Damar tıkanıklığı mutlaka tedavi edilmeli

Bacak damarlarında tıkanıklık, daha çok yol yürümekle uyluk ve diz altında baldırda hissedilen ağrı ile kendini belli ediyor. Prof. Dr. Özalp Karabay, modern yöntemlerle konforlu tedavilerin mümkün olduğu bu hastalığın ihma ledilmemesi gerektiğini vurguluyor

Dokuz Eylül Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay damar tıkanıklıkları hakkında bilgiler vererek tedavide uygulanan ameliyatsız yeni ve modern yöntemleri anlattı. Prof. Dr. Özalp Karabay, bacak damarlarında oluşan tıkanıklıkların "periferik damar hastalığı" olarak da bilindiğini belirterek, "Tıkanmanın yeri, sayısı, tıkalı damarın uzunluğu ve tıkanıklığın akut (ani) ya da kronik (yavaş gelişen) olmasına göre hastada bacakta gangrene kadar gidebilen problemler oluşabilir. Bu bölgenin tıkanıklıkları daha çok yol yürümekle oluşan ve kalçada, baldırda oluşan ciddi bacak ağrısına ve topallamaya yol açar. Vücudumuzda en sık tıkanıklığı görülen periferik damarımız, bacağımızın damarı olan yüzeyel femoral atardamarıdır. Bu bölgenin tıkanıklıkları daha çok yol yürümekle uyluk ve çoğunlukla diz altında baldırda hissedilen bacak ağrısına yol açar" dedi.

YÜRÜYÜNCE AĞRI OLUR

Damar tıkanıklıklarının belirtileri hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Özalp Karabay; şunları söyledi: Damardaki daralmanın çok şiddetli olmadığı ya da daralma veya tıkanmanın yavaş geliştiği durumlarda bacaklara giden kan miktarı hasta istirahat ederken yeterli miktardadır, dolayısıyla hasta otururken ya da yatarken ağrı duymaz. Ancak hasta yürümeye başladığında bacak kaslarının kan ihtiyacı artar ve bacağa giden kan yetersiz kaldığından baldırda şiddetli ağrı meydana gelir. Bu baldır ağrısı, genellikle hasta belli bir mesafe yürüyünce başlar, oturup dinlenince geçer. Hasta yeniden yürümeye başlayınca ağrı aynı şekilde yeniden başlar.
ŞEKERİ OLANLAR, DİKKAT!
Genel olarak, yavaş ilerleyen, tek bir damarda olan ve dizin yukarısındaki damarlarda yerleşen darlık ya da tıkanıklıklar yürüme ağrısına neden olurken, daha hızlı ilerleyen, birden fazla damarda olan ve dizin altındaki krural damarlarda yerleşen darlık ve tıkanıklıklar ciddi olarak ayak damarlarında kan akımında azalmaya yol açar. Şeker hastalığı olanlarda daha çok diz altındaki damarlar tıkandığından ve kollateral gelişimi de az olduğundan ayak damarlarında ciddi kan akım azlığına ve gangrenlere neden olur.
TİTİZLİKLE İNCELENMELİ
Bir insanda bacak damarlarının tıkalı olması aterosklerozun genellikle yaygın olduğunu gösterir. Bu tür hastaların çoğunluğunda kalp damarlarında ve beyin damarlarında da ateroskleroza bağlı damar tıkanıklığı vardır ancak henüz enfarktüs ya da inme oluşmadığından hastanın bu tıkanıklıklardan klinik belirti vermediği için farkındalığı yoktur. Bu nedenle vücudun herhangi bir damarında tıkanıklık tespit edilen kişilerin öncelikli olarak bu üç önemli organı damar tıkanıklığı açısından titizlikle incelenmesi gerekir.
TANI VE TEDAVİ
Bu hastalarda tam bir kalp damar muayenesi yapılarak doppler, MR, tomografi, anjiografik incelemeler istenerek öncelik sırasına ve konulan tanıya göre tedavi programı düzenlenir.
Hastada damar tıkanıklığına bağlı şikayetlerin giderilmesinde ilaç ve egzersiz tedavisi, balon ve stent tedavisi, cerrahi tedavi günümüzde başarıyla uygulanmaktadır. Kalp damar cerrahi merkezlerinde hibrid yöntemlerle ayak damar tıkanıklıklarında eş zamanlı olarak balon stent işlemiyle birlikte damar cerrahisi uygulanarak daha kısa sürede ve yüksek oranda ayak damarlarının açılması günümüzde hasta konforunu artıracak şekilde elde edilmektedir.
Cerrahi tedavi özellikli bir tedavi olup bu konuda deneyimli kalp damar cerrahi merkezlerinde yapılması ve damar hastalığının takibinin bu konuda özelleşmiş merkezlerde yapılması çok önemlidir. Deneyimli Kalp Damar Cerrahi merkezlerinde yapılacak olan risk faktörlerine yönelik multidisipliner yaklaşım olgular açısından hayati önem taşımakta ve bu olguların organ kaybını en aza indirerek konforlu yaşam sağlamada önemli katkıda bulunmaktadır.
YÜZ GÜLDÜREN SONUÇLAR
"Bacağın hem atardamar hem de toplardamarında oluşan pıhtı ve buna bağlı gelişebilen gangren sonucu ayak kaybının önlenmesinde, pıhtının oluşturduğu tıkanıklığı açmak için cerrahi gerektirmeyen, lokal anestezi desteğiyle gerçekleştirilen özel ve yeni yöntemler, günümüzde modern tıpta başarıyla uygulanmaya başlamıştır" diyen Prof. Dr. Karabay, bu yöntemlerle ilgili olarak şunları söyledi: Kirli kanın dolaşımının sağlandığı toplardamar tıkanıklıklarının (Derin Ven Trombozu)tedavisinde ana toplardamara ultrason eşliğinde iğne ile girilerek işlemin yapılacağı özel katater toplardamar içine yerleştirilir. Ultrasonik dalgalar yayan çok ince bir tel ve onun dışında plastik kaplı, içerisinden kan eritici maddenin gönderebildiği bir katater yerleştirilir. Tel ile pıhtının içinden geçilir ve ultrasonik ses dalgaları ile birlikte pıhtı eritilir. Böylece pıhtı ilaçla yumuşatılırken, ultrasonik dalga ya da yüksek devirli katater ile parçalanıp aspire edilerek damar açıklığı sağlanmaktadır (EKOS ve CLEANER uygulamaları).
Kısa sürede iyileşme
Toplardamarların pıhtılaşmasına bağlı tıkanıklıklarında yapılan bu modern ve yenilikçi tedavi ile akciğerlere pıhtı atılması, uzun dönemdede ayakta yaralara yol açabilecek tıkanıklığa bağlı ciddi şişlikler önlenmiş olmakta, ayrıca hastalar çok kısa süredede işlerine dönebilmektedir.
Atardamar tıkanıklıklarında ise kesi yapılmadan lokal anestezi ile, pıhtı ile tıkanmış olan damarlarda damar içine yerleştirilen kateterlerle pıhtının aspire edilerek çekilebilmesi, yüksek devirle çalışan mikro ölçülerdeki kataterlerle damar içindeki pıhtının parçalanarak emilmesi ya da birlikte kateterlerin ucundan pıhtı çözücü ilaçlar verilerek pıhtının eritilerek tıkalı damarın açılması yüksek başarı oranları ile damar cerrahisi alanında özelleşmiş kalp damar cerrahi merkezlerinde mümkün olabilmektedir. Gerekli olursa aynı seansta bu olgulara cerrahi ek işlemler de yapılarak damar tıkanıklığı hızlı bir şekilde yüksek başarı oranlarıyla giderilir.
Zamanında müdahale kalp krizi ve felç riskini ortadan kaldırır
Bacak damarları tıkalı olan, yani periferik damar hastalığı olanlarda yapılan çalışmalar, bu hastalarda ölüm oranının yaklaşık 4-6 kat arttığını ve bu artışın da çok büyük ölçüde kalp ve beyin damar tıkanıklıklarına bağlı olduğunu gösterdiğini belirten Prof. Dr. Karabay, "Bu nedenle, periferik damar hastalığı tanısı alan tüm bireylerde, yaygın ateroskleroza karşı ilaç tedavisi verilmeli, hastanın kilo vermesi ve sigarayı bırakması sağlanmalı ve mutlaka kalp ve beyin damarlarının damar tıkanıklığı açısından incelemesi gereklidir. Bu olgularda bacak damarları tıkalı olması nedeniyle günlük aktivitelerin kısıtlanması; koroner damar tıkanıklığının öncül belirtileri olan göğüs ağrısı, sıkışıklığı gibi klinik bulguların oluşmasını gizlemektedir. Yapılacak kalp damar muayene ve incelemesi sonucu birçok olguda kalp krizi geçirmeden veya inme gelişmeden damar tıkanıklığı tedavisi başarıyla yapılmakta, hastaların büyük bir bölümü sorunsuz olarak sağlığına ve konforlu yaşamlarına kavuşmaktadır. Tüm bu bilgiler hastanın klinik bulgularıyla birlikte değerlendirildikten sonra hastada hangi tedavi yönteminin uygulanacağına karar verilir" dedi.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.