Yüksek kan şekeri ya da glikoz, ikisi de DÜŞMAN!

"Sağlıklı beslen, yaşam enerjini artır" diyen Park Sima Sağlıklı Zayıflama Merkezi Polikliniği Genel Müdürü Gülşen Altın, sinir hücrelerinin optimum düzeyde çalışmasının, kanda normal bir oranda ne çok fazla, ne çok az şeker bulunmasına bağlı olduğunu söyledi. Yüksek kan şekeri ya da glikozun 'sağlığın düşmanı' olduğunu ifade etti. Beyin için hiçbir şeyin, glikoz olarak adlandırılan, kanımızda ve hücrelerimizde dolaşan ve yediklerimiz tarafından belirlenen şeker tipinden daha önemli olmadığının altını çizen Gülşen Altın, "Sinir hücreleri kandaki glikoz ya da bilinen adıyla 'kan şekeri' olmadan hayatta kalamazlar ve gelişemezler. Glikoz, sinir hücrelerinin orijinal 'akıllı ilacı'dır ve hücrelerin psikolojilerini düzenler. Üzerinizdeki hüznü veya siniri atabilir. Kan şekerinin düşük olması, beynin yavaşlamasına ve doğru bir şekilde çalışmamasına neden olur" diye konuştu.
Kan şekerinin çok yüksek olmasının da beyin performansımıza ve hafızamıza zarar verebileceğine dikkat çeken Altın, "Böylece yaşlandıkça zihinsel performansınızın daha hızlı düşmesi ile birlikte önemli ölçüde de yaşam enerjinizi düşürür" dedi.

NASIL ZARAR VERİR?
Yüksek insülin seviyesinin, yüksek kan basıncının başlangıcı olup, yaşamın ilerleyen dönemlerinde zihinsel gerilemeye neden olan temel risk faktörü olduğunu ifade eden Altın, şunları söyledi: "Yüksek kan şekeri ve insülin seviyesi arterlerin daha az esnek olmasına neden olabilir, bu da beyne kan gitmesini engeller. Yüksek kan şekeri ve insülin karotid arterlerin duvarlarının kalınlaşmasına neden olur. Yaşlandıkça algılama bozukluğu ortaya çıkmasının temel nedeni karotid duvarındaki bu kalınlaşmadır. İnsülin direnci, sodyum duyarlılığına bağlıdır ve sodyum duyarlılığı kan basıncını arttırır, bu da beyne büyük zarar verir. Sonuç olarak, yüksek kan şekeri ya da glikoz, kandaki insülin seviyesinin yükselmesine neden olur. Bu iki şeytan beyniniz, kan damarlarınız ve vücudunuzun geri kalanı için çok tehlikeli olabilir."

BELLEĞİ BOZUYOR
İnsülin direnci, erişkin tipi diyabet, şişmanlık, hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, inme ve felçler, karaciğer yağlanması ve yağlanmaya bağlı iltihaplanma ve gut hastalığına giden yolu kısaltıyor. Hatta meme ve prostat kanserine yakalanmayı kolaylaştırdığını gösteren bazı çalışmalar olduğu gibi, bazı araştırmalarda da bellek bozukluklarına yol açtığı ve uzun vadede Alzheimer hastalığı riskini artırdığı ortaya konuyor.