Çeşme'ye sanat müziğini getireceğim”

ERCAN AKGÜN
Bornova Keyf-i Sefa Restoran'ın sahibi Mert Öztürk, eğlence dünyasına nasıl girdiğini, İzmir'deki işletmecilerin müşteriyi çekmek için neler yapması gerektiğini Yeni Asır'a anlattı. Çeşme'de, sanat müziği seven orta yaş ve üzeri kesime hitap edecek bir mekan açmayı da düşünen Öztürk, "Her yerde gençlerin eğlenebileceği disko ve barlar var. Ancak anne ve babaların gidebileceği bir sanat müziği restoranı yok" dedi.
Mert Bey, sizin eğlence dünyasına girişiniz turizm sektörüyle başladı sanırım. Biraz anlatabilir misiniz?
MÖ: İlk 1988 senesinde Kuşadası İmbat Otel'de komi olarak başladım. Bir yıl sonra da Uludağ'da Genç Yazıcı Otel'de garsonluk yaptım. Sonra 1990'da İzmir'e geldim ve Hasan Sağlam Öğretmenevi'nde garsonluk yaptım. Bir yıl sonra da Çeşme Öğretmenevi'ne şef olarak gittim. 1991'in sonunda vatani görevimi yapmak için askere gittim. 1992'de sivil hayata geri döndüm ve 1993'de Karşıyaka Öğretmenevi'ne şef oldum. 2000'e kadar oradaydım. 2000'den sonra İletişim Turizm Otelcilik adlı özel kurs merkezi açtım. 2002'de de Bornova Öğretmenevi'nde İşletme Müdürü oldum. 2 yıl sonra da işletmeyi tamamen devraldım. 2006'da öğretmenevini bırakıp bugünkü Keyf-i Sefa Restoran'ı açtım. O zamandan beri buradayım.
Tanımayanlar için biraz işletmenizden bahseder misiniz?
MÖ: Mekanımız 300 kişi kapasiteli. Haftanın 7 günü sabah 09.00'dan itibaren açığız. Pazartesi günleri dışında her akşam 20.00 ile 01.00 arası Türk Sanat Müziği solistlerimiz Ferit Türkkan ve Sinan Doğan sahne alıyor. Çarşamba günleri de kadınlar matinemiz oluyor. Bornova'da tek biz yapıyoruz. Ayrıca Bornova'da turizm işletme belgesi olan tek müzikli yer de burası. Okullar, dernekler ve hastane çalışanlarının tercih ettiği bir mekan oldu. Yılda iki kez Coşkun Sabah geceleri yaparız. Sabah, İzmir'de sadece bizde sahne alır.
Burayı açarken inşaat kısmında bizzat kendiniz görev almışsınız doğru mu?
MÖ: Evet öyleydi. "Özlenen eğlencenin beklenen mekanı" sloganıyla açmıştım. İlk açtığımda bütün dekor ve tasarımını kendim yaptım. Her şeyiyle kendim ilgilendim. Burası pencereleri bile olmayan bir depoydu. 21 günde restoran haline dönüştürdük.
Turizm alanında başladınız ama sonra eğlence sektörüne geçtiniz. Neden eğlence?
MÖ: Eğlence, turizme oranla daha zor ama zevk alıyorum. İnsanları eğlendirip mutlu olmalarını seviyorum.
KUŞADASI'NDAN GELEN VAR
Ne çeşit müşteri grubu geliyor?
MÖ: Orta yaş ve üzeri daimi müşterilerimiz var. Fakat şu sıralar gençler de çok sık geliyor. Sanat müziğine ilgi artıyor sanırım. Fiyatların ekonomik olması ve rahatça eğlenebilmeleri nedeniyle ailelerin tercih ettiği bir işletmemiz var. Genelde Karşıyaka, Kemalpaşa ve Kuşadası'ndan çok müşterimiz var.
Müzik tarzınızı değiştirmeyi düşündünüz mü hiç?
