Geçmişten günümüze Karabağ sorunu

Azerbaycan ile Ermenistan arasında Ermeni tarafının ağır tahrikleriyle temmuz ayından bu yana tırmanan gerilimin fitili geçtiğimiz cumartesi gecesi ateşlendi.

Ermenistan'ın geçtiğimiz cumartesi gecesi Azerbaycan topraklarındaki sivil yerleşim yerlerine düzenlediği saldırıyla yeniden gündeme gelen Karabağ sorunu, Kafkasya'nın yaklaşık 30 yıldır kanayan yarası olmayı sürdürüyor. Kökleri 20. Yüzyılın başlarına uzanan Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının tohumları, Sovyetler Birliği döneminde, Josef Stalin'in Azerbaycan sınırları içindeki Dağlık Karabağ'da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararıyla başladı.

BİR SOVYET PROJESİYDİ
Stalin'in bunun ilk adımı olarak bölgeye Ermenileri yerleştirme politikası 90'lı yıllarda Sovyetlerin dağılma süreciyle birlikte meyvelerini vermeye başladı. Ermeniler ilk olarak Sovyetler Birliği'nin zayıflamasıyla Karabağ'ın Azerbaycan'dan Ermenistan'a devredilmesine ilişkin taleplerini dile getirmeye başladılar. Bunun üzerine iki toplum arasındaki anlaşmazlık önce çatışmaya, 1990'lı yılların başlarında da geniş çaplı savaşa dönüştü.
RUSYA ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN PARÇASI
Ermenistan-Azerbaycan arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasının öncesi ve sonrasında Rusya'nın Ermenistan'ı silahlandırması sürekli gündeme geldi. Rusya bir yandan çözümün bir parçası olarak rol üstlenmiş gibi görünse de bu süreçte ya Ermenistan'a doğrudan silah hibe etmiş ya da kredi ayırarak satmıştır.


KARA LEKE HOCALI KATLİAMI
Rusların desteğini arkalarına alan Ermeniler saldırgan politikalarına ise 1991'de Hankendi'yi işgal ederek başlattı. 1992'de ise Şuşa ve Hocalı'yı işgal etti. Daha sonra ise Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi. Ermeniler bu süreçte Azerbaycan Türklerine karşı katliamlar yaptı. Azeri topraklarının yüzde 20'si işgal edildi, 1 milyona yakın Azeri ise yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.
AZERİ ORDUSU: KARŞI SALDIRILAR PÜSKÜRTÜLDÜ
AZERBAYCAN Askeri Kuvvetleri'nin cephe hattında Ermeni noktalarına başlattığı karşı saldırı devam ediyor. Azeri ordusu, Ermenistan ordusu mensubu 10 askeri daha vurdu. Dün etkisiz hale getirilen 2 zırhlı araç ile birlikte 30 tank kullanılamaz hale getirildi. Azeri Savunma Bakanlığı, Ermeni ordusunun, Füzuli- Cebrayil ve Ağdara-Terter yönlerinde kaybettiği mevzileri geri kazanmak için defalarca saldırıda bulunduğu ancak girişimlerin geri püskürtüldüğünü açıkladı.
F-16 İDDİASINA YALANLAMA
AZERBAYCAN Savunma Bakanlığı Basın Servisi Başkanı Albay Vagif Dargahli, Ermenistan'ın "Azerbaycan'ın F-16 uçağı vuruldu" iddiasına yanıt verdi. Dargahli, "Ermeni tarafının yaydığı bilgiler yanlış ve kışkırtıcıdır. Hava Kuvvetlerimizde F-16 savaş uçağı bulunmuyor. Olmayan bir uçağı yok etmek imkansız" dedi.
ERİVAN İÇİN SONUN BAŞLANGICI OLABİLİR
ERİVAN yönetiminin kışkırtıcı saldırıları sürerken, bölgedeki gerilimin Azerbaycan'a yarayabileceği değerlendirmeleri de yapılıyor. Bu tahrikleri fırsat bilen Azerbaycan'ın, Karabağ sorununu kökten çözecek bir harekatla bölgedeki Ermeni işgaline son verebileceği düşünülüyor. Özellikle Türkiye'nin yerli ve milli silah ve teçhizatına yakın ilgi gösteren Bakü yönetimi, ordusunda yaptığı modernizasyon çalışmalarıyla dikkat çeken bir ilerleme kaydetti. Azeri ordusunun Türkiye ile yaptığı ortak tatbikatlardaki performansı de göz önünde bulundurulursa bu seçenek hiç de göz ardı edilebilecek türden değil.
ERMENİ ASKERLERİ KAMİKAZEDEN KAÇAMADI
ÇATIŞMALARIN devam ettiği cephe hattından gelen görüntüler Azerbaycan ordusunun üstünlüğünü gözler önüne serdi. Azerbaycan'a ait bir kamikaze drone'nun Ermeni askerleri hedef aldığı görüntülerde askerlerin üzerinde keşif yapan drone'nun, bir süre sonra aniden dalışa geçerek askerlerin bulunduğu mevziye kamikaze saldırısı düzenlediği görülüyor.
ERMENİ DİASPORASI DÜNYAYI YANLIŞ YÖNLENDİRİYOR
ERMENİ soykırımı iddialarıyla 1915 olaylarını manipule eden Ermenistan, yaklaşık 3 milyonluk nüfusuna rağmen güçlü bir diasporaya sahip.
MAŞA OLARAK KULLANILIYORLAR
EN az ülke topraklarındaki kadar bir Ermeni nüfusunun da başlarında ABD, Rusya ve Fransa'nın bulunduğu ülkelerde yaşadığı iddia ediliyor. Bu ülkelerde azınlık olarak yaşayan bu gruplar, hem iç hem de dış siyasette maşa olarak kullanılıyor. Bu yüzdendir ki ABD ile ilişkilerin normalleşme yoluna girdiği her dönemde Ermeni soykırımı iddiaları ve bunlarla ilgili düzmece tasarılarla iki ülke ilişkileri baltalanıyor. Aynı durum Azerbaycan'ın işgal altındaki toprakları için de yapılıyor. Ermeniler dünyaya
işgalci değil mağdur olarak lanse ediliyor.
TÜRK-AZERİ DOSTLUĞU RAHATSIZ EDİYOR
TÜRKİYE ile ilişkileri son derece iyi olan Bakü yönetimi, her fırsatta Ankara'ya duyduğu güveni ifade ediyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile Azeri mevkidaşı İlham Aliyev bir araya geldikleri her ortamda iki ülkenin geçmişten gelen dostluğunu sürdürmek ve daha üst seviyelere taşımak için kararlılıklarını dile getiriyor. İki ülke arasında yıllardır süregelen 'iki devlet bir millet' anlayışı son saldırının ardından Türkiye'nin ortaya koyduğu tepkiyle de perçinlendi. Bu örnek Türk dayanışması bolge barışını tehdit eden Ermenistan ve perde arkasındaki destekçilerini rahatsız ediyor.
AKDENİZ ADIMLARIMIZI ÖTELEME GİRİŞİMİ
AZERBAYCAN'A yönelik saldırılar Türkiye'nin bölgede gün geçtikçe artan etkinliğini zayıflatma girişimi olarak da yorumlanıyor. Buna en somut örnek ise Doğu Akdeniz'de Libya ile yapılan işbirliği ve deniz yetki alanlarının belirlenmesi gösterilebilir. Bu anlaşmalardan duyduğu rahatsızlığı Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet ederek, kendisine Avrupalı destekçi bulma turları atan Yunanistan'ın ve açık destekçisi Fransa'nın Ankara'nın dikkatini bölgeden çekerek doğuya yönlendirmek için organize ettiği yorumları yapılıyor.
TÜRKİYE VE RUSYA ARASINDA KRİZ SENARYOLARI YAZILIYOR
AZERİ-ERMENİ çatışmasının nedenlerinin biri olarak da son dönemde iyi ilişkiler kuran Türkiye ile Rusya'nın karşı karşıya getirilerek bölgesel kriz yaratılmak istenmesi olarak gösteriliyor. Rus destekli Ermenistan ve Türkiye destekli Azerbaycan'ın savaşa girmesi durumunda iki ülke ilişkilerinin de gerileceği öngörülüyor. Bu tezin ardında ise ABD ve Fransa'nın olduğu iddia ediliyor.
300 PKK'LI TERÖRİST ERMENİSTAN'A GİRDİ
300 PKK'lı teröristin otobüslerle Ermenistan'a gidip Dağlık Karabağ'da milislere silahlı eğitim vermeye başladığı iddia edildi.
MİNSK 3'LÜSÜ ÇARE OLMADI
DAĞLIK Karabağ sorununa çözülmesi için 24 Mart 1992'de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubunu oluşturdu. Rusya, Fransa ve ABD'nin eşbaşkanlıklarını üstlendiği grup, sorunun çözümü bir yana iki ülkeye ateşkes ihlali yapmama uyarısı yapmaktan öteye gidemedi.

ZÜMRÜT YILMAZ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.