Bakan Hakan Fidan, Almanya ziyaretiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde de Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile bir araya gelen Fidan, Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, "Putin de belirli koşullar altında ateşkesi ve kapsamlı bir barış anlaşmasını kabul etmeye hazır. Bu durum Ukrayna tarafına iletildi ve biz de bunun bazı boyutlarına angaje oluyoruz. Bu savaş Rusya'ya da çok fazla maliyet çıkarmaktadır" ifadesini kullandı.
'SORUN ÇIKARAN TARAF OLMADIK'
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Suriye ve Libya gibi birçok çatışmada Rusya ile doğrudan karşı karşıya geldik. Bu açıdan, Avrupa ülkeleriyle birçok benzer deneyim yaşadık. Aradaki fark şudur: Biz Rusya ile diyaloğu hiçbir zaman kesmedik. Hiçbir zaman sorun çıkaran taraf olmak istemiyoruz. Öte yandan Suriye ile ilgili süreç için en büyük risk İsrail'dir" dedi. Fidan, Suriye'nin, ekonomik krizden ve geçmişin yaralarından yavaş yavaş toparlandığına dikkati çekerek devrimden bu yana yaklaşık 500 bin kişinin Türkiye'den Suriye'ye geri döndüğünü hatırlattı. Durumun 1-2 yıl olumlu yönde gelişmesi halinde, bu sayının daha da artacağını dile getiren Fidan, Suriye'nin bu kişilerin vatanı olduğu ve ekonomik fırsatlar oluşacağını belirtti.
'İKİ GÜÇLÜ ÜLKEYİZ'
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile dün Tahran'da ortak basın toplantısı düzenledi. Fidan, Türkiye ile İran'ın bölgenin iki güçlü ülkesi olduğuna dikkati çekti. Rusya-Ukrayna Savaşı'yla ilgili de konuşaran Fidan "Putin, şartlı ateşkese ve kapsamlı barışa hazır" ifadelerini kullandı. Bakan Fidan şöyle devam etti: "Bağlantısallık ve lojistik alanında iki ülke olarak yapmamız gerekenin gerisinde kalmışız. Bu konuda atmamız gereken adımlar var. Sınır kapılarının sayısını artırmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Arakçi ise terörün bölge için büyük bir tehdit olduğunu belirterek "PKK'nın silah bırakmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.
AB SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ
Bakan Fidan, Türkiye'nin AB üyesi olmasını tercih edeceklerini ancak öyle ya da böyle, bu tartışmaların acilen gerekli olduğu değerlendirmesini yaparak Türkiye'ye yönelik tutumun ve eleştirilerin subjektif AB'ye katılım sürecinin ise objektif olduğunu bildirdi. Fidan, "Fasıllar açılmadan neyi yerine getirip getirmediğimize bakılamaz. O dönemdeki blokaj, sizin bahsettiğiniz nedenlerden değil, bazı AB üyesi ülkelerin siyasi ve ideolojik yaklaşımlarından kaynaklanmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız, AB'ye üye olmak istediğimizi, bu yöndeki irademizi açık şekilde ortaya koyuyor. Şimdi sıra AB'de. Bizim için önemli olan Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik Avrupa'da siyasi iradenin geri dönmesidir, o zaman geri kalan çözülür. AB adım atmalıdır" ifadelerini kullandı.

