İzmir’in tanıtımında “Derin tutku”

Kendinizi deniz kızı olarak düşünün. Mavi derinliklerde yüzlerce metre tüpsüz giden şu harika kadınlardan olduğunuzu hayal edin. Üstelik madalyalı bir sporcusunuz. İşte Didem Kara, tam da hayal ettiğiniz kişi. İzmir'in sualtı sporunda gelişmesi gerektiğini çünkü bunun kentin tanıtımı için büyük fırsat olduğunu söyleyen Kara, Antalya'nın Kaş İlçesi'nde yapılacak Serbest Dalış Dünya Şampiyonası'na hazırlanıyor. Hedefinde kürsü olan Kara'nın desteğe ihtiyacı var. Sponsor olmak isteyenlere çağrıda bulunan Kara ile "nasıl bulunur bu destek" diye konuştuk. Anladık ki işin zor kısmı madalya değil destek bulmak.

* Deniz altı macerası nasıl başladı?

Serbest dalış hikayem 2002'de sualtı hokeyi ile başladı. Eğitimime bir süre ara verip Hindistan ve Tayland'da yoga, beslenme eğitimleri aldım. Döndükten sonra İzmir'de devam etmek istedim ama İzmir'de su altı hokeyi yoktu. Bende su altı ragbisi yapmaya başladım. Ardından geçen yıl Mart ayında serbest dalışa geçtim.

* Yarışlara nasıl hazırlanıyorsun?

2015 yılında RadissonSas Blu Hotel ve Buca Belediyesi antrenman sponsorlarımdı. Otelin havuzunda hazırlandım, derinliği 2.5 metreydi. Derinlik antremanlarım içim sponsorum yoktu ve derine inemediğim için geçtiğimiz Mayıs'ta havuz branşında (küp apnea) yarıştım ve Türkiye 3. sü oldum. Serbes dalışta ise kesinilkle derinliğe ihtiyaç var ve bunun için de sponsor desteği çok önemli.

* Hedefin nedir?

Önümüzde Türkiye Sualtı Federasyonu serbest dalış şampiyonası var. Nisan'da Kütahya'da havuz branşı Ekim ayında ise ilk defa Kaş'ta düzenlenecek olan sualtı serbest dalışı dünya şampiyonası var. Ben 100 metreleri zorlamak istiyorum ve bunun için yurtdışında antrenman yapmam gerekiyor bu da sponsorla olabilecek birşey. Şirketler bu tür desteklerde yüzde yüz vergi affından yararlanabiliyor. Ama bunun için İzmir'in desteği lazım.

* Destek için kimin kapısını çaldın?

Yarıştan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne başvurdum, "sporcunuz olmak istiyorum" dedim. Ama bana yanıt olarak "Bizim sualtı branşımız yok" diye mail geldi. Oysa sualtı ragbi takımı vardı ve derece alıyorlar, başarıları sayfa sayfa dergilerde yer alıyor ama bana "sualtı branşımız yok" maili geliyor. Çok şaşırdım.

* Sonrasında ne yaptınız?

ODTÜ sporcusu olarak yarışa girdim ve Türkiye 3.sü oldum. Hemen ardından İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'a dosyamı verdim. O da dosyamı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'na verdi. Ancak oradan da gelen yanıt "Kendisini ODTÜ desteklesin" oldu.

* Yorumun ne oldu?

Ben, Beykent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Yani siyaset bilimi okudum. Siyasetin ne olduğunu ve belediyeciliğin nasıl yapılması gerektiğini bilen bir insanım. Bu tür destekler vizyon sahibi işadamlarının ve vizyon sahibi belediyelerin yapabileceği birşey. Suyla ilgili denizle ilgili vizyonunuz olmalı. İnsanlara önderlik edecek kafanız olmalı. Bu açıdan çok üzgünüm.

* Sualtı sporunun kente tanıtım için nasıl bir katkısı olur?

Bakın Türkiye'nin bu alanda dünya şampiyonları var. Şahika Ercümen, Devrim Ulusoy, Yasemin Dalkılıç, Derya Can var. Dünyada ilginin giderek arttığı bir spor. İzmir'in heryeri deniz ve tanıtım için de çok iyi bir fırsat. Neden İzmir, sadece Efes ile tanıtılsın? Ben İzmir'i suyla nasıl tanıtırız, onun derdindeyim. Ama yalnızım. Yabancı turist gelmesi için bu şehrin huzurlu ve spora elverişli olduğunu, keyifli bir şehir olduğunu göstermemiz gerekiyor. Ama kendimiz için dahi bunu yapamıyoruz ki. Bu fırsatlar bize sunulmuyor ki?

* İzmir'in 3 yanı denizle çevrili? Bunun yeterince değerlendirilmediğini mi söylüyorsun?

Evet, bir yarımadaya sahibiz. Belediyenin de Yarımada projesi var.

* Nedir o proje, hedef nedir?

Eğer böyle bir projeyle ortaya çıkılıyorsa, kentin sualtıyla tanıtılması da gerekmez mi? Suyla ilgili denizle ilgili vizyonunuz olmalı. İnsanlara önderlik edecek kafanız olmalı.

* Nedir karşılaştığın zorluklar?

Antrenman yapacağım yer yok. Ege Üniversitesi var ama benim oraya girişim çok zor. Sadece aylık antrenman üyeliğim 350 lira. Ben derece alan sporcuyum. Böyleyken bile kimse umursamıyor. Antrenmanlarımız çok ağır. Kendi masraflarımız işinizi yapmak ve derece almak zor hepsi bir araya gelince çok zor. Burada kolaylaştırıcılara ihtiyacımız var.

NİHAN YARKENT

FOTOĞRAF: TANSU EDİP GÖKBUDAK