Hamilelikte gece kaşıntılarına dikkat!


Gebelikte çeşitli nedenlerden dolayı karaciğerde safra atılımını yavaşlatarak ya da durdurarak kaşıntılara sebep olan gebelik kolestazı, annede sarılık, karaciğer yetmezliği; bebek için de erken doğum, nefes zorluğu yada ani ölüm riski yaratıyor

BURCU ILGIN
Bazen insanların kendileri yaşayana kadar bazı hastalıklardan haberi olmuyor. Gebelik kolestazı da benim için öyleydi. Her şey çok iyi giderken bir gece aniden ortaya çıkan çıldırtıcı kaşıntılarla hamileliğim tam bir çileye dönüverdi. Hamileliğin en güzel aylarında tam bebeğinizle bağ kurma vakti gelmişken, onun hareketlerini hissetmeye ve bu hazzı yaşamaya başlamışken çektiğiniz işkence yüzünden sıkıntıya girmek çok kötü. Nedenini bilemediğiniz ve bir türlü geçmeyen kaşıntılarla korku dolu günler yaşamak çok zor. Takip edildiği sürece hiçbir zararı olmayan bu hastalık, bir anne için çok can sıkıcı... Uykunuzdan kaşıntıyla uyanıyor, derinizi kanatana kadar kaşınıyorsanız, gündüzleri kolunuzu oynatamayacak derecede halsizseniz hemen bir hekime başvurmalısınız... Ben sizin için Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Bölümü doktorlarından Operatör Doktor Orkan Tatlı ile gebelik kolestazını konuştum. Dr. Tatlı, bu hastalığın risklerini, korunma yollarını, tedavisini ve nedenini anlattı...
- Gebelik kolestazı nedir?
Gebeliğin özellikle otuzuncu haftasından sonra gözlenen, safra asitlerinin, safra yollarında akımının yavaşlaması ve durması merkezli bir hastalıktır. Bu safra asitleri ne işe yarar? Biliyorsunuz karaciğerde safra kesemiz var ve karaciğer safra üretimi yapıyor. Safra asitleri, safra kanalları sayesinde safra kesesinde birikip barsağa salınıyor. Safra akışı özellikle yağda eriyen vitaminlerin emilimleri için çok önemli.
- Hastalık kaşıntıyla ortaya çıkıyor. Bu kaşıntıya neden olan şey ne?
Kaşıntıya neden olan bu safra asitlerinin atılamaması. Gebede bazen bu akım duruyor yada yavaşlıyor. Durmasına yada yavaşlamasına göre semptomlar değişiyor.
- Başka belirtisi var mı?
En büyük belirtisi kaşıntı. Kanda safra asitleri arttığı zaman hemen kaşıntı yapmaya başlıyor.
- Her kaşıntı gebelik kolestazı şüphesi uyandırır mı?
Tabii her kaşıntı gebelik kolestazı demek değil. Zaten hasta kaşıntı şikayetiyle geliyorsa öncelikle ciltten mi yoksa karaciğerden, safradan gelen bir kaşıntı, yani kolestaz mı diye düşünüyoruz. Genelde çoğu gebede ilk üç aydan sonra kaşıntı olur. Ama genel olarak baktığımızda kolestaz bunun yüzde 3-10'unu oluşturuyor. Tabii ne kadar erken belirti verirse bu dönem o kadar zor geçiyor.
- Gebelikte kaşıntıların başka ne gibi sebepleri var?
Çok sebebi var. İlk gebelikte progesteron hormonu arttığı için deride bir pullanma, kaşıntı olur ama genellikle bunlar nemlendirici kremlerle hafif bir alerji tedavisiyle giderilebilir. Gebelliğin özellikle ilk üç ayında özellikle duştan çıkıldığında nemlendirici veya bebe yağı sürerek cildi nemlendirmek suretiyle bu kaşıntılar önlenebilir. Kaşıntıyla birlikte halsizlik, yorgunluk olursa, özellikle gündüz saatlerinde yorgunluk hissediliyorsa, ki genellikle bu gebeler geceleri uykusundan kaşıntıyla uyandığı için gece uykusuzluğu olur. Özellikle geceleri kanatıncaya kadar kaşırlar bunun sonucunda uykusuzluk ve yorgunluk olur.
- Bu kaşıntılar ciltte nasıl gözlenir?
Ciltte kırmızılık leke veya deri döküntüleri olmuyor ama kaşımaya bağlı yaralar oluşabilir. Bu yaralar enfeksiyon kapabilir. Ama döküntülü hasta sınıfında cilt uzmanı kaşıntıyı basit bir alerji ilacı ile tedavi edebilir ve hastalık geriler, gebe rahat eder. Ancak hastada gebelik kolestazı varsa şikayetleri bu tedavilerle geçmez.
