"Albüm tutmazsa öğretmen çantamı alır mesleğime devam ederim"

CANAN DUZDOL
Bir zamanlar Türkiye'yi kasıp kavuran Popstar yarışmalarının ilkinde tanıdık Müge Ökten'i. Ercan Saatçi'nin "Küçük Sezen" diye adlandırdığı, çoğu insanın ise "Bir kolu daha sıcak olan yarışmacı" olarak hatırladığı İzmirli Müge, o günden beri hayli yol aldı. Ve Nisan ayında bir maxisingle ile müzikseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Hem hazırladığı albümüne hem de yaşantısına dair ayrıntıları bizimle paylaşan Müge Ökten, İzmirlilerin gururu olmaya aday olduğunu ifade ediyor.
- Popstar macerası nasıl başladı?
TV'de tanıtımlarını görünce bir arkadaşım beni teşvik etti ve başvurdum. Ben zaten 11 yaşından beri şarkı yapan bir insanım; bestesiyle sözüyle.. Bu yüzden kendime güvenim vardı. Mülakata gidince jüri üyeleri Ercan Saatçi, Deniz Seki, Ahmet San ve Armağan Çağlayan'ı karşımda buldum. Dans ettim, şarkı söyledim. Sonra elemeler bitti ve ilk 13'e girdiğimi öğrendim.
- Diğer yandan da müzik eğitimi devam ediyordu sanırım.
Evet, ben zaten TRT Halk Müziği Ses Sanatçısı Ziya İzgin'in torunuyum. Dedem bağlamasını alırdı, eline ben de onunla beraber ritim tutar şarkı söylerdim.
- Müziğe ilgi aileden geliyor demek ki...
Annem şiire, ablam da senaryoya meyilli. Ailem, olduğu gibi sanatçı sayılır. Ben de aslında müziğe 6 yaşında başladım. Sonra kendimi geliştirdim, kulak dersi aldım. TRT ile devam ettim. Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi mezunuyum. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Anablim Dalı Müzik Eğitimi'ne girdim. Sonra da Popstar maceram başladı.
- Müzik kariyerine nasıl etkisi oldu Popstar'ın?
İstanbul'da sahne aldım, konserlere çıktım, organizasyonlarda yer aldım. Sonra yarım bıraktığım okulumu bitirmek için İzmir'e geldim. Ondan sonra da bir albüm yapmanın zamanı geldi diye düşündüm.
- Albüm geçen sene çıkmıyor muydu?
Çıkacaktı ama ben durdurdum. Çünkü yaşadığım bir ayrılık yüzünden enerjim düşüktü. Ben ışığa çok inanırım. O ışık benim üzerimden gitmişti. Şimdi kendimi ve enerjimi topladım. Bir hayat sınavından geçtim. Şimdi bulunduğum yer için bana o acıyı yaşatan insana da teşekkür ediyorum. Bir şeylerin bir şeylere vesile olması şart. Yaşadıklarım beni bunu başarmaya itti. Şimdi her kötü şeye pozitif bakmayı biliyorum. Ağlamayı da gülmek kadar normal buluyorum. Gerçek aşkın manevi aşk olduğuna inanıyorum artık. Diğer sevgilerin buna artı olduğunu düşünüyorum.
- Hazırım diyorsun.. Peki single tamamen senin şarkılarından mı oluşacak?
Annemin yazdıklarından da yararlandım. Single'ın yanı sıra bir albüm de hazırladım. Ama önce single çıkacak, Nisan sonu Mayıs başı gibi... Albüm de yaz tatilinden hemen sonra çıkacak.
- Single'da kaç şarkı olacak?
3 ya da 4 şarkı. Klip de "Yalan Hayal" adlı şarkıya gelecek. Klibi İzmir'in çeşitli mekanlarında; Kuş Cenneti'nde, Basmane'deki otellerin orada ya da Kordon'da çekebiliriz.
- Heyecan var mı?
Albümün tutacağına inanıyorum, hissediyorum ama diyelim ki olmadı.. Ben yine elime öğretmen çantamı alıp mesleğime devam edecek kadar natürel bir insanım. Hırslıyım, azimliyim ama asla arkamı dönmem müziğe. Diploma sahibiyim, notistim. Alsancak'ta özel bir anaokulunda müzik ve İngilizce öğretmeniyim. İdollerim de Candan Erçetin, Funda Arar, Ajda Pekkan.. Onlar da öğretmen.
- 5-6 isim saysan müzik dünyasından?..
Sezen Aksu, Yıldız Tilbe, Ajda Pekkan, Deniz Seki, Onno Tunç ve Zuhal Olcay. Özellikle Zuhal Olcay'ı örnek alıyorum ve onun gibi hem oyunculuk hem müzik yapmak istiyorum. Oyunculuk benim diğer hayalim.
GİRDAP GİBİ YOK EDİYOR
- Klibi kesinlikle İzmir'de çekeceğini söyledin. İstanbul'a karşı bir antipati mi var, kötü şeyler mi yaşadın orada?
Orası dünyanın en büyük metropollerinden biri ama İzmir ve diğer şehirlerdeki birçok yetenekli insanın da İstanbul'un bir girdap gibi içine alıp yok ettiğini düşünüyorum. Bu işlerin yürütülebileceği birden fazla şehir olsaydı o zaman kimsenin hakkı yenmezdi. O girdap, her şeyi öğütüyor. Ama iyi olanların elini tutabilecek yapımcılar da var.
- Mesela?
Mredyapım'dan Fatih Aksoy, bu süreçte en büyük destekçim oldu. Ama ben de onun peşini hiç bırakmadım. Yapımcı olarak en iyilerdendir. Aslında teşekkür etmek istediğim birçok insan var. Başta THM Ses Sanatçısı dedem Ziya İzgin, şair ve Atatürk lisesi'nden emekli ingilizce öğretmeni olan annem Ayşenur Ökten'e çok şey borçluyum. Öncü Müzik, Şahin Özer, aranjörler Ercüment Lebletisatan ve Ali Şenyüz ile stüdyoda Ahmet Şenyüz; Olay TV'den Doğukan Erdem Kutlu ve klibimi çeken Tümgörsel'e beni yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum.
İSTANBUL AĞIR GELDİ
- İstanbul büyük bir girdap, peki yutulmamak için İzmir'de nasıl bir şans veriyorsun kendine?
Ben nihayet İstanbul'a gideceğim. Ama yaşadığım şehir hep burası olacak. Doğallığımı İzmir'de, sanat hayatımı ise İStanbul'da sürdürebileceğimi düşünüyorum. Mekik dokuyacağım 2 şehir arasında. Ben İstanbul'a 18-19 yaşında gittim. O zaman da benim duygusalığıma kişiliğime ağır geldi.
- Popstar sana neler kattı?
Sahne fiyatımdan tutun hayata bakış açıma, diplomanın ve ailenin hayatta ne kadar önemli bir faktör olduğuna kadar birçok düşüncemi değiştirdi. İyi ki de katılmışım. Oradan elendikten sonra katıldığım canlı yayınlarla insanlar tanıdı beni.

Şarkı yazdığımın farkına varmıyorum
- 11 yaşından beri şarkı yazıyorsun. Şimdiye kadar kaç şarkın yaptın?
50 civarında.
- Peki ilham süreci nasıl gelişiyor, neler etkiliyor seni?
Çok ilginç... Bazen gece uyanıyorum, yazıyorum fakat sabah kalktığımda hiç hatırlamıyorum. Çaldığımda tekrardan hatırlıyorum. Gördüğüm herhangi bir şeyden etkilenip o anda üretiyorum. Sanki ben doğmadan önce beynime bazı şeyleri yüklemişler ben de vakti geldiğinde onları oradan çıkarıyormuşum gibi. Hissiyatımı, 6. hissimi bestelerime döktüm.
Dev isimler, gençlerin şarkılarını seslendirsin
- Müzik dünyasında eski şarkıların yeni versiyonlarını çokça görüyoruz. Sence bu, üretimin azalmasıyla mı ilgili?
Görüyoruz çünkü onlar kadar orijinal şarkı kalmadı. İnsanlarda da eskiye özlem var. Bu yüzden ben müziğin öncüsü olan insanların yeni gelenlere yer açmasını istiyorum. Onların müzik güçlerine saygım sonsuz.
- Yer açmak derken neyi kastediyorsun?
Sezen Aksu, Ajda Pekkan gibi isimler artık el versinler yeni müzisyenlere. Yeni nesil müzisyenlerin şarkılarını okusunlar örneğin. Onlar bir yere ulaşmışlar zaten ve idoller. Kendi bestelerini de okusunlar ama gençlerin şarkılarından da yorumlayabilirler. Gizli yetenekleri ortaya çıkmasına yardım edebilirler.