Türkiye şampiyonluğu da dahil olmak üzere pek çok yarış kazanan Çetinkaya araç kullanmaya traktörle adım atmış

Burcu Çetinkaya Türkiye'nin en hızlı kadın sürücüsü! İstanbul 2010'da Dünya Ralli Şampiyonası'na dahil olan 6. Türkiye Rallisi'nde, yarışı 12. sırada en başarılı Türk ekibi olarak bitirdiler. Çetinkaya aynı zamanda sıkı bir snowboard sporcusu. Ayrıca yıllardır düzenli olarak kick-box yapıyor. Burcu Çetinkaya son derece cool görünüşlü, ancak konuştukça açılan son derece sempatik, canayakın güzel bir genç kız..
Sohbetimizi keyifle okumanızı dilerim.
- Burcu Çetinkaya kimdir?
19 Mart 1981'de İstanbul'da doğdum. Özel Bebek Yeni Yıldız İlkokulu, Robert Koleji, 2 sene Boston Babson College ve daha sonra transfer olduğum Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun oldum. Çalışma hayatıma aile şirketimiz İlçe Taşımacılık'ta başladım. Sonra bir süre İzgi Yapım'da senaryo yazmak üzerine çalışırken bir yandan rallilere devam ettim. İki yerel televizyon kanalında otomobil sporu ile ilgili program yapıyorum. Bir yandan da Doğu kültürünü merak ettiğim ve oradaki sosyal sorumluluk projelerinde yer alak için Kürtçe öğreniyorum. En önemlisi de hayatımın anlamı ve hayallerim olan ralli pilotluğu. Peugeot Sport Türkiye takımıyla ülkemizin kopilotuyum. Ülkemizi; Çiçek Güney ile birlikte Kıtalararası Ralli Şampiyonası'nda temsil ediyoruz.
- Otomobillere olan merakın nasıl başladı?
Otomobillere olan merakım babam İlhan Çetinkaya sayesinde başladı. Babam ilk olarak Borusan Otomotiv, ardından Opel ve daha sonra Doğuş Otomotiv'de üst düzey yöneticilik yaptı. Ben de onunla birlikte otomobillerle iç içe çok vakit geçirdiğim için doğal bir merak başladı. Biliyormusunuz ilk araç kullanmaya traktörle başladım..
- Rallide yarışmaya nasıl karar verdiniz?
Babamla birlikte 1993 yılında Emre Yerlici'yi Opel Calibra ile yarışırken izlediğimde o mücadeleden çok etkilenmiştim. 2005 yılında binek otomobilimi satıp bir yarış aracı kiraladım. Eğitim ve bir Fiat Palio antrenman aracından oluşan paket satın aldım. Hızlı ve tüm gücümle saldırarak başladım yani..
- İlk yarışınızda neler hissettiniz?
Fazlaca heyecan, hayallerimde olan bir şeye dokunabilmiş olmanın gururu, mutluluğu, fazlaca hırs ve kazanma tutkusu.
- Bugüne kadar hiç ölüm korkusu yaşadınız mı?
Hayır. Ne zaman geleceğini hiçbirimiz bilemeyiz. Yarın da olabilir, bugün de...
- Sizi trafikte araç kullanırken görenlerin tepkisi ne oluyor?
Trafikte çok sakin kullandığım için çok anlamıyorlar ben olduğumu. Ancak üstüme gelen bir otomobil olursa veya kavşaklarda yol alıp verirken kararlı olduğumu görünce şaşırıyorlar.
- İstanbul, 2010'da Dünya Ralli Şampiyonası'na dahil olan 6. Türkiye Rallisi'ne ev sahipliği yaptı. Siz de bu yarışta iddialı isimlerden biriydiniz. Yarışa nasıl hazırlandınız?
Türkiye Rallisi'ni 12. sırada en başarılı Türk ekibi olarak bitirdik. Bizim için bu yarış, Kıtalararası Ralli Şampiyonası öncesi bir hazırlıktı. En iyi Türk ekibi olarak yarışı 12. sırada bitirdiğimiz ve Abu Dhabi Spirit of the Rally ödülünü alıp tüm dünya basınında ülkemizin adını duyurabildiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz.
- Nasıl bir çalışma programınız var?
Ben her sabah Belgrad ormanlarında 8 km koşuyorum. Akşamları ise haftada 5 kez kick-box antrenmanı yapıyorum. Ayrıca her yarıştan önce yarış aracım Peugeot 207 S 2000 ile antrenman yapıyorum.
En seksi sporcu - Şehir içinde nasıl araba kullanıyorsunuz?
Bu spora gönül vermeden önce çok feci bir sürücüydüm. Trafikte deli gibi gazlardım. 2005 yılından bu yana ise Allah'a şükür hiç kazam yok. Trafikte başkalarının ve kendi hayatımı tehlikeye atmayı asla doğru bulmuyorum.
- 2009 yılında Türkiye'nin 'En Seksi Kadın Sporcusu' seçilince şaşırdınız mı ?
Evet, fazlası ile şaşırdım. Kendimi daha çok komik, sempatik, hadi en fazla güzel buluyorum, ama seksi olduğumu hiç düşünmemiştim.
Hedef: IRC'de podyuma çıkmak - 2011'de hedefleriniz neler?
Uzak kaldığımız Türkiye Ralli Şampiyonası'na geri dönmek istiyorum. Yurtdışı yarışlarında ise Peugeot Sport Türkiye takımı olarak, Goldenbay Tour, Total, Ansell, Türk Havayolları, Yokohama, Red Bull, Gefco ve Peugeot Finans sponsorluğunda çıktığımız yola devam ederek, bu kez 2010'da hedef koyduğumuz ve ulaştığımız IRC'de puan alan ilk kadın ekip olma unvanını, IRC'de podyuma çıkan ilk kadın ekip olarak değiştirmek arzusundayım.
İLK VE TEK TÜRK EKİBİ - Uluslararası arenada yarışan bir Türk kadın görünce nasıl tepkiler veriyor insanlar?
Çok mutlu oluyor, şaşırıyorlar. Avrupa'da çoğu ülkede Türk kadınını evinde oturan ve ev işlerinden başka bir şey yapmayan bir karakter zannediyorlar. Bizim ülkemizde rallilerde 5-6 bayan ekip start alıyor dediğimde ise daha da şaşırıyorlar. Ama bizi Avrupa'da yarışan ilk ve tek Türk bayan ekip olarak görünce çok destekliyorlar.