MÖ: Burayı ilk açtığımızda Niran Ünsal ve Orhan Ölmez'i sahnemize konuk etmiştik. Ancak insanlar pek tutmadı. Tarzımızı sanat müziği konseptine çevirdik ve epey de ilgi gördü. Bize gelen müşteri kesimi Selami Şahin ve Mustafa Keser tarzı kişileri istiyor.
Sizin sahnenizde görmek istediğiniz bir ünlü var mı?
MÖ: Yılmaz Morgül.
İşletmeniz herkes tarafından tercih ediliyor. Peki ortaklık teklifinde bulunan oldu mu?
MÖ: Coşkun Sabah geçen yıl böyle bir teklifte bulundu. Ama kendisiyle dost kalmayı istediğim için kabul etmedim.
ÇEŞME'YE SANAT MÜZİĞİ
Yaz aylarına yönelik bir projeniz var mı?
MÖ: Güzelbahçe veya Karşıyaka'ya yazlık kır düğünü merkezi ve restoran düşünüyorum. Aslında Çeşme'ye Keyf-i Sefa ayarında bir işletme açmayı çok istiyorum. Çünkü oradaki mekanların hepsi gençlere hitap eden bar ve diskolardan ibaret. Orta yaş ve üzeri kesiminin gideceği bir yer olmadığı için anne ve babalar akşamları ya evinde oturuyor ya da sahilde dolaşmaya çıkıyor.
Mekanınıza gelen müşterilerde seçici misiniz?
MÖ: Aynen öyle. Tek ya da grup halinde gelen erkek müşterileri almıyoruz.
Keyf-i Sefa'nın müzik çizgisi sanat müziği ağırlıklı. Başka türden parçalar da isteyen oluyor mu?
MÖ: Bazen oluyor. Gelen müşteri pop da istiyor arabesk de. Solistimiz Ferit Türkkan bu konuda çok başarılı. Geniş bir repertuarı ve güzel bir sesi var. Hiç kimseyi kırmamaya çalışıyor. Yeri geliyor arya bile seslendiriyor.
DİPLOMALI İŞLETMECİ
Peki Mert Öztürk boş zamanlarında ne yapıyor?
MÖ: Genelde sürekli burada olduğumdan boş zaman pek kalmıyor ama haftada bir gün personelle halı saha maçı yaparız. Yine haftada bir doğayla iç içe olan bir yerde mutlaka kahvaltı yaparım.
Sadece işiniz gereği mi sanat müziği dinliyorsunuz yoksa gerçekten sevdiğiniz için mi?
MÖ: Sanat müziğini severim. Ama onun dışında pop müzik de dinlerim.
Bu işin en sevdiğiniz yanı nedir?
MÖ: İşimiz zor ama müziği ve insanlarla iç içe olmayı seviyorum. Sosyal hayatımdan birşeyler alıyor ama her kesimden farklı dostluklar kazanıyorum.
Bildiğimiz kadarıyla halen öğrencisiniz?
MÖ: Evet halen Açık Öğretim Fakültesi Turizm Otelcilik Bölümü'nü okuyorum. Bu yaştan sonra bana bir faydası yok ama bir kere hırs yaptım. Diplomalı işletmeci olmak istiyorum.
"İzmirli eğlenceye vakit ve para ayırmıyor"
Sizin gözünüzde İzmir'in gece yaşantısı nasıl?
MÖ: İzmir müşterisi özel günler ve kutlamalar dışında eğlenceye vakit ve para ayırmayı sevmiyor. Bu da İzmir gecelerinin zayıf geçmesine neden oluyor.
Size göre mekan işletmecileri müşteriyi çekmek için hangi stratejiyi izlemeli?
MÖ: Bir kere en başta fiyatları daha makul hale getirmeliler. İnsanları alıştırmak ve eğlenceyi sevdirmek için bu şart. Anket çalışması yapmaları da gerekiyor. Müşterilerin isteklerini ve neden rahatsız olduklarını anlamak böyle daha kolay olur. Kaliteli, nezih ortamlar yaratmalılar ve ne olursa olsun kaliteyi elden bırakmamalılar.