- Kimler risk grubunda?
Bir kere genetik olduğu kesin. Risk grubu çeşitli ülkelere göre de değişebilir. Mesela İngiltere'de yüzde 2, İsveç'te yüzde 2.5 iken, Şili'de yüzde 15 oranında görülebiliyor. Dünyanın farklı yerlerinde farklı gözleniyor. Bu genetik yatkınlığa bağlı. İkincil sebep olarak ise hormonal faktörler yüksek östrojen düzeyleri gösterilmekte.
- İlk gebelikte kolestaz geçiren annelerin ikincide de aynı rahatsızlığı yaşama riski nedir?
İlk gebelikte kolestaz geçiren anneler, ikinci gebelikte de de yüksek oranda gebelik kolestazı ile karşılasırlar. Bir diğer fakör de çevresel. Yani beslenme, yaşama koşulları.
- Neden gebelikte ortaya çıkıyor?
Risk faktörlerininde etkisiyle gebelikte yüksek östrojen hormonunun oluşturdugu düşünülmekte. Keza bu hastalığın ikiz gebeliklerde görülme olasılığı daha fazla. Çünkü östrojen hormonu bu gebeliklerde daha yüksek.
- Doğum kontrol haplarında da östrojen var değil mi?
Evet. Yüksek dozda östrojen içeren doğum kontrol hapları da bu hastalığa yatkınlığı ve karaciğerde hassasiyeti olanlarda önerilen bir korunma yöntemi değil.
- Kolestaz geçirmiş bir annenin kız çocuğunda da illa ki görülür mü?
Hayır öyle bir kaide yok ama ailesel geçiş olduğu düşünülüyor. Yani kromozomlardan geçtiği sanılıyor.
- Bir diyeti var mı? Yenmemesi gereken besinler nedir?
Maalesef öyle bir diyet listesi yok. Yani öyle bir korunma yöntemi yok.
- Türkiye'de ne kadar sıklıkla gözleniyor?
Türkiye'de 200 ila 1000 doğumda bir olarak görülebiliyor. Çok da seyrek
sayılmaz.
- Kesin tanı koymak için ne yapılıyor?
Kesin tanıyı kandan alınan serum safra asidi ölçüm testiyle yapıyoruz. Her labaratuvarda yapılamıyor. Bu yüzden daha sık kullandığımız karaciğer fonksiyon testlerindeki yükselme beraberinde karciğerde herhangi bir hastalığın bulunamaması, viral hepatit ve safra taşlarının dışlanması ile tanı koyulabiliyor.
- Bunu yapamayan labaratuvarlar ne yapıyor?
Öncelikle hasta bir dermatoloğa gönderiliyor ve kaşıntıların dermatolojik kaynaklı olmadığı saptanıyor. Karaciğer değerlerinde bir yükselme oluyor daha sonra ultrasonda karaciğer ve safra kesesine bakılıyor ve burada karaciğer ve safra kesesi anatomik olarak normalse bunun sonucunda tanı konuluyor.
- Tedavisi nasıl yapılıyor?
Tedavi seçenekleri arasında kesin konsensus yok. Sadece bazı ilaçlar denenmiş. Günümüzde en sık kullanılan uredeoksikolik asid ursofalk dediğimiz ilaç.İlk tedavi seçeneği bu. Çünkü bu ilacın safra asitlerini düşürdüğü izlenmekte. Sadenozin metionin, kolestran, kortikosteroidler, antihistaminikler tedavide diğer yardımcı seçeneklerimiz.
- Gebeliğe bir zararı var mı bu ilacın?
En ufak bir zararı yok, gebelikte güvenle kullanılıyor.
- Bu hastalığa yakalanan anne ve bebekleri ne gibi tehlikeler bekliyor?
Anne ve bebekte ayrı komplikasyonları var. Annede kaşıntıyla birlikte safra atılımı durursa sarılık gibi ileri tablolar gözlenebiliyor. Annede kaşıntı çok şiddetlenebiliyor. Safra akışının bir diğer fonksiyonu da yağda eriyen vitaminlerin emilimini sağlamak. Özellikle K vitamini. Bu vitaminler kanda pıhtılaşmayı sağlayan vitaminlerden biri. Bu azaldığı için bu annelerde doğum sonrası kanama çok şiddetli olabiliyor. Kanama durmayabiliyor. Onun için dikkatli olup K vitamini desteği verilmeli.
- Anne için en üst nokta nedir?
Karaciğer yetmezliğine ve siroza neden olabiliyor. Bu da çok ciddi bir
komplikasyon.
- Bu boyuta gelme olasılığı nedir?
Çok çok nadir tabii.

"Bebeğin gelişiminin iyi gitmesi tehlikeyi azaltmıyor"
- Bebeği bekleyen tehlikeler?

Özellikle erken dogum, düşük ağırlıklı doğum sık. Bebegin mekonyum yani anne rahminde kakasını yapmasına neden oluyor. Bu çok sık görülüyor. Yüzde 17-24 arası. Bir de doğum sırasında vücudun oksijensiz kalmasına neden olabiliyor. Daha ileriki bir nokta ise ölüm oluyor. İngiltere'de anne karnındaki bebek ölümlerinin yüzde ellisinden bu sorumlu tutulmuş. Bir de doğum sonrası bebekte nefes zorlanması olabiliyor. Doğum sonrası bebek ölümleri de olası. En kötüsü de hastanın takibinde ön göremediğimiz bazı şeyler var. Çocuk solunumunun, kalp grafiğinin iyi olması sizi kurtarmıyor. Ani bebek ölümleri ile karşımıza çıkabiliyor. Yani her şey iyi giderken ani bebek ölümleri olabiliyor.
- Bu ani bebek ölümlerini engellemek için ne yapmalı?
30. gebelik haftasından itibaren riskli gebelik kategorisinde değerlendirilip, haftalık usg, nst ve biyofizik profil incelemeriyle anne ve bebeğin takibi yapılmalı. Dogum kararı, şekli ve zamanı annenin ve bebeğin durumuna göre takip eden dogum uzmanının öngörebilecegi bir husustur. Burada ince bir çizgi de söz konusu. Mümkün olduğunca erken doğum yaptırmaktan kaçınmak ama zamanı geçirip bebeği tehlikeye atmadan doğurtmak gerekir.
Doğum sonrası her şey normale dönüyor
- Doğum sonrası her şey bitiyor mu?
Doğum olup her şey başarılı geçtikten sonra her hangi bir risk faktörü kalmıyor. Safra akışı çok büyük oranda normale dönüyor. Tabii ki bir dahaki doğuma kadar. Kesinlikle kalıcı bir riski yok. Bebekle ilgili risk yok zaten problem annenin karaciğerinde.
- Doğumdan sonra annenin karaciğeri tamamen düzeliyor ve başka bir hastalık olma itimali olmuyor değil mi?
Hayır olmuyor. Kaşıntılar da doğumdan sonra tamamen geçiyor. Hiçbir belirtisi kalmıyor.Ancak anne karaciger fonksiyon testleri tamamen normale gelınceye dek takip edilmelidir .

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.