYAN DEĞİL' DEDİLER: Kilis nüfusun yüzde 54'ü bugün Suriyelilerden oluşuyor. Ve hiçbir şekilde bu göçmenlere karşı eylem yapıldığını görmüyorsunuz ama Avrupa'nın, bazı yazarların yazılar yazdığını, onların Hıristiyan olmadığını söylediklerini görüyorsunuz. Türkiye, onların Müslüman olup olmadıklarını, Hıristiyan olup olmadıklarını, Türkmen, Kürt, Arap olup olmadıklarını sormadı. Ne olursa olsun, etrafımızda ne tür riskler olursa olsun bu çocuklar bize geldiğinde, bu baskıcı rejimlerin mağdurlarına sınırlarımızı açacağız.
LİDERLERE VE TATİLCİLERE MESAJ: Buradan, tüm dünya liderlerine bir çağrıda bulunmak istiyorum, tüm sorumlu aydınlara, iş dünyasına ve şu anda rahat bir şekilde tatil yapanlara sesleniyorum. Lütfen mültecileri düşünün. Sadece Suriyelileri değil, Afrika'dan ve diğer ülkelerden gelen mültecileri düşünün. Mücadele etmeliyiz ve insanların haklarını nereden geliyorlarsa gelsinler savunmalıyız ve omuz omuza hareket etmeliyiz. Hepimizin tarihi dönüm noktası hepimiz için bir sınav olacak.
GÜVENLİ BÖLGE KARARI ALMALI: 4 yıldır dünya liderlerini, Suriye içinde güvenli bölgeye ihtiyaç olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Mültecilerin kendi evlerinde kalabilecekleri, bu kadar çok sayıda göçmenin olmayacağı bir çözüm öneriyoruz. Ancak kimseye sesimizi duyuramadık. Belki kendi ulusal güvenliğimizi düşündüğümüzü zannettiler. Hayır, Türkiye kendini koruyabilir. Zaten herkes gördü, gerek olması durumunda DEAŞ, PKK ve tüm terör örgütlerini cezalandırıyoruz. Ama Suriyelileri, Suriye halkını kim koruyacak? Suriye'de güvenli bir bölge olmazsa olmaz diyoruz. Bugün artık beraber hareket etme zamanıdır.
SEÇİM GERÇEKLEŞTİRECEK GÜÇTEYİZ: Türkiye, demokratik bir hukuk devleti olarak hem terörle mücadele edecek hem de demokratik hukuk kuralları içinde seçim gerçekleştirebilecek güçtedir. Şu anda bir seçim hükümeti, dolayısıyla tek parti hükümeti anlamında bir hükümet yok ama bilinsin ki seçim güvenliği ile ilgili sorumlu olan bir hükümet var.
DEMİRTAŞ ART NİYETLİ: Meclis'te dün çıkan tabloyla tekrar ülkeyi bloklaşmaya sevkedenler seçim güvenliğini en fazla tehdit edenlerdir. Türkiye'nin her ilinde, her ilçesinde vatandaşlarımızın özgür iradesini yansıtabilecekleri şartların oluşturulması için gece gündüz çalışıyoruz. HDP Eş Başkanı da anladığım kadarıyla 'Türkiye'de seçim bu şartlarda yapılamaz' tarzı konuşmalarda bulunmuş. Hayır, seçim Türkiye'de vaktinde ve uluslararası standartlarda, objektif hukuk kuralları içinde gerçekleşecektir. Bundan, kimsenin tereddüdü olmamalıdır.
Aylan'ın cansız bedeni hepimiz için uyarıdır
Eminim hepiniz Aylan'ın, üç yaşındaki Suriyeli bebeğin, kıyılarımıza vuran cansız bedenini görmüşsünüzdür. O iç parçalayıcı cansız beden, hepimiz ve tüm dünya için bir uyarı sinyalidir. Artık Suriyeli çocukların evinde güvenli yaşamasını sağlayacak önlemler alınmalıdır. Suriyeli çocuklar evlerinde güvende değilse, o zaman bizim çocuklarımız da Ankara, Paris, Londra ya da New York'ta güvende olmayacaklar demektir.
'Herkese adaylık teklif edebiliriz'
Üç dönem kuralı kalmakla birlikte bütün arkadaşların aday olmasını temin edecek bir çerçeve hazırladık. Aday başvuruları önemlidir, o başvuruları aldık, çok sayıda başvuru olmasından memnuniyet duyuyoruz, 3 bini aşkın. Ayrıca, bu aday başvuruları dışında da 18 Ekim'e kadar oluşacak üst kurulda herkese adaylık teklifinde bulunabiliriz. Bugün de aday olarak da veya başka pozisyonlarda da bu davaya omuz verirler. Katkıda bulunmuş olan arkadaşlarımızla omuz omuza çalışacağımızdan emin olsun herkes. Hiç kimse, bu konuda farklı bir spekülasyona gitmesin.
HERKES SİYASETE GİREBİLİR: (Musul konsolosunun CHP adaylığı) Herkesin aday olma hakkı var. Zor dönemde tabii ki ona Türkiye Cumhuriyeti'ni dışarıda temsil eden diplomatımız olarak gördük. Türkiye demokratik bir ülke. Herkes siyasete girme kararı alabilir, bunun belli çerçeveleri vardı. Söylenecek bir husus yok.