"Latmos milli park olsun!"

ŞAFAK İNCE
Tarihteki adı Latmos olan Beşparmak dağlarında 20 yıl önce kaya resimleri bulundu. Ardından bölgede çok sayıda antik kent olduğu ortaya çıktı. 19 manastır bulundu, bölgenin 9. yüzyılda piskoposluk merkezi olduğu ortaya çıktı. Anadolu parsından nesli tehlike altındaki bitkilere kadar birçok canlının yaşam savaşı verdiği doğa harikası Latmos için kurtarma herakatı başlatıldı. Bölgenin milli park ilan edilmesi için hazırlanan dosya Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu'na verildi. Latmos'un maden ocakları tehdidinde bulunduğunu söyleyen Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, "Dünyada eşi benzeri olmayan tüm bu değerleri kaybetmek istemiyorsak, burası bir an önce milli park ilan edilmeli" dedi.
DÜNYADA TEK
Aydın ve Muğla sınırlarındaki Bafa Gölü'nün doğu kıyısında yer alan Latmos'da araştırma yapan Alman Arkeoloji Enstitisü'nden Dr. Anneliese Peschlow 20 yıl önce tarih öncesi döneme ait kaya resimleri buldu. Arkeloji dünyasında büyük yankıya neden olan buluntular, son yılların en önemli keşifleri arasında gösterildi. İnsanlık tarihinde önemli bir adımı belgeleyen kaya resimlerinin ana konusunun ise "kadın" olması ise dikkat çekti. Resimlerde gerek insana, gerekse hayvanlara karşı şiddet sahnesi bulunmaması nedeniyle hem konusu hem resim dili açısından dünyada "tek" gösterildi.
Kaya resimlerinin yanı sıra Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait birçok buluntunun yeraldığı Latmos, adeta kutsal bir dağ haline geldi. Herakleia, Latmos, Amyzon, Euromos, Labranda, Alinda, Alabanda, Myus gibi antik yerleşimlerin yer aldığı bölgenin Sobran, Kirselik, Arap Avlusu, Yediler, Karyes gibi 13 manastırla 9. yüzyılda piskoposluk merkezi haline geldiği belirlendi. Hristiyan dünyası için önemli olan Genç Aziz Paulos'un, Arapavlusu olarak bilinen Stylos Manastırı'nda yaşadığı ve öldüğü de yine kayıtlara girdi. Herakleia ve Alinda antik kentlerine ulaşım sağlayan antik döşeme yollarının birçoğu sağlam olması ise bölgeye olan ilgiyi artırdı. Tarih öncesinden günümüze kadar gelen bu kutsal dağın emanetleri için EGEDOSD harekete geçti.
KAMPANYA BAŞLATILDI
Son yıllarda özellikle Söke'ye bağlı Yeşilköy, Köprüalan, Karakaya, Güzeltepe, Çavdar köylerinin arazilerinde maden ocakları açıldığını belirten EGEDOSD Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Sürücü, kutsal dağın emanetlerinin yok olmaması adına bölgenin milli park ilan edilmesi için kampanya başlattıklarını açıkladı. Sürücü, "Tüm bu doğal ve kültürel değerleri nedeniyle Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na alanın milli park yapılması için başvuruda bulunduk. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu'na da konuyla ilgili dosya sunduk" dedi.
Nesli tehlikede olan canlıların evi
Kendine özgü başka bir yerde görülemeyecek milyonlarca yılda oluşmuş benzersiz kaya yapılarıyla da dikkat çeken Latmos, neslinin bittiği düşünülen Anadolu Parsı gibi birçok nadir türe de ev sahipliği yapıyor. Çizgili sırtlan, Karakulak, Saz Kedisi, Oklu Kirpi bunlar arasında yer alırken nesli tehlike altında bulunan Akkuyruklu kartal gibi yırtıcı kuşlar da yine Latmos'un zirvesinde görülüyor. Ülke çapında nadir bitki türleri de burada yetişiyor. Siklamen familyasındandan bazı türler ile küresel ölçekte tehlike altında bulunan "Arenana pamphylka" isimli bitki bunlar arasında yer alırken kermes meşesi, yabani zeytin, ahlat, mazı meşesi ve tüylü meşe de bölgeye özgü çalılar arasında yeralıyor.
Bakanlar Kurulu karar verecek
Bölgenin milli park ilan edilmesine Bakanlar Kurulu'nun karar vereceğini bu nedenle çalışmaların sürdüğünü belirten Sürücü, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Aydın Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü işbirliğiyle Latmos'un Aydın tarafında tescil işlemlerine devam edildiğini söyledi. Bugüne kadar 50'ye yakın kaya resmi ve arkeolojik kültür varlığının tescili tamamlandığını ancak tüm bu tescillerin dağın bir bütün olarak korunması için yeterli olmadığını söyleyen Sürücü, başlattıkları kampanya ile taleplerini güçlendirmeyi istediklerini söyledi. Sürücü, "Daha tam olarak turizme açılmamış açık hava müzesi niteliğindeki bu dağ, Aydın ve Türkiye turizmine çok önemli katkılar sağlayacak zenginliklere sahip. Tüm bunları koruyarak kullanabilirsek gelecek nesillere de bırakabiliriz. Yoksa dünyada eşi benzeri olmayan tüm bu değerler kaybedilecek. Duyarlı tüm insanlarını Latmos'un doğal ve kültürel miraslarına sahip çıkmaya çağırıyoruz" dedi.