Yeni fikirler yarıştı

Elli dört saat içinde, sıfırdan bir şirketin yaratıldığı etkinlikte birbirinden farklı 33 adet proje tanıtıldı

SIRMA GÜVEN
Dünyada ve ülkemizde inanılmaz bir girişimcilik rüzgarı esiyor, girişimciler hiç olmadığı kadar ilgi görüyor ve destekleniyor. Bunun sebebi yenilenen dünyanın artık yeni fikirlere ihtiyacı olduğunun fark edilmesi. Dünyanın tüm büyük şehirlerinde düzenlenen elli dört saat içinde sıfırdan bir şirketin yaratıldığı Startup Weekend'in İzmir ayağının başlamış olması karşı koyulmaz girişimcilik rüzgarın bize doğru esmeye başladığının büyük bir göstergesidir. Otuz üç adet birbirinden farklı proje içinden ilk üçe giren proje sahipleriyle görüştüm. O kadar farklı bir vizyona sahipler ki... Yaşıtları bir iş yerine girip çalışmayı düşünürken onlar farklı ne yapabiliriz diye kafa yormayı seçmiş sonunda da çok farklı projelere imza atmış girişimciler.
BAYRAK DİKME
Birinci olan projenin sahibi Serkan İçer gerçek mekanlarda cep telefonunuz aracılığı ile oynayabileceğiniz sanal bir bayrak dikme yarışı tasarlamış.
İkinci olan proje Onur Turna ve Cansu Tayaksi'ye ait. Postalamak derdi olmayan hem fiziksel hem de sanal sihirli kartpostallar hayal edip bir de kartpostala video ekleyebilmeyi başarmışlar.
Üçüncü projenin fikir babaları ise Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Burhanettin Uludağ ve proje ortağı yine Ege Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Pehlivan'ın sundukları proje konuşma engeli olan kişilerin diğer insanlarla iletişime geçmelerini sağlayacak bir aygıt ve beraberinde özel bir alfabe.
Ben bu üç projeyi de dinlerken gerçekten çok heyecanlandım ve artık farklı iş fikirlerine sahip olan insanların çoğaldığını görmekten de, ne yalan söyleyeyim, çok gururlandım.
- Startup Weekend'in birincisi PalWar projesini açıklayabilir misiniz?
Serkan İçer: Gerçek mekanlarda cep telefonunuz aracılığı ile oynayabileceğiniz sanal bir bayrak dikme yarışı oyunu. Temel olarak Facebook'ta veya Foursquare'de gidilen mekanlarda nasıl check-in yapılıyorsa PalWars'da da bayrak dikiyorsunuz. Bunda değişiklik olarak üye olurken bir takım seçiyorsunuz ve gittiğiniz mekanlarda takımınızın bayrağını dikiyorsunuz.
Aynı takımdan arkadaşlarınız sizin bayrağınızın orda kalması için yardım ederken, rakip takım oyuncuları ise bayrağınızı oradan indirmeye çalışıyor. Diktiğiniz ve indirdiğiniz bayraklar size puan ve rütbe kazandırıyor.
- Reklam amacıyla marka bayraklarını sanal olarak mekana dikme gibi mi?
Aslında ilk önce markaları düşünmüştük sonrasında ise takımlara döndük. Şöyle düşünün, bir Göztepe taraftarı Karşıyaka çarşıya Göztepe bayrağı dikiyor veya bir Karşıyaka taraftarı Göztepe köprüsüne Karşıyaka bayrağı dikiyor. Takım arkadaşları bayrağı orada tutmaya çalışırken diğer takım ise indirmeye çalışıyor. Gerçek ortamda sanal bir mücadele diyebiliriz.

GERİ DÖNÜŞÜM
- Geri dönüşüm almaya başladınız mı?

Yenilikçi olduğu düşünülen bu projemiz çok desteklendi ve bir çok olumlu geri dönüşüm aldık. Hatta bir yatırımcıdan teklif bile geldi. Önümüzde ki hafta bir görüşmemiz var.
- Yatırımcı bu projeyi nasıl hayata geçirebilir?
Farmville gibi oyunlarda nasıl traktörler alınıyorsa aynı şekilde bizim oyunumuzda da gelir modellerimiz ve objelerimiz var. Bunlar satın alınabiliyor. Mekan sahipleri için kampanyalar yapabiliyoruz. Mesela kahve satan bir yer kendi bayraklarını dikip, en çok bayrak toplayan kişilere bedava kahve ikram edebilecek.

HEYECAN VERİCİ
- Girişimcilik ve fikir üretme işi diğer işlerden hangi yönlerden farklıdır?

Girişimcilik normal bir işe göre daha fazla heyecan verici. Belli bir yerde belirli saat aralığında rutin bir iş yapmaktansa yeni fikirler ortaya atmak daha çok ilgimizi çekiyor. Ortaya bir fikir atıp arkasından da gelişimini seyretmek muhteşem bir duydu.
- Girişimcilere verilen desteği nasıl buluyorsunuz?
Çok ilerlemeler kaydedildi. Melek yatırımcıları destekleyen vergi kanunu çıktı. Teşvikler de artmaya başladı. Yapılanlar son derece olumlu.
Bir alışkanlık geri dönüyor
İkincilik ödülü Cardino ekibinden Onur Turna ve Cansu Tayaksi'nin oldu.
- Kartpostalları çok sevmemize rağmen hep yollamaya üşeniriz. Kart göndermeyi kolaylaştırmak mıydı esas amacınız?
Kesinlikle doğru. İş fikrimiz ekip üyelerimizden Damla'nın Las Vegas'tan aldığı bir kartpostalı Türkiye'de ki arkadaşına göndermek için posta pulu bulma ve postaneye gitme gibi zorluklardan yılıp kartpostalı ancak New York'a geçtiğinde gönderebilecek vakti bulmasıyla ortaya çıktı. Kartpostal yollamanın, çok istememize rağmen, bize ne kadar külfet geldiğini fark ettik. Pratik ve ilgi çekici bir yol aradık ve bulduk. Bu işin esas yeri Amerika. Orada kart gönderme olayı halen devam ediyor. Amerika'da gönderilen, alınan kart sayısı yedi milyar. Orada kartpostala olan ilgi çok daha büyük.

ÖZEL GÜNLER
- Daha fazla özel günleri olduğu için olabilir mi?

Evet, Amerika acayip bir pazar. Her özel güne ait çok farklı tasarımları olan kartlar var. Amerikalı arkadaşlarım bana hep kart gönderirdi. Gönderdikleri kartlar inanılmaz hoşuma giderdi. Şimdi ülkemizde de kart yollama alışkanlığını tekrardan kazandırmak istiyoruz. Hem kartpostal gönderme işlemini kolaylaştırıyoruz hem de sevdiklerinize nostalji ile teknolojinin kesiştiği video oynatma özelliği olan kişiselleştirilmiş kartpostallar göndertmeyi amaçlıyoruz. Büyük bir hedef koyduk ve bunun için çok çalışacağız.
- Organizasyon nasıl geçti?
Elli dört saat çok sıkı çalıştık. Acayip keyifli bir organizasyondu. Bu organizasyona daha önce iki kez Startup Weekend'in çıkış yeri olan San Francisco'da katıldım. Orada bile burada ki heyecanı görmedim. Amerika'daki organizasyonda bize verilen elli dört saat içinde uykuyla geçirdiğimiz saatler olmuştu ama burada uyumayan montörler bile vardı, biz de tabi ki hiç uyumadan çalıştık. Çok heyecanlı geçen bir elli dört saatti.
- Bundan sonra ne olacak?
Yazılım kısmı için çalışmamız gerekiyor. Apple marka telefonlara uygulama koymak istiyoruz. Sonra da yatırımcıların desteğiyle uygulamanın yazılım kısmını biraz daha projeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
NOSTALJİK KART
- Diğer projelerden farkınız neydi?

Bizden yazılımı çok daha iyi olan fikirler de vardı ama ayaklarımızın yere basması ve projenin gerçekleştirebilme olasılığının yüksek olması farkımız olmuş olabilir.
- Kullanıcı neden Cardino alsın?
Çünkü biz nostaljik kart göndermeyi seven kişiler ile teknolojiyi seven insanlar için kişiselleştirebilecekleri kartlar yaratıyoruz.
- Sistem nasıl işliyor peki?
Diyelim ki Paris'tesiniz ve buradan bir kart atmak istiyorsunuz. Şablonlardan Eiffel Kulesi'ni seçip ön kapağı tasarlıyorsunuz. Video ekle butonundan çektiğiniz videoyu da ilave ediyorsunuz. İçine notunuzu yazıyorsunuz ve gönderiyorsunuz. Posta pulu bulma ve postalama gibi işlerle uğraşmıyorsunuz. Detaylarınız Cardino ofisine geliyor. Biz ofiste bu özelleştirilmiş şablonu ve videonun ilk anını karta resim olarak basıp istediğiniz yerlere gönderiyoruz. Ayrıca alıcı kartın üzerindeki kodu telefonuna okutunca gönderilen videoya da erişim sağlayabiliyor. Cardino ile elektronik karttan farklı olarak, elinizde hatıra olarak saklayabileceğiniz bir elle tutulabilen bir kartpostal olmuş oluyor.
Üçüncülük ödülü Shake and Speak'in
- Projenizden bahsedebilir misiniz? Nedir bu Shake and Speak?

- "Shake and Speak" konuşma engelli hastalara yardımcı olmak adına yola çıktığımız bir projedir. Basitçe hastanın elinde telefon olduğu halde yaptığı basit hareketlerle bazı sözcükleri karşı tarafa iletebilmesidir. Telefon hastanın yaptığı hareketin sözcük anlamını bulup bunu karşı tarafa sesli olarak aktarabiliyor.
- Harflerin teker teker yazılması mı gerekiyor?
Harfleri tek tek yazmıyorsunuz. En az hareketle en çok kelimeyi söyleyebilmek için sözcük temelli Çin alfabesinden yola çıktık. Basit bir alfabeye sahip ve telefon sayesinde sesli olarak da dışa vurumu sağlanabiliyor. Sadece o kelimeleri çağrıştıran birkaç harf yazmanız söz konusu. Telefonu sallayarak bir dil oluşturuyorsunuz.
KULLANIMI KOLAY
- Hastanın bütün sözcüklerin kelime karşılığını ezberlemesi mi gerekiyor?

Hayır, kullanımı son derece kolay. Konuşamayan bir insan aslında üç yüz ile beş yüz arasında kelime ile sorunlarını aktarabilir ve iletişime geçebilir. En fazla üç harfle bir kelimeyi tanımlayabilirsiniz. Örneğin M harfini yaptınız aygıt "merhaba" diyebilir. A harfini yaptığınızda "açıktım" diyebilir. İsterseniz tanımladığı kelimeyi kabul edebilirsiniz, istemezseniz devam edebilirsiniz. Aygıt algıladığı her harekette kullanıcıya geri dönüşüm veriyor. Kullanıcı bunu kabul ediyor veya bir diğer kelimeye geçiyor.
Herkes havada bir takım şekiller çizerek iletişim kurmaya çalışabilir ama bunu yaparken karşılaşılacak esas sorun geniş bir alana duyulan ihtiyaçtır. Oysa ki sadece vektörler üzerinden gidersek çok küçük bir yerde, çok küçük bir hacimde hareketlerle istediğiniz her şeyi kodlayabilirsiniz. Bunu kodladıktan sonra da telefon veya artık hangi aygıt kullanılıyorsa bu harekete karşılık gelen sesi verebilir.
Ekrana dokunarak yazmak özürlü biri için oldukça problemdir. Oysa ki kaba hareketler hiçbir zaman kaybedilmez. Diyelim hastanın eli yok aygıtı ayağına bağlayarak hareketleri yapıp yine de iletişime geçebilir. Bu ilaveten parmağa bağlanabilen bir bluetooth algılayıcı ile yapılan parmak hareketleriyle de bu alfabe kullanılabilir.
- Bu uygulamanın başka fonksiyonları da olabilir mi?
Bu sadece konuşma engelli olan kişilerle sınırlandırılmış bir proje değildir. Arabada telefona bakmadan kısa birkaç mesajı yazmak için işe yarayabilir veya taksicilerin acil durumda telefonu ellerinde sallayarak alarm göndermesinde veya otistik çocukların eğitiminde de kullanılabilir. Hatta aygıta dil seçeneği de eklenip yaptığınız hareketin Çince ya da İspanyolca karşılığı da söyletilebilir.
- Yatırımcı arayışınız var mı?
Yatırımcı o kadar da önemli değil ama biz zamanı az insanlar olduğumuz için bize zaman kazandırabilecek pazarlama stratejisi üzerine çalışabilecek kişilere ve yazılımcılara ihtiyacımız var.
- Startup Weekend'e katılmaya nasıl karar verdiniz?
Yeni ve farklı fikirler üretme, yenilikler peşinde koşma, yapılmamış şeyler yapma, düşünülmeyeni düşünme adına kurduğumuz "fikir kulübü" dediğimiz bir fikir atölyemiz vardı. İstiyorduk ki üç beş kişi bir araya gelelim ve beyin fırtınası denilen şeyi yapabilelim hatta şirketleştirebilelim diye düşünürdük. Fikir denen şeyin para edebilen bir şey olabileceğini hayal etmiştik. Kendimize benzeyen birkaç kişi daha bulma hevesindeydik ama araya giren zaman, sosyal ortamlar yüzünden aradığımız kişileri bulamamanın hayal kırıklığıyla vazgeçtik. Yeni bir şeyler yapma tutkusu kanınıza girerse çıkması bir daha mümkün olmuyor. Bir şirket kuralım ve teknolojik ürünler üretelim hatta bunlar medikal teknolojik ürünler olsun ve mobil cihazları tıbba uyarlayalım ki hasta ve hekimler tarafından daha yaygın kullanılabilsin istedik. Böylelikle gelen davete evet deyip Startup Weekend'e katılmaya karar verdik.
- Aklınızda ne yapacağınızla ilgili bir fikir var mıydı yoksa her şey orada kendiliğinden mi gelişti?
Başlamadan önce başka bir takım fikirler vardı aklımızda, onlarla katılabiliriz diye düşünmüştük ama o projelerin ağır kaçacağını hissedip, vazgeçtik ve o sırada aklımıza gelen yeni bir projeyle başlamaya karar verdik. Açıkçası biraz da eğlenceli bir hafta sonu geçirmek için gittik. Hemen bir metin yazıp sunumunu yaptık. Oylama yapıldı oylama sonucu otuz üç proje içinden bizim projemiz seçildi.

Akılda kalanlar

İzmir'deki en büyük girişimcilik etkinliği olarak da değerlendirilen Startup Weekend'den akılda kalanlar:
Katılımcıların yüzde seksen beşi neredeyse hiç uyumadan elli dört saat çalıştı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen etkinlik sırasında Twitter'da oluşturulan guruba toplam bin iki yüz tweet atıldı.
Kişisel olarak bu konuyla ilgili olan tweetler ise 10 bini geçti.
Girişimcilerin yüzde kırkının kadın olması sevindiriciydi.
Jürinin tamamı yatırımcılardan oluşuyordu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.