Bel ve boyun ağrılarına çare "personel trainer" sisteminde

Yüksek kiloyla birlikte, boyun ve bel fıtığı gibi ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya olanların, anlık ve tıbbi olmayan çözümlerle günü kurtarmak yerine, egzersiz ve sporu hayatlarının içerisine dahil etmeleri gerekiyor. "Çare egzersiz ve sporda" diyen Altın, uyarıda da bulunmayı da ihmal etmedi: 'Muhakkak bir uzmana danışın..."

Park Sima Sağlıklı Zayıflama Merkezi Genel Müdürü Gülşen Altın, özellikle masa başında görev yapan, iş adamı, üst düzey yönetici kadın ve erkeklerin ortak problemlerinden birinin bel ve boyun fıtığı olduğunu, bunun da yaşam kalitesini düşürerek, kişilerin hayatlarını zehir ettiğini ifade etti. Altın, bu kişilerin sağlıklarına kavuşmaları için egzersiz yapmaları gerektiğini söyledi. "Egzersiz ve spor deyip geçmeyin, kuralları var. 'Kaş yapayım derken, göz çıkartmamak lazım'. Onun için de bir uzmana danışmalı" uyarısında bulundu ve 'personel trainer'ı (bireysel antrenör) sistemini işaret etti.
74 MİLYON KİŞİ ÇEKİYOR
Yapılan araştırmalarda, bel ve boyun fıtığı rahatsızlığı konusunda, Amerika'da 50 milyon kişinin, Avrupa'da ise 74 milyon kişinin kronik ağrı çektiği ve bu 74 milyon kişinin yüzde 59'unun 15 yıla yakın süredir kronik ağrı yaşadığı bilgisinin dikkat çekici olduğunu belirten Gülşen Altın, "Bu kişilerin yüzde 61'inin az çalıştığı veya hiç çalışmadığı, yüzde 19'unun işini kaybettiği, yüzde 13'ünün iş değişikliği yaptığı, yüzde 21'inin ise depresyona girdiği yapılan araştırmanın öne çıkan noktaları" diye konuştu.
STRESLİ ORTAM TETİKLİYOR
Sabit bir şekilde ve başı öne eğik şekilde bilgisayar karşısında çalışanlar ile uzun süre aynı hareketi tekrarlayanlarda ve ayakta kalarak çalışan kişilerde, bel ve boyun kaslarının zamanla tembelleştiğini, bu durumun da fıtığa neden olduğunu kaydeden Gülşen Altın, önlem alınmaması halinde, omurgada ciddi hasarlar oluşacağını ve dayanılmaz ağrılar yaşanacağını kaydetti. Altın, "Bu duruma ek olarak gergin ve stresli ortamda çalışma faktörü de işin içerisine eklendiğinde kaslarımızı sıkarak çalışırız. Bu durumda kaslara kan dolaşımı iyi olmaz ve oksijen giremez. Kaslarda laktik asit çıkışı engellenerek, birçok ağrıda artışa sebep olur" dedi.
"Özellikle çalışma hayatının önemli kademelerinde yer alan üst düzey yöneticiler, bankacılar, kamu görevlileri, muhasebeciler, sekreterler gibi meslek grubundakilerin hareketsizliğin, stresin ve düzensiz beslenmenin etkileriyle kilo artışı ve beraberinde getirdiği riskleri hayatlarının her anında hissederler. Bir taraftan da aynı faktörlerin diğer olumsuz etkisi olarak göze çarpan ve kronikleşen bel ve boyun fıtıklarıyla karşı karşıya kalarak iş performanslarındaki düşüşle maddi ve manevi zarara uğrarlar" diyen Park Sima Sağlıklı Zayıflama Merkezi Genel Müdürü Gülşen Altın, kronik ağrının hayat kalitesini bozan etkisinin kanser ve kalp yetmezliği ile benzer boyutta olduğu gerçeği rakamlarla gözler önüne serildiğinde, durumun vahametinin daha iyi anlaşılabileceğine dikkat çekti.
ŞİKAYETLER AZALIR
Yüksek kiloyla birlikte boyun ve bel fıtığı gibi sağlık problemleriyle karşı karşıya kalan bireylerin, anlık ve tıbbi olmayan çözümlerle günü kurtarmak yerine egzersizi hayatlarına dahil etmeleri gerektiğine vurgu yapan Gülşen Altın, egzersiz yapmanın metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeyi kolaylaştırmasının yanı sıra, boyun ve bel fıtığında da düzelmeye neden olduğunu söyledi. Altın, "Örnek vermek gerekirse; boyun ağrıları olan bir kişinin masa başında kafasını bir yönden diğer yöne çevirmesi ya da beli ağrıyan bir kişinin belini tam tur çevirmesi gibi kalıcı olmayan çözümler yerine profesyonel spor eğitmenlerinden destek almaları gerekir. Kilo artışının da tetiklediği bel ve boyun fıtığı, hareketin ve metabolizma hızının azalmasına neden olarak kilo artış hızını artırır ve bir kısırdöngüye girmiş oluruz. Bu döngüden çıkabilmek için tek çare hem kilo kaybını artıran, hem de diğer şikayetleri azaltan egzersizdir" diye konuştu.
ÖZEL ANTRENÖRLE ÇALIŞIN
Herkesin bir arada spor yaptığı merkezlerde, ağrıları ve rahatsızlıkları önleyecek programları bulmanın zor olduğunu da belirten Gülşen Altın, şunları söyledi: "Doğru egzersizi düzenli bir şekilde uygulamanın en etkili yolu personal trainer (bireysel antrenör) sistemidir. Bu yüzden de bel ve boyun fıtığı yaşayanlar, hatta riskli grup olarak adlandırılan rahatsızlığı bulunanların özel bir antrenörle çalışması en faydalı yöntemdir."
-Boyun fıtığında riskli meslek grupları hangileridir?
Oturarak çalışmak zorunda olanlar, uzun süre bilgisayar başında duranlar, işadamları, üst düzey yöneticiler, sekreterler, şoförler, boyacılar, gazeteciler ve bankacılar gibi meslek grupları boyun fıtığında riskli gruplar arasındadır.
-Boyun fıtığı hangi yaşlarda daha sık görülür?
Zaman içinde diskler yıprandığı için boyun fıtığı riski artar. Yaşlanmayla birlikte diskler içinde bulunan sıvı miktarı azalır. Bu nedenle daha çok 30-60 arası grupta ortaya çıkar.
-Bel fıtığında riskli meslek grupları hangileridir?
Hiçbir şey yapmasak da belimiz büyük bir yük ile muhataptır. Yatarken bile belimize 20 kilo yük binmektedir. Otururken ve ayaktayken ise bu yük kendi ağırlığımızın yaklaşık iki katı olur. Uzun süre oturanlar, şoförler, sağlık personeli, ağır sanayi işçileri, inşaat sektörü çalışanları, sürekli ayakta durmak zorunda olanlar ve yoğun stres altındaki çalışanlar bel fıtığı riski altındadır.
-Bel fıtığı hangi yaşlarda daha sık görülür?
Her yaşta bel fıtığı oluşabilir. Fakat genellikle, 14 ile 84 yaşlar arasında görülür. En çok orta yaşlarda, daha hareketsiz bir dönem olması vesilesiyle de 30'lu 40'lu ortaya çıkar.
-'Personal trainer' nedir?
'Personal trainer' olarak adlandırılan bireysel antrenör sistemi eşliğinde egzersiz yapmak, kişilere hem güvenli hem de etkin sonuçlar vaat eder. Spor başlangıçta, herkese zor görünür. Ancak bir kez başladıktan sonra spor yapmak kişinin yaşam biçimi, yemek, su, hava kadar ihtiyacı haline gelir.
Egzersiz programlarının, beden eğitimi ve spor alanında akademik birikimi olan kişiler tarafından yaptırılması gerekir. Çünkü, kişisel spor eğitmenleri, bilinçli bir şekilde kişilerin fiziksel gelişimlerini sağlamak için her yaş grubunda önemli görevler üstlenir.
-Bireysel antrenör sisteminin ne gibi avantajları var?
Doğru egzersizi düzenli uygulamanın en etkili yolu personal trainer (bireysel antrenör) sistemidir. Özellikle sürekli ağrısı olan kişiler bu yönteme başvurmalıdır. Bu ağrıların birçok sebebi olabilir. Bel fıtığı, boyun fıtığı, eklem rahatsızlıkları, kemiklerin yeteri kadar güçlü olmaması, kas zayıflığı ve birçok örneği sıralayabiliriz. Özellikle bel ağrıları sırt kaslarının zayıflığından meydana gelir. Personal trainer sistemi ile sorunlu bölgelerdeki kaslarımızı güçlendirebiliriz. Ayrıca, vücudunda platin veya protez olanlar bu sistemde çalışmalıdırlar. Obez veya fazla kilolu, bel ölçüsü 100 cm üzeri olan kişiler genel spor salonlarında tek başına spor yapmamalıdır. Bireysel antrenör sisteminde standart salon sporlarından farklı olarak kişilerin hipertansiyon, diyabet, kalp-damar hastalıkları, solunum sistemi rahatsızlıkları, depresyon, bel fıtığı, boyun fıtığı, duruş bozukluğu gibi sorunları ve rahatsızlıkları dikkate alınır ve buna uygun egzersizler yaptırılır.
-Bu sistemde egzersizler nasıl yapılıyor?
Çalışmalar birebir olduğu için, kişi kendisine en uygun egzersiz programını uygular. Egzersizler kişinin sağlık, yaş, spor kapasitesine göre hazırlanır. Kişiler gelişim gösterdikçe antrenmanın şiddeti de değişir. Sabit kalmaz ve sürekli yenilenir. Birebir çalışmalar asla monoton değildir. Personal trainer sisteminin bir başka güzel yönü de hiç sıkılmadan, spor yapmak ve motivasyonunuzu artırarak pozitif bir yaşam tarzı benimsemektir.