EDİRNE'DEN ANTALYA'YA FESTİVALLER YOLU

Bu yaz sanılanın aksine pek bereketli olacak, nereden mi biliyorum? Edirne’den Antalya’ya dilekler atıldı, kutlamalar yapıldı, daha ne olsun

NİHAN YARKENT
Hıdrellez'i istesem bu kadar güzel kutlayamazdım. Alaçatı Ot Festivali'ne gelen Edirneli arkadaşlarımız Kemal Kılıç ve Bülent Akkoyun, "Siz bir de Kakava Şenlikleri'ni görseniz" diyerek yaptıkları daveti, "fırsat bu fırsat" olarak değerlendirip Kırçiçeği Genel Müdürü Sevgili Meryem Dilşad İpbaş ile yola düştük. Uçakla İstanbul oradan 2 saat süren otomobil yolculuğumuzun ardından Edirne'de ulaştık.
TARİHİ BİR TABLO GİBİ
Gitmeden anlayamazsınız denir ya tam da öyle bir yer. Aman tanrım sanki zaman geriye gitti bizde bir tablonun içine girdik. Osmanlı'ya 92 yıl başkentlik yapmış bir şehir Edirne. Yemyeşil, uçsuz bucaksız. Mesire yerleri, çılgın Meriç ve Tunca nehirleriyle sarılıp sarmalanmış. İmparatorluğun izleri heryerde. En ilginci de bozulmamış, tahrip edilmemiş bir görsellik. Anlatılmaz yaşanır. Oraya buraya bakmaktan gözlerim dönerken, fotoğraf çekmekten telefonum çöktü, yani o derece iyiydi.
Ayağımızın tozuyla Saray içinde aldık soluğu. Romanlar için bir yıl boyunca o gün için hazırlanıyor, en özel kostümleriyle kutlamalar başlıyor. Akın akın kalabalıklara karışıp düştük yollara. Bir kere hiçbir yerde o kadar büyük ateş yanmamıştır heralde, çalgısı dansı da beraberinde vur patlasın çal oynasın. Türkiye'nin heryerinde de insanlar bayram kutlamasına gelmiş, tam bir eğlence. Kakava Ateşi'nin yakılmasının ardından Sevgili rehberlerimiz Kemal Kılıç'ın Meriç nehri kıyısındaki restoranında tabiki Edirne'nin meşhuru ciğer tavanın tadınada baktık? Bir yanda eşsiz manzara diğer yanda enfes bir lezzet. Çok güzel çokkk.
İHTİŞAMLI ESERLER
Mimar Sinan'ın "ustalık eserimdir" dediği, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Selimiye Camii ve Külliyesi ile Selimiye Arastası olmak üzere, Semiz Ali Paşa Çarşısı, Bedesten, Rüstem Paşa Kervansarayı Muradiye Camisi, Üç Şerefeli Camii, Saray içi, tarihi Kırkpınar Meydanı, Adalet Kasrı, Balkan savaşlarında kullanılan askeri mimari örneği Bucuk Tepe Tabyası'nı, Şükrüpaşa Anıtı'nı, Balkan ve Sırp Sındığı Savaş Müzeleri, 16. yüzyılda su sesi müzik ve güzel kokularla akıl hastalarının tedavi edildiği ve 2004 yılında Avrupa konseyi tarafından Avrupa müze ödülüne layık görülen II.Beyazid Külliyesi Sağlık Müzesi, Ekmekçizade Kervansarayı, Eski Camii ve Bedesten, Rüstem Paşa Kervansarayı, Semiz Ali Paşa Çarşısı, Makedonya Kulesi, Taş Han, Saray-ı Cedid, Karaağaç, Tarihi Meriç Köprüsü, Lozan Anıtı ve Tren İstasyonu... Ben yazmaktan yoruldum ama inanın buraları görülmesi gereken yerler arasında. Selimiye'nin ihtişamı hala hafızalarda.
Arınma ve doğanın uyanışını selamlama amaçlı "Bahara Giriş" ritüeli ise 6 Mayıs sabahı saat 06.00'da, Tunca Nehri kıyısında gerçekleşiyor. Sabah 5'te gidip dileklerimizi atıyoruz. Doyamadan ayrılıyoruz bu özel şehirden.
KALEİÇİNDE FESTİVAL VAR
Leylek havada Nihan yollarda. Türkiye'nin bir ucundan diğer bir uca, cennet Antalya'da alıyorum soluğu. Neden; çünkü bu kez Kuşadası'nda düzenlediği festivallerle anılan Murat Saraç, koordinatörlüğünü yaptığı Kaleiçi Old Town Festivali için aradı ve "Nihan'cım bu yıl ilk kez Antalya Kaleiçi'nde festival var" deyince gitmemek olmazdı. Festivalde ana hedef turizm kentlerinin 12 ay boyunca cıvıl cıvıl olması. Zaten olması gerekende bu değil mi? Deniz, kum, güneş nereye kadar? Bunu söylemekten dilimizde tüy bitmişti. Birileri bunu duymuş çok da iyi olmuş.

