Bizim derdimiz bir avuç alkış

Dizilerde oynayan oyuncular yollarda yürüyemiyorlar. Biz 25 yıllık oyuncuyuz kimse dönüp yüzümüze bakmaz. Eğitimini alıp deliler gibi çalışmışızdır ama kimse bizi tanımaz.. Altımızda cipler yoktur

GÜLENGÜL USLU
İzmir Devlet Tiyatrosu'nun tarihi binası şu günlerde restorasyondan geçiyor. Mart ayının sonunda perdelerini açacak olan tiyatronun Genel Müdürü Hülya Savaş'la birlikte binayı sizler için gezdik. Gerçekten ortaya İzmirlilerin gurur duyacağı güzellikte bir tiyatro salonu çıkmış. Kentimizde son yıllarda sanat kurumlarının başında görev yapan kadın yönetici sayısında ki artıştan bir kadın olarak gurur duymamak mümkün değil. Hülya Savaş tv dizilerinde oynayarak şöhret olan manken oyunculara karşın bu işin eğitimini almış 25- 30 yıllık sanatçıların kimse tarafından tanınmasına üzülüyor.
- Son yıllarda İzmir'de sanat adına belki de ilkler yaşandı. Sanat kurumlarının başında hep kadın yöneticiler var.
Sanat kurumlarının başında kadınlar olması tabii ki bizlerin açısından çok sevindirici. Üstelik hepimiz neredeyse aynı okullardan mezun olduğumuz için herkes birbirini tanıyor ve paslaşmamız çok daha kolay oluyor. Birbirimizin yardımına koşabiliyoruz, birbirimize destek olabiliyoruz. Kadın dayanışması içindeyiz. Erkekler kırılmasın ama galiba kadınlar bazı konularda daha hassas davranıyorlar. Özellikle insan ilişkileri konusunda daha yumuşak geçişler olabiliyor. Özellikle, kurum adına yapılan görüşmelerde bazı işleri daha rahat kotarabiliyoruz.. Kavga gürültü etmeden. Bunu erkekler kavga ediyor anlamında söylemiyorum ama onlar bazen ''olmazsa olmasın'' diyebiliyorlar. Kadınlar biraz daha inatçı. O yüzden galiba daha hırslanıyoruz.
- Farkındalığınızın hissedildiğini düşünüyor musunuz?
Evet. Kesinlikle. Sanat kurumu olduğu için de belki biraz daha ayrıcalıklı ama erkekler daha ölçülü ve dikkatli davranıyorlar. O da tabii kadın yöneticilerin işini daha kolaylaştırıyor.
- 25 yıllık devlet sanatçısınız. Bu göreve ikinci gelişiniz. Geçen süreci anlatırmısınız?
Hacettepe'den mezunum. Ve okuldan mezun olur olmaz tayinimi İzmir'e istedim. Oysa arkadaşlarımın tercihi İstanbul ve Ankara yönündeydi. Ben İzmir'e tutku derecesinde bağlıyım. Herkes İzmir'den kaçıyor ama ben İzmir'e geri döndüm. Bu şehre bir vefa borcum olduğunu düşünüyorum. Burada olmaktan çok mutluyum. İzmir insana huzur veriyor. İzmir'de göreve başladım. 20 yıl boyunca oyunculuk yaptım. Değerli arkadaşım Metin Oyman Müdür olacaktı o zaman.. Ben sahnede oynamayı sevdiğim için idarecilik görevi aklımın ucunda yoktu. Metin Oyman İzmir Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü olduğu zaman bana Müdür Yardımcısı olmam için öneride bulundu. 2,5 sene müdür yardımcısı olarak görev yaptım. Metin Oyman özel sebeplerinden görevden ayrılınca göreve direkt beni atadılar. Ve 2003- 2005 yılları arasında müdürlük görevini sürdürdüm. İki yılın sonunda Genel Mürdümüz görevden alınınca biz bütün Bölge Müdürleri görevlerimizden istifa ettik. Genel Müdürümüz Lemi Bilgin 2 yıl sonra göreve geri gelince bizler de tekrar göreve döndük.
DELİ İŞİ
- Müdürlük göreviniz sürerken oyunculuk yapma fırsatınız da oluyor mu?

Olmaz olur mu? O beni dinlendiren bir şey.. Bütün bu koşuşturmanın içinde ben oyun oynamazsam ne yaparım diye düşünüyorum. Çok yoruluyorum ama sahneye koşarak gidiyorum. Oyunculuk gerçekten çok yorucu bir meslek. Tiyatrocular çabuk çöküyor. Dünyada ki en ağır işler sıralamasında ilk sıralarda tiyatro oyunculuğu yer alıyor. Çünkü düşünsenize her gece oynuyorsunuz ve birçok göz size bakıyor. Doğru ve güzel oynama derdindesiniz. Ve doğal olarak alkış alma arzusundasınız. Bizim bütün derdimiz bir avuç alkış. Hakikaten bizim işimiz çok akıllı işi değil. Deli işi. Bir avuç alkış için yapıyoruz bu işi. Onun dışında çok büyük getirisi de yok zaten.
- Tiyatro çok ciddi bir eğitim gerektiriyor oysa dizilerde hiç eğitimsiz mankenler müthiş rakamlar kazanıyorlar. Bu konuda ne diyorsunuz? Eğitim almadan oyuncu olunabilir mi?
O insanın olağanüstü yetenekli olması gerekiyor ki bu kadar doğuştan yetenekli bir sürü insanın dizilerde bir araya gelmesi mümkün değil. Televizyon görsel bir şey olduğu için görselliğe dikkat ediyorlar. ''Mankenden, şarkıcıdan oyuncu olur mu?'' dediğimiz zaman insanlar; ''Bu Avrupa'da da ABD'de oluyor. Elvis Presley de kamyon şoförüymüş'' diyenler oluyor. Evet, Elvis Presley kamyon şoförüyken keşfedilmiş olabilir ancak elin Amerikalısı onu alıp doğrudan stüdyoya sokmuyor ki.. Alıyor kendi aktör stüdyolarında eğitiyor, ondan sonra o piyasanın içine sokuyor. Yani bizdeki gibi ''Hadi gel senin kaşın gözün ne güzel ''demiyor! Her şeyin bir eğitimi var. O zaman biz neden bunca yıl okuduk?
- Tiyatro oyuncularına büyük bir haksızlık değil mi bu?
Tabi ki haksızlık. Amerika'da Avrupa'da bu tür örnekler göremezsiniz. İşte Cindy Carwford, Naomi gibi mankenler, Madonna film çevirdiler. Ne oldu? Hepsinin de ilk ve son denemeleri oldu. Ve çok ağır eleştiriler aldılar. Tiyatro oyuncusu olmak dünyada çok özeldir. Eğer bir oyuncu sinema filmden veya tiyatrodan televizyon filmlerine geçiş yapmışsa onlar için bir düşüştür. Oysa bizde tv'de oynayan oyuncular yollarda yürüyemiyorlar. Biz 25 yıllık oyuncuyuz kimse dönüp yüzümüze bakmaz. Eğitimini alıp deliler gibi çalışmışızdır ama kimse bizi tanımaz..
Altınızda cipleri, Mercedes'ler de yoktur..
Kesinlikle lüks içinde yaşamıyoruz. Ayrıca devlet tiyatrosu oyuncuları dedikleri gibi oturduğu yerden para kazanmıyor. Herkesin bayram yılbaşı tatili varken biz deliler gibi çalışıyor, turnelere çıkıyoruz. Herkesin evinde ayağını uzatıp dinlediği saatlerde biz gündüz prova yapmışızdır, akşam da sahnede oyun oynuyoruzdur. Çokta para almıyoruz. ''Oturuyor'' dedikleri sanatçıların çoğu İstanbul Devlet Tiyatroları'nda. Geçen yıllara kadar sanatçı sayısı çoktu ve sahne yoktu. Bu onların sorunu değil elbette. Sanatçı oynamak ister. O da ne yapıyor, tv ve sinema filmlerinde oynamak zorunda kalıyor. Oyuncu oynayarak beslenir. Bu tür ön yargıların yıkılması lazım. Bu ülkede oturarak para kazanan o kadar çok insan var ki..
- Türkiye'de tiyatro yapmak zor mu? Özel tiyatrolarda ve devlet tiyatrolarında oyuncu olarak çalışmanın avantajlar ve dezavantajları nedir?
Bu ülkede tiyatro yapmak öncelikle teknik açıdan zor. Ne yazık ki çok büyük oyunlar oynayacağımız sahneler yok. Görkemli gösteriler için teknik malzemeler çok fazla yok. Gerçi, Devlet Tiyatrosu her sene yenileniyor.. Türkiye'de şu anda en iyi teknik donanım devlet tiyatrolarında. Özel tiyatrolar da devletten yardım alıyor ama onların işi daha zor. Ne yazık ki; ülkemizde hep belden aşağı espriler yapılan, komedi oyunlarının başı çektiği bir dönemdeyiz. Devlet tiyatrolarının görevi sadece komedi ve müzikal oynamak değil. Türk ve dünya repertuvarını tanıtabilmek.

Bir paket sigaradan ucuz

- Özel tiyatroların kapandığı bir dönemdeyiz, siz İzmir seyircisini nasıl buluyorsunuz?

Özel tiyatroların bilet fiyatları yüksek olduğu için seyirci yönünden zorlanabiliyorlar. Masrafları çok ağır. Devlet tiyatrolarının ise kar amacı yok. O nedenle bilet fiyatları kimsenin cebini sarsmaz. Nerdeyse bir paket sigaradan bile ucuz. O nedenle tiyatromuz hep dolu.. Yer bulamayanlardan şikayet alıyoruz. Her zaman bunu söylüyorum; tek şikayetiniz bu olsun.

Seyirciler denize nazır çay keyfi yapabilecek
- İzmir Devlet Tiyatrosu İzmir'in en eski ve en güzel binalarından biri. Bir restorasyondan geçiyorsunuz. Sahneyi ne zaman açıyorsunuz?

Burası tarihi bir bina olduğu için salonu ve sahneyi büyütme şansımız yok. Sahnemiz ve salonumuz küçük ama çok sıcacık bir tiyatro. Bütün oyuncular orada oynamaktan zevk alıyor. Seyirciye de keyif veren bir salon. Restorasyondan sonra hem oyuncular hem seyirciler açısından çok daha keyifli bir mekan ortaya çıkacak. İzmir'de parmakla gösterilen bir bina olacak. Bina soyuldu ve tepeden tırnağa yenilendi. Alt yapıda ki korkunç problemlerimiz giderildi. 30 santimden deniz suyu çıkıyordu. Aşırı yağmurlarda binayı sürekli su basıyordu. Kulislerimiz çok rutubetliydi ve kötü kokuyordu. Duvarlar ve mobilyalar dökülüyordu. Bu görüntüler İzmir Devlet Tiyatrosu'na hiç yakışmıyordu. Şimdi Venedik'te uygulanan sistem uygulandı. Gişemizi dışarıya aldık. Bir kış bahçemiz oldu. Bahçeye bir kafeterya yaptık. Fuayemiz biraz küçüldü ama güzel havlarda seyircilerimiz balkonda denize karşı çaylarını içebilecekler.
İzmirliler tiyatrosuna sahip çıkar
- Tiyatroya gönül vermiş gençlere tavsiyeleriniz ne olacak?

Çokça kitap ve gazete okumaları, haber dinlemeleri gerekiyor. Sadece oyun seyrederek oyuncu olunmaz. Dünyadan haberiniz yoksa bunlarla ilgili bir görüşünüz yoksa zaten sanatçı olabilmeniz mümkün değil. Sanatçı hayata muhalefet eden insandır. Sanatçı kimliğiniz böyle gelişir. Eğer böyle bir görüşünüz yoksa sanatçı olmak üzere yola çıkmayın. Ve bu işin eğitimini almalarını tavsiye ederim.
- Son olarak İzmirlilere ne söylemek istersiniz?
İzmirliler her zaman tiyatrosuna sahip çıkıyor..Bundan sonra da, bizi yalnız bırakmayacaklarından eminim. Binamız açılıyor.. Onları yeni binamızda ağırlamaktan büyük bir keyif alacağız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.