'Eskinin tecrübesi ile yeninin vizyonunu birleştireceğiz'

ERCAN AKGÜN

İzmir'in hem sembolü hem de tarihi buluşma noktalarının başında gelen Sevinç Pastanesi, 1957'den beri faaliyetini sürdürdüğü Alsancak'taki yerinde ufak bir değişikliğe giderek küçülme kararı aldı. Ömer, Metin, Necip, Sevinç ve Reyhan Pelit kardeşlerin işletmeciliğinde genç-yaşlı milyonlarca kişiye gece gündüz hizmet veren ünlü pastane, amca çocuklarıyla olan ortaklıklarına son vererek bulundukları yerin yarısını kuzenlere devretti. Yaklaşık 200 metrekarelik alanda yarım asırdır amca çocuklarıyla birlikte hizmet veren Pelit kardeşler, aldıkları karar neticesinde bundan sonra pastanenin kendilerine ait olan 100 metrekarelik kısmını kullanarak yola etmeye karar verdi. 1 ay süren tadilatın ardından 1 Şubat'ta kapılarını yeniden açan ünlü pastane, daha ilk günden yoğun müşteri akınına uğradı. İzmirlilerin vazgeçilmez adreslerinden olan Sevinç Pastanesi, yeni yeni devreye girmeye başlayan üçüncü kuşak Pelit ailesiyle daha da ileri seviyede hizmet verme yolunda ilerleyecek. 5 sene daha çocuklarla birlikte işlerin başında olacaklarını söyleyen Ömer Pelit, "Bu 5 yılı üçüncü nesille beraber geçirip, süre dolduğunda işletmeyi tamamen onlara devretmeyi düşünüyoruz. Bizim tecrübemizle onların vizyonunu birleştirip, kendi metotlarımızı anlatarak deneyimlerimizi aktaracağız" dedi.
KIRIM'DA ÖĞRENİYORLAR
Aileniz ezelden beri bu sektördeymiş.
Ömer Pelit: Dedelerimizin babası, zamanında Rize Çamlıhemşin'den Kırım'a göç edip pastacılık işine başlıyor. 1917 Bolşevik İhtilali'nden sonra memleketlerine tekrar geri dönüp aynı işi yapmaya devam ediyorlar. Bir süre sonra Rize'de geçimlerini sağlayamayınca önce Zonguldak'a, ardından da İzmir'e göç ediyorlar. İzmir'de ilk olarak Ülkü Pastanesi'ni hayata geçiriyorlar.
Daha sonra Sevinç ismiyle Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde pastane açıyorlar, ardından da 1964 senesinde şu anki Sevinç'in olduğu yere geçiyorlar.
İSMİ KOMŞU KIZINDAN
Sevinç ismi nereden geliyor?
Ömer Pelit: Babalarımızın çok sevdikleri komşularının küçük bir kızları varmış; adı Sevinç. "Onun ismini kullanalım, uğur getirsin" demişler ve böylelikle pastanenin adı belirlenmiş olmuş.
Daha sonra dünyaya gelen kız kardeşimizin ismini de Sevinç koyuyorlar.
Pastanenin başına kimler geçmiş?
Ömer Pelit: Amcamız Şaban Pelit işin üretim kısmına geçiyor. Babamız Kenan Pelit de ürünlerin satışıyla ilgileniyor.
İki kardeş yaptıkları ürünlerle ve sağladıkları hizmetlerle, Sevinç Pastanesi'ni İzmir'in tanınan, bilinen bir markasına dönüştürüyor.
Sevinç Pastanesi neden küçülme yoluna gitti?
Ömer Pelit: Bizler babamız ve amcamızdan sonra ikinci nesil olarak 5 kardeş (Ömer, Metin, Necip, Sevinç ve Reyhan Pelit) ve kuzenlerimizle birlikte 30 senelik bir süreci geride bıraktık. Artık üçüncü nesle devir noktasına geldiğimizde biz ve çocuklarımız devam kararı alırken kuzenlerimiz pastacılıkta ilerlemek istemediklerini açıkladı. Ticari olarak fikir ayrılığına düştük. Yaptığımız iş, riskiyle kazancıyla, artısıyla eksisiyle bir yatırım sonuçta. Bizler üçüncü neslin bu işe olan ilgisine inandık ve devam etmelerini istedik.
Amca çocuklarımız gelecekle ilgili aynı düşünceler içinde olmadıklarını açıklayınca, oturup karşılıklı ne yapacağımızı konuştuk ve hepimiz için hayırlı sonuç verecek olan protokolü imzaