Dikkat eksikliği okul başarısını etkiliyor

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocuklarda ve gençlerde sık rastlanan nörogelişimsel bozukluklardan birisi. Özel İzmir Can Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Samire Hüseynova dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun çocuklarda okul başarısını olumsuz etkilediğini söyledi.
YARAMAZLIK DEĞİL!
"Ebeveynler bazen DEHB'nin bir hastalık değil, çocuğun bilerek yaptığı yaramazlık veya sorumsuzluk olduğunu düşünürler" diyen Dr. Hüseynova, "Anne-babalar DEHB olan çocuklarının dikkatlerini sorumlulukları veya kendilerine yararlı aktivitelerde neredeyse hiç kullanmadıklarını, oysaki tam tersine faydası olmayan, hatta bilişsel süreçlerine olumsuz etkileri olan teknoloji kullanımı sırasında büyük hevesle ve aşırı odaklanarak uzun süre zaman geçirebildiklerine şahit olduklarında ister istemez akılları karışabilir. Bazen zeka kapasitesi iyi olan ve henüz akademik performansı olumsuz etkilenmemiş çocuklarda dikkat sorunları maskelenebilir ve ebeveynlerin gözünden kaçabilir" dedi.
RİSKLER BULUNUYOR
Dr. Hüseynova şöyle konuştu: "Evde sürekli ödev yapmaktan kaçınan ve çalışırken çabuk sıkılan bu çocuklar için ebeveynler genellikle, başvuru sırasında; aslında isterse yapar, isterse uslu oturur şeklinde geribildirimlerde bulunuyorlar. Oysaki, bu sorunların çocuğun isteyip istememesiyle ilgisi olmayıp, sadece bir nörogelişimsel bozukluğun belirtileridir." Tedavi olmayan DEHB olan çocukların normal çocuklara oranla çok daha fazla oranda karşılaşabilecekleri riskler hakkında bilgiler veren Dr. Hüseynova "Özgüvende azalma, kapasitenin altında başarı gösterme, psikiyatrik bozukluklar, İlişkilerde sorun, kaza-yaralanma, sigara- alkol- kullanımı, yaşam süresinin kısalması şeklinde özetleye biliriz" dedi.,

İLAÇ VE PSİKOSOSYAL YAKLAŞIMLAR
DEHB tanısı konulan çocuklarda tedavinin, yaş, cinsiyet, eşlik eden hastalıkları doğrultusunda düzenlendiğini söyleyen Dr. Hüseynova, "6 yaş öncesinde tedavide psikososyal yaklaşımlar ön plandayken, 6 yaş sonrasında tedaviye ilaç eklenerek psikososyal yaklaşımlar devam ettirilmeli. Tüm tedavi seçeneklerine rağmen, şimdiye kadar yapılmış olan bilimsel çalışmaların sonuçları, ilaç tedavisinin en etkin tedavi biçimi olduğunu göstermekte" dedi.