Reggio Di Calabria'da sanki herkes tanıdık

ÇİZMEYİ AŞMADAN EGE'DEN İTALYA'YA / CEM LİMAN


Hayal etmekle başlar her şey...
Gerçekleştiğinde o şey, hayalinizdeki değildir artık. İzmir'den çıkıp İtalya'ya gitmenin hayalini kurdum; gezerken sanki hayalini hiç kurmamış gibiydim. Ama şimdi hayal olmadığını gösteren tek şey sizlerle paylaştığım bu sayfadaki fotoğraflar. İnsan, zaman zaman normal yaşamın dışında bir şeyler yapmak ister ya hani. Uzaklara gitmek mesela. O kadar da değil ama. Ne kadar mı? İşte, "çizmeyi aşmadan" bir İtalya'ya bir yolculuk.
Orada da öyle özgürce yürümek, tanıdıklardan uzak ama bir o kadar da her gördüğünüz tanıdık. Tıpkı İzmir'in, Karaburun'un, Mordoğan'ın sokaklarındakine benzer insanlar. Kimi, trenin yolunu gözleyen istasyondaki görevlinin gözünü kapatıp, "Şaka" yapıyor, kimi dileniyor, kimi de onun taklidini yapıyor. "Bize ne kadar benziyorlar" diye geçiriyorum aklımdan ama "Bizim gibi" değil. İşte öyle bir yerde Yolumuz önce Reggio Di Calabria'ya düşüyor. Sonra.. Sonrası gelecek. Biz gezdik, gördük, fotoğraf çektik ve yazdık.
AKDENİZ LİMAN ŞEHRİ
İtalya'nın güneyinde, iklimi, deniziyle kendinizi bir anda Ege kıyılarında zannedebileceğiniz tarihi, mitolojisi, mimarisiyle her ne kadar tipik İtalyan şehirlerini andırsa da Reggio'yu farklı kılan değişken iklimi ve doğal güzellikleri...
Sıcak Akdeniz insanları ile bilmediğiniz dillerde sohbet edebileceğiniz bir yerdir burası. Reggio Di Calabria.. İtalya'nın güneyinde, çoğu kimsenin bilmediği güzellikleri barındıran, insanların sıcaklığı, iklimi, deniziyle kendinizi bir anda Ege kıyılarında zannedebileceğiniz nadide bir Akdeniz liman şehri. Tarihi, mitolojisi, mimarisiyle her ne kadar tipik İtalyan şehirlerini andırsa da Reggio'yu farklı kılan değişken iklimi ve doğal güzellikleri. Calabria bölgesinin nüfusu yaklaşık 2 milyon civarında; bu bölgenin en önemli özelliklerinden biri de insanların stresten uzak, kırsal kesimde yaşamayı tercih etmeleridir. Bölgenin 2. büyük şehri olan Reggio'nun nüfusu 180 bin.

ESKİYLE YENİNİN BULUŞMASI

M.Ö. 8. yüzyılda Yunanlılar tarafından kolonileştirilen şehir, sırasıyla Roma, Aragona krallığı (İspanyol), Napoli ve en sonunda da İtalya'nın ulusal birliği sağlamasının ardından İtalya Cumhuriyetine katıldı. Her medeniyet, arkasında önemli eserler ve hikayeler bırakmış bu şehirde; biz de oğlum Denizhan Liman ile bunları keşfetmek adına koyulduk yollara, bu kadar eski bir şehri yeniden keşfetmek heyecan vericiydi.
Reggio'ya Napoli'ye kadar hava yoluyla Napoli'den sonra ise demiryolu aracılığıyla ulaştık. Napoli- Reggio arası 5 saat sürdü, kişi başı 41 Euro. Şehir bizi sağanak yağmur ile karşıladı.

İTALYANLAR'IN ATATÜRK'Ü...

Garibaldi Meydanı'na çıktığımız anda sırtı dönük Garibaldi heykeli ile karşılaştık. Garibaldi için İtalyanların Atatürk'ü demek pek de yanlış olmaz.. O, düklerin insan haklarına aykırı ve başına buyruk yönetim biçimine ilk baş kaldıran vatansever. Sicilya'da başlattığı mücadelesinde Reggio ilk ayak bastığı yer, bu heykelle simgeleştirilmiş. Dükkanlar kapalı.
Siesta bittiğindne başdöndürücü bir kalabalık çıkıyor ortaya. Bir saat önce bomboş olan cadde gitmiş, yerine iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık doldurmuş. Her köşe başında sokak sanatçıları ve dükkanları müşteri dolu olan bambaşka bir cadde görüyoruz. Saat 16.00 - 20.00 arası bu kalabalık hep coşkulu.. 20.00'den sonra sadece barlar, cafeler ve pizzacılar açık. En garibi de trafik ışıklarının olmayışı. 50-60 metrede bir yaya geçidi var.
OTURMA PARASI ALINIYOR
İlk yemeğimiz İtalyanların meşhur pizzası oldu. Hesap öderken adisyonda yazan 'coperto' kısmına gözüm takıldı, sorduğumda ise bunun oturma parası olduğunu öğrendim; bu da restoranların önünde ayakta yemek yiyen İtalyanları açıklıyordu.
Şehir tarihi eski olunca tarihi eserler de çok sayıda ve çeşitte oluyor. Öyle ki antik Yunandan kalma dünyanın ilk bronz heykelleri bu müzede bulunuyor. Şarap küpleri, hatta taş devrinden kalma eserlere kadar çok geniş bir yelpaze sunuyor. Tarih meraklıları için müthiş bir referans.
İlk geceyi dinlenerek geçirdikten sonra, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, şehri keşif turuna çıktık. Hava açmış, güneş ışıkları denize vururken kendimizi Reggio'nun, Sicilya ve Etna manzaralı, heykeller ve devasa ağaçlarla bezenmiş sahil şeridine attık. Sahilin sessizliği, dalgalarının sesiyle bozuluyordu; bu, ancak İzmir'in bakir kasabalarında (Örneğin Mordoğan'da) bulabileceğiniz türden bir rahatlama hissiydi.
ULAŞIM AĞLARI
Tüm sahil şeridi tren yolları ile döşeli, iç hatlarda ise otobüs tercih edilebilir; diğer bölgelerin aksine çok sayıda otobüs hattı (130 hat) bulunan şehirde ulaşım sıkıntısı neredeyse yok denilecek kadar az. Daha önce de bahsettiğimiz gibi Reggio, bir liman şehri ve şehrin batısında bulunan Porto di Reggio (Reggio Limanı), onlarca gemi için barınak görevi görüyor; bunun dışında Messina'ya saat başı feribot ve "metromare (hızlı vapur)" seferleri olduğu gibi Reggio'dan Malta'ya da deniz yolu ile ulaşmak mümkün. Reggio havaalanı ise uluslararası uçuşlara açık olmadığı için Roma aktarmalı seferler yapılabiliyor. Şehir içinde otobüsler 1,5 Euro ve biletler İzmir'deki gibi 90 dakika geçerli. Biz, Reggio-Messina arasını Metromare denilen hızlı vapur ile geçtik, kişi başı gidiş-dönüş 7 Euro.
HAMSİ KEKİ
Bölgesel yemekleri araştırırken bu insanların gerçekten birer makarna ustası olduğunu düşünebilirsiniz. Onlarca çeşit makarna yemeğinin dışında Reggio'daki en popüler ikinci yöresel yemek ise fasulye; evet, bu bölgede kuru fasulye de yiyebilirsiniz ama bizi daha çok şaşırtan, hamsi keki olmudu. Bizim Karadenizliler yaptı mı bilmiyorum ama Reggio'lular çoktan keşfetmiş bu lezzeti. Bölge, balıkçılığı ile meşhur olunca yöresel yemekleri de balık üzerine oluyor; kemer (Palaska) balığı kızartması ise sadece bunlardan biri, Akdeniz salatası da bildiğimiz Akdeniz salatası: bol limonlu, bol renkli. Çiftlik çipurası ve levreği 12-15 Euro, barbun 20 Euro, kemer (Palaska) balığı 10 Euro, kılıç balığı ise 28-30 Euro.

HERGÜN BİRAZ DA İTALYANCA

-Buongiorno: İyi günler
-Ciao-Ciao bela: Güzel merhaba
-Buonasera: İyi akşamlar
-Arrivederci: Görüşmek üzere
-Grazie: Teşekkürler
-Bello: Güzel
-Buono: İyi
-Brutt: Kötü
-Sono turco: Ben Türk'üm
-in macchina: Arabayla
-in treno: Trenle
-in nave: Gemiyle
-in aereo: Uçakla
-Che/Che Cosa/Cosa?: Ne?
-Quale?: Hangisi?
-Quali?: Hangileri?
-Quanto?: Ne kadar?
YARIN: SCILLA

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.