ARHAVİ

Ormanlarla kaplı dağların arasındaki vadilerden akan çoşkun derelerde kırmızı benekli alabalıklar yüzüyor Arhavi'de... Doğal yaşam, Marsis Tepesi, Karagöl ve diğer buzul göllerinde bütün güzelliklerini ortaya seriyor. Kamilet vadisinin güzelliği ise görenleri büyülüyor

SELAMİ KALAY
Artvin'e bağlı Arhavi ilçesi tarihi, kültürel ve doğal yapısıyla Doğu Karadeniz sahilinde önemli bir yere sahip. Artvin'in Karadeniz'e kıyı 2 ilçesinden biri olup kıyı uzunluğu 14 km. Dağların dik yamaçlı oluşu tarım alanını sınırlamasına rağmen çay, fındık, narenciye, çeşitli sebze ve meyve yetiştirilmekte. Kafkas arılarından ilaç gibi etkili bal üretiyorlar. Kayın, gürgen, kestane, kızılağaç, çınar, defne, şimşir gibi çok çeşitli ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplı dağların arasındaki vadilerden akan çoşkun derelerde kırmızı benekli alabalıklar yüzüyor. Doğal yaşam Marsis Tepesi, Karagöl ve diğer buzul göllerinde bütün güzelliklerini ortaya seriyor. Kamilet vadisinin güzelliği görenleri büyülüyor.
Tarihte Kolheti olarak adlandırılan bölgede Laz kültürü egemen. Karalahana, hamsi ve süt ürünlerinden oluşan yemeklerinden günlük yaşamına kadar hem geleneksel hem de modern yaşamı birlikte sürdüren Arhavi'yi mutlaka görmelisiniz. Trekking grubumuzu misafir eden Nur Kasap'ın kendi elleriyle yaptığı Laz böreğinin tadı halen daha damağımızdadır. Büyük şehirlerde görmeye alışık olduğunuz yaşamı Arhavi'de fazlasıyla bulacağınıza emin olabilirsiniz. Kültür sanat festivallerinin en çoşkulu kutlandığı ve etkilerinin yıl boyu devam ettiği modern bir ilçe Arhavi.

TABİAT PARKI OLSUN

Arhavi'de herkes bu güzelim doğanın korunması için çaba gösteriyor. Fotoğraf sanatçısı Ayhan Öztürk doğal yapıyı ve günlük yaşamı belgeliyor. Doğaseverlerden birisi de Öğretmen Erdoğan Güler. Bölgelerindeki genel durumu şöyle özetliyor;
"Son yıllarda alternatif turizm arayanlar için Doğu Karadeniz yeni bir çekim merkezi olmuştur. Arhavi Doğu Karadenizin en doğusundaki Artvin ilinin giriş kapısı niteliğindedir. Denizi, deresi, yaylaları, tarihi taş dolma evleri, Çifteköprüsü ve Mençuna şelalesi ile bu bölgenin yeni çekim merkezi olmuştur. Ancak yıllardır devam eden sahil yolu projesi ile kıyılarımız adeta kaya yığınına dönmüş Karadeniz 'kayadeniz' olarak anılmaya başlanmıştır. Sahil yolunda kullanılacak taş dolgu malzemesi için vadiler perişan edilmiş sahilden sonra vadilerimiz de kurban edilmiştir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi de HES projeleri ile bu vadi ve dereler tahrip edilerek, Fırtına vadisinden sonraki en elverişli turizm alternatifi yok sayılmaktadır. Bu konuda, vadilerimizin korunması ve 'Tabiat Parkı' ilan edilmesi için, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na sivil toplum kuruluşları ve şahıslar tarafından binlerce dilekçe ve fax gönderilmesine rağmen 2.5 yıldır olumlu veya olumsuz bir cevap alınamamıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Arhavi, Doğu Karadeniz'de gezilmesi ve görülmesi gereken yerlerin başında gelmekte ancak bunun için insanların elini çabuk tutması gerekmektedir. Çünkü, Doğu Karadeniz'in doğası HES'ler, taş ocakları ve maden ocakları ile ölümcül bir saldırı altındadır."
ARHAVİ EVLERİ
Gerçek Arhavi evinde hiç metal çivi kullanılmamıştır. Geçme ve Mzkulu denilen ağaç çivilerle inşa edilmektedir. Dolma taş mimarili bina gerçek Arhavi evinin tüm özelliklerini taşır. Taş yontulu ve moloz dolgulu tarzlarda olduğu gibi zemin derzli taş duvarla bir kat seviyesine ulaşmıştır. Duvar üstü 30x40cm'lik kestane kirişi ile dönülmüştür. Kirişlerde açılan oyuklara dikey bölümler 30 cm aralıklarla tamamlanır. 30x35 cm'lik ön yüzü düz arkaya doğru kabalaşan dere veya deniz taşı yerleştirilir. 25 cm'lik üst bölüm de kertilmiş dikmelerin arasına yatay kestane ağacından yapılmış bölmeler yerleştirilir ve bir diğer taş o bölmeden sonra yeniden üste konarak dolma taş görünümlü duvar oluşur. Dışarıdan bakıldığında 30x35 cm'lik bölmelerin içinde elipsi görünümlü taşlarla kaplanmış oval yerler kireç derzleri ile tamamlanarak dış yüzeyi oluşturmuştur. Binanın iç bölümleri ise tamamen ahşaptır.
ATMACACILIK
Doğu Karadeniz'de özellikle Lazlar arasında çok yaygın olan atmacacılık, kuşların göç dönemi olan Ağustos sonundan Kasım ayına kadar yaygın olarak yapılmakta. Bu dönemde insanlar dağlara çıkar ve atmacaları yakalarlar. Tutulan atmacalara bıldırcın tutma eğitimi verilerek bıldırcın avlatılır. Atmacalar mevsim sonunda doğaya salınarak göçleri tamamlatılır. Bu aylarda insanların evlerde, kahvelerde tek sohbet konusu atmaca öyküleridir. Şöyle ki; Doğu Karadeniz'de cüzdanını kaybeden bir kişiye, eğer Ağustos Eylül ayları ise, git cüzdanın kaybettiğin yerde bulursun denir. Lazlar bu aylarda yere bakmazlar, sürekli atmacaya bakmak için göğü gözlerler diyerek Lazların atmaca tutkusunu anlatırlar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.