Ege'nin yeni modası Alibey'in Cunda'sı

NİHAN YARKENT
Ege'nin bu güzel adasının ismi için Alibey mi Cunda mı arasında kararsızsanız, ben ikisini de kullanın derim. Alibey Adası'nın bugünkü ismi, Kurtuluş Savaşı'nda padişahın 'Yunanlara teslim olun' emrine karşı gelerek silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya'ya ithaf. Daha önce Cunda ve Moshonisia adıyla anılan adaya gittiğiniz de ilk olarak zamanın durduğuna tanıklık edeceksiniz. Bu bile başlı başına tatilde tercih nedeniniz olabilir. Kafa dinlemek isteyenler için tam isabet.
Cunda'da gezelim görelim durakları arasında güzel bir gezinti için iyi bir rehber gerekiyor. Biz biraz şanslıydık, benim incik boncuk tutkum nedeniyle adada ilk tanıştığımız kişi muhtarın kızı Gülşen oldu. Süper bir rehber oldu. Hemen çarşıda aksesuvar satan dükkanı var duvarda da kocaman ismi yazıyor. Onun da yardımıyla tüm tüyoları aldık. Birde giderseniz cam boncuklu bilekliklerinden iki üç tane alın ben pintilik edip bir tane aldım, şu an çok pişmanım. Alaçatı'da 70 lira verip aldığım bileklikler onda 40 lira. Gülşen çok pişmanım keşke seni dinleseydim.
En son harabe haliyle ziyaret ettiğim Taksiyarhis Kilisesi artık bir müze. Yıkıntı halini hatırladığım için açıkçası görmek için çok heyecanlı değildim. Ama yanılmışım, çünkü restorasyon geçiren binayı ilk gördüğümde şaşkınlıktan dondum. Resmen sihirli bir el deymiş ve 'beni baştan yarat' diyen Taksiyarhis yeniden doğmuştu.
NEREDE KALINIR?
Bizim tesadüfen seçtiğimiz Mola Cunda, Orçun ve Çiğdem Özsüt'ün oteli. Orçun, bizden yani İzmirli. Farkı ne derseniz, çok samimiler, sabahları kuş sesleriyle uyandığınız yetmezmiş gibi serpme kahvaltınız hemen hazırlanıyor. Çalışanlar nasıl güzel insanlar, sizİ mutlu edebilmek için gözünüzün içine bakıyorlar. Özsüt ailesi İstanbul'da kurumsal hayatlarını terkedip Cunda'ya yerleşmişler. Müşteri değil de misafirleri gibi ağarladılar bizi. Yaz kış açıklar.
FİYATLAR NASIL?
Merkezdeki pansiyonlar biraz daha hesaplı, plajlı olanlarda fiyat hemen ikiye katlanıyor. Fiyatlar ortalama oda kahvaltı 200 TL'den başlıyor. Aslında Cunda'da hangi butik otelde ya da pansiyonda kalırsanız mutlu olucaksınız. Adanın en güzel özelliği gerçekten misafirperver insanları.
NE YAPILIR?
Burada ne yapılmaz ki? Oturun kitap okuyun, elinize kağıt kalemi alın yazar olun. Terkedilen bir aşıksanız, inanın burada o aşk acısını en müthiş keyifle yaşarsınız. Balayı çiftiyseniz, yıldönümüzlerinizde de buraya gelirsiniz. Peki daha neler yapılır derseniz, denizin tadını çıkarın. Olmadı Cunda'nın mis kokan patikalarında bisiklet turu yapın.

O YOKUŞU ÇIKIN
Arnavut kaldırımlı sokaklarda ilerlemeye devam ediyoruz. İstikamet zirve yani yel değirmeni. Bence Cunda'nın en güzel yeri. Buraya ulaşmak için o yokuşu mutlaka çıkın çünkü böyle mistik bir yokuş yok. Zirveden aşağıya baktığınızda çılgın bir manzara sizi bekliyor. Rahmi Koç Müzesi'ne bağlı Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı restore edilip müze, kitaplık ve cafe'siyle bizlere armağan edilmiş.
NE YENİR?
Sahile uzanmış sıra sıra balık restorantlarından hangisine girerseniz girin hüsranla karşılaşmanız imkansız. O kadar çok mezeyi belki de ilk kez burada göreceksiniz. Girit ve Midilli mutfak kültürünün esintileriyle taze kalamarın, ahtapotun ve birçok deniz ürününün tadına bakmalısınız. Papalinayı atlamayın. Fırında kaşarlı midye, kaşarlı kalamar ızgara, karadiken gibi özel lezzetleri mutlaka deneyin. Fiyatlar konusunda şunu şöyleyebilirim, Alaçatı'nın uçuk rakamları burada kesinlikle yok.
ARA SOKAKLAR?
Cunda ile Alaçatı arasındati tek benzerlik ikisi de aşıklar kenti, ikisi de kadın kenti. Ara sokaklardaki cevherler için de mutlaka zaman ayarın. Mekanlar konusunda SemAli'yi atlamayın. Kesinlikle küçücük içi dolu turşucuk. Küçüklüğüne kesinlikle aldanmayın öyle bir lezzet dünyası ki bu tavsiyem için bana kucak dolusu teşekkür edersiniz. Son zamanlarda hayli popüler başka başka mekanlar da var. Girit usulü sütte balık, şarapta armut gibi lezzetleri başka yerde yeme olasılığınız yok gibi.
Unutmadan Cunda'da bir çok yerde Rum ezgileri de yemeğinize eşlik ediyor. Ada tavernasız olur mu? Elaaaaaa... Eller havaya. Taş Kahve'de kahve içmeden, tabiki lokma yemeden de dönmeyin.