DENİZ, KUM, GÜNEŞ HARİCİ
Antalya gibi turizm kenti sadece yazın değil 365 gün insanları davet eden bir yapıda olması gerek miyor mu? Belediye Başkanı Ümit Uysal, "Antalya ve çevresinde 400 civarında antik kent var. Dünyada bu antik kentlerin çok azı hayatın içinde kalmayı sürdürüyor. Kaleiçi de bunlardan birisi. Antalya turizmi için çok önemli bir değer. Antalya'daki sosyal ve ticari hayat için Kaleiçi'nin ulusal ve uluslararası ölçekte tanıtılması, duyurulması, arkeolojik ve bir yaşam alanı olarak tanıtılması gerekiyor" diyor. Çokta iyi ediyor. En çok istenilen de zengin bir tarihe sahip Kaleiçi'nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınması inşallah o da olur.
Dört gün boyunca Kaleiçi didik didik ediliyor. Burada da rehberimiz sevgili festival koordinatörümüz Murat Saraç. İlki olmasına karşın organizasyon tıkır tıkır, herkes pek bir keyifli. Gündüzleri Kaleiçi'ni keşfederken, Hadrianus Kapısı'nın tarihi atmosferinde Kübalı dansçıların, Latin dans gösterileri ve Latin Cuba Band konseri Kesik Minare yanında sergilenen Kaleiçi Geceleri görülmeye değerdi.
ETNOGRAFYA MÜZESİ
Yolunuz düşerse Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi'ne mutlaka uğramalısınız. Suna ve İnan Kıraç tarafından satın alınan bu iki bina 1993-1995 yıllarında onarılarak müzeye dönüştürülmüştür. Bu yapılardan biri geç döneme ait geleneksel dış sofalı, iki katlı Türk evinin tipik bir örneğidir. Antalya kaleiçi sivil mimarlık örneklerinden Tekelioğlu Konağı'ndan esinlenerek onarılan ve ahşap çıtalı tavanlar ve kalemişi bezemelerle süslenerek 19. yüzyılın ikinci yarısına özgü Kaleiçi yaşamdan kesitlerin özel efektlerle birlikte sunulduğu bir etnografya müzesi olarak düzenlenen binada kahve ikramı, damat tıraşı ve kına gecesi gibi Anadolu halk kültürüne has öğeler konu alınmış. Müze bahçesinde yer alan ikinci bina ise, Aya Yorgi (Agios Georgios) adına inşa edildiği bilinen 1863 yılında onarım görmüş bir Ortodoks Kilisesi. Kilisede Suna-İnan Kıraç koleksiyonuna ait kültür ve sanat eserleri sergileniyon ve kültürel etkinlikler düzenleniyor.
Yine Kaleiçi'nde Alp Paşa Konaklarının sahibi Mehmet Alp tarafından yaptırılan Gazetta'da mutlaka bir mola verin. Sıradan bir yer olmadığını anlamanıza yeticek. İnşaası sırasında temelde çıkan eserlerin üzerine beton döküp kapatmak yerine üzerine cam tavanla kaplanarak ziyaretçilerin hizmetine açmış. "İnsanlara otel ya da restorant bırakmak yerine tarihi armağan etmek istedim" diyor Mehmet Alp. Kendisine hayranlık duyarak örneklerinin çoğalmasını diliyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.