TARİHİ UZLAŞMA

AK Parti ile MHP 'Cumhurbaşkanlığı sistemi' için dün tarihi adımı attı. Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli birlikte açıklama yaparak, ortak bir metinde anlaştıklarını kamuoyuna duyurdu. Başbakan Yıldırım önümüzdeki hafta anayasa değişikliği teklifinin TBMM'ye sunulacağını belirterek, "Bu değişiklikte Cumhurbaşkanı'nın eğer seçilirse partisiyle ilişiği devam edecek. En önemli değişiklik budur" dedi.

Meclis'ten geçtikten sonra yaz aylarında referanduma gidilebileceğine dikkat çeken Yıldırım, "Seçim gündemimizde yok" dedi. Türkiye'nin merakla beklediği görüşme dün saat 14.00'te Çankaya Köşkü'nde başladı ve bir saat 15 dakika sürdü.
İlk açıklamayı yapan Bahçeli şunları söyledi:

TBMM'YE METİN SUNULACAK: Türkiyemizin önemli bir gündemini oluşturan anayasa değişikliği üzerinde, Sayın Başbakanımız ile, zaman zaman bir araya gelerek konunun olgunlaşması noktasında çaba sarf edilmiştir.
Bugünkü görüşmemiz de son değerlendirmeler ışığında olumlu geçmiştir. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde TBMM'ye bir metin sunulmuş olacaktır. Meclis'e sunulmuş olan metin, artık Meclis'in değerlendirmesi ışığında sonuçlandığı takdirde memleketimiz için hayırlı sonuçlar vereceği inancındayım.
SORULARI YILDIRIM CEVAPLADI: Bahçeli'nin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Yıldırım ise şöyle konuştu:

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA SUNULACAK: Sayın Devlet Bahçeli'nin de ifade ettiği gibi anayasada sınırlı bir değişiklik yapılması konusu bir süredir memleketimizin gündemindedir. Bu konuda MHP'le birlikte yürüttüğümüz çalışmalar, müzakereler belirli bir olgunluğa erişmiştir ve son gözden geçirilmeler de yapılacak ve önümüzdeki hafta inşallah AK Parti olarak anayasa değişikliği teklifimizi TBMM'ye sunmuş olacağız.
Tabii ondan sonraki iş meclisimizin iradesidir. Meclis'te 330'u aşan bir kabulle geçmesi gerekiyor ki, ondan sonra referandum süreci başlasın. Referandum süreci de milletin vereceği karardır.

GELECEĞİMİZ İÇİN YERİNDE BİR KARAR Ülkenin gündeminin artık sistem tartışmasıyla zaman kaybetmesinin istemiyoruz.
Yapılmak istenen değişiklik bellidir. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çıkmaza girmesiyle beraber, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından doğrudan seçilmesi anayasaya girmiş ve ondan sonraki seçimlerde de Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan Türkiye'nin halk tarafından doğrudan seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Bu mevcut durumun, mevcut anayasayla bir ölçüde uyumlu hale gelmesi, icra ve yasamanın yetkilerinin sınırlarının çok daha net şekilde belirlenmesi, parlamentonun güçlenmesi, icranın da istikrarı ve güveni sağlayacak şekilde tesisi için bu şekilde bir değişiklik elbetteki geleceğimiz için, siyasi istikrar için çok yerinde bir karar olacaktır.

PARTİSİYE İLİŞİĞİ DEVAM EDECEK: (Cumhurbaşkanı'nın partisiyle ilişkisi nasıl olacak?) Bu değişiklikte Cumhurbaşkanı'nın eğer seçilirse partisiyle ilişiği devam edecektir. Yapılan en önemi değişiklik budur. Mevcut anayasada "partisi ile ilişiği kesiliyor" hükmü var. Bunun yerine "partisiyle ilişiği devam edecek" hükmü var, hepsi bu.

AK PARTİ'NİN İMZASI OLACAK: AK Parti kendi anayasa değişikliği olarak bu teklifi sunacak. Sunacağımız bu teklif, MHP'nin de üzerinde mutabık kaldığı veya müzakere edip uzlaştığımız bir metin olacak. Dolayısıyla Meclis görüşmelerinde buna göre de işlem görecek.

GİZLİ SAKLI BİR ŞEY OLMAZ

(Metinde seçim kanunu ile ilgili maddeler var mı?) Seçim kanunun anayasada herhangi bir yeri yok. Bütün detaylar açıklandığı zaman ne var, ne yok vatandaşlarımız bunu bilecekler. Biz demokratik düzenin unsurlarıyız, siyasi partileriz. Gizli saklı bir şey olmaz. Her şey miletin gözü önünde aleni şekilde olmaktadır. Yapılacak değişiklerin asıl amacı, ülkede istikrarın, güçlü siyasi iradenin devamı, parlamento ve yürütme ilişkilerinde söz konusu olabilecek pürüzlerin, anlaşmazlıkların ortadan kaldırılmasını esas alıyor.

BAŞBAKAN İŞ DÜNYASINA 'REJİM' DERSİ VERDİ

Yıldırım iş dünyasına Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin mesajlar verirken, anayasa değişikliğinin rejim değişikliği olmadığına vurgu yaparak, "Rejim belli, Cumhuriyet: Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti" dedi. PKK'nın 30 yıldır girilemeyen yuvalarına girdiklerini söyleyen Yıldırım, " Her gün terör örgütünün ileri gelenlerinden birini ele geçiriyoruz. Yabancılar 'dışarıdan savaş var sanıyoruz, gelince hayret ediyoruz, bu kadar güzel ülke olamaz' diyorlar" dedi. "AB ile ilişkileri de koparacak falan değiliz" diye devam eden Başbakan şöyle konuştu: "AB Türkiye ile ilişkileri rasyonel şekilde gözden geçirmeli. Türkiye bölgedeki gelişmeleri Avrupa'ya yansıtsa, Avrupa duman olurdu. AB ile ilişkilerimizi koparmış değiliz ama önce ülkemizi koruyacağız."