Sisler kalktı, örtü yırtıldı, 31 Mart yerel seçimlerine yönelik kapalı kapılar arkasında yapılan CHP/HDP-DEM Parti KANDİL ittifakı manidar 2 olayla netleşti.
1) Ekrem İmamoğlu, 'DEM Parti'yi belediye binasına sokmam' diyen, CHP'nin Afyonkarahisar adayı Köksal'a çıldırdı, 'Ya kendine başka bir iş bulacak ya da başka bir parti! suçlamasıyla, HDP-DEM AŞKINI ilan etti.
2) İmamoğlu'nın gözü karardı, 'Kent uzlaşısı' adı altında DEM Parti ile ittifaka giderken başta İstanbul Esenyurt ve Mersin Toroslar'ı bölücü terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı DEM Parti'ye teslim etti.
CHP-DEM HATTINDA KRİZ
Başta gölge Genel Başkan Ekrem İmamoğlu, HDP/DEM aşkını ilan ederken, CHP'nın Genel Başkanı Özgür Özel'i ezdi geçti, AFYONKARAHİSAR ADAYI BURCU KÖKSAL
CHP'nin görünür Genel Başkanı ÖZGÜR ÖZEL'İ yalanlayarak büyük krize yol açtı. Ortaya çıkan fotoğrafta Özel'in yalan söylediği ortaya çıktı. DEM Parti zaten CHP'nin içindeydi, Afyon olayı sonrası İmamoğlu'nun gizli aşkını açıklamaasıyla dört köşe oldu.
Afyon krizi, CHP'nin tepesinde CHP'nin gerçek hakimiyetinin kimde olduğunu da net biçimde gösterdi. Özgür Özel'i seçtiren İmamoğlu, Özel'e oranla daha dominant görüntü veriyordu. Bu yüzden de isimleri "Eş Genel Başkan" olarak anılıyordu. Dolayısıyla Özel'in İmamoğlu'nun "kanatları altında" olduğu algısı oluşmuştu.
İmamoğlu'nun baskısı altında "zayıf" lider imajı çizen Özgür Özel ne olduğunu, Burcu Köksal'ın DEM açıklaması sonrası açıkça gördü. İmamoğlu'nun otoriter bir biçimde kendisini gerçekten genel başkan olarak göstermesi, Özel'in "iradesizliğini" gözler önüne serdi.
Evet. Ekrem İmamoğlu, ego yüksekliği içinde. Çeşitli zaman ve yerlerde, öfkeli, asabi polemiklere giriyordu, muhatabını azarlamalar, saldırgan gard alış, hatayı kabulde zorlanma tavırları gözleniyordu. Nihayetinde, Afyon krizindeki tavrı ile gerçek adam İmamoğlu resmi ortaya çıktı.
İTTİFAK ÖRTÜ ALTINDAN ÇIKTI
Kesinleşen CHP'nin İstanbul ilçeleri belediye meclis üyeleri listesine bakınca, Ekrem İmamoğlu 34 kişilik kontenjanıyla HDP-DEM İBB'DE
GRUP KURUYOR. İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkan Adayını geri çekmişti, CHP'nin meclis üyesi listesinden 17'sini HDP/DEM'e ayırmıştı. DEM Parti için Sancaktepe'de 5, Sarıyer'de 2 meclis üyesi adayını da CHP listelerine koydu. ESENYUR'TA, HDP/ DEM'in istediği Ahmet Özer, CHP Belediye Başkan Adayı gösterildi. ÖZER'İN seçildiği taktirde CHP'den istifa edip DEM'e geçeceği iddia edilirken, ESENYURT'un DEM PARTİ tarafından yönetileceği konuşuluyor.
CHP-DEM MERSİN ANLAŞMASI
MERSİN TOROSLAR'DA
CHP, genel seçimlerde HDP için çalışan Abdurrahman Yıldız'ı aday gösterdi. Listelerin kesinleştiği pazar günü, ORTAK HALK BULUŞMASI DÜZENLEDİLER.
CHP'li Yıldız'ın kampanyası DEM Parti ve CHP tarafından ortak yürütülüyor.
Bu kapsamda ortak bir program düzenlendi. Programa katılan Kandil uzantısı partilerden biri olan Yeşil Sol Parti'nin Eş Sözcüsü Ahmet Asen, skandal bir konuşmaya imza attı. Asen, küstahça konuşmasında, "Sadece Abdurrahman Yıldız'ı desteklemiyoruz, kendi geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini destekliyoruz. Kazanan Abdurrahman Yıldız olmayacak.
Mersin'de kazanmak demek Türkiye'ye bir işaret feneri yakmak demektir. Toroslar Belediyesi'ni -adını koyarak söyleyelim- faşist bir yönetimden almak kadar önemli olan şey yok" diyerek küstahça suç unsurları taşıyan laflar sarf etti.
CHP'Lİ TALAY UYARMIŞTI
Eski Kültür Bakanlarından ve dört dönem CHP Mersin Milletvekili seçilen İstemihan Talay, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Mersin'i DEM Parti'ye peşkeş çektiğini söylemişti. Talay, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki en büyük ve en stratejik limanı Mersin Akdeniz ilçemizde bulunmaktadır. Bu liman aynı zamanda Ortadoğu'nun da giriş ve çıkış kapısı durumundadır.
Akdeniz'e komşu diğer ilçe ise Toroslar'dır. DEM'in CHP ile uzlaşmak için yüzlerce ilçe arasından Akdeniz ve Toroslar ilçelerini şart koşmaları basit bir seçim stratejisi değildir.
Mersin'de emperyalist hayallerinin kaldığı yerden devam ettirildiğinin açık bir göstergesidir.
Burada kabul edilmesi mümkün olmayan durum, büyük Atatürk'ün kurduğu CHP'nin bugünkü yöneticilerinin koltuk uğruna bu iki ilçemizi DEM'e peşkeş çekme kararı almaları ve Mersin'i emperyalist hayallere teslim etmeleridir" demişti. Talay devamla, 'Emperyalist devletler tarihsel süreçte PKK'ya dört önemli görev yüklemiştir:
1. Kuzey Irak'tan ve Suriye' den uzanan bir koridoru ele geçirmek.
2. Akdeniz'e açılmak 3. Bu bölgede kendileri için terör üretecek bir garnizon devletçik oluşturmak. 4. Basta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerini taciz etmek, mümkünse de parçalayıp bölerek küçültmek.
SONUÇ CHP Eşbaşkanı Ekrem İmamoğlu, 40 ilden daha büyük nüfusa sahip İstanbul- Esenyurt'u ve Akdeniz'in stratejik noktası Mersin- Toroslar'ı PKKHDP- DEM'e teslim ederek, ülke güvenliğini riskli duruma getirmeye destek oluyor. AMAN DİKKAT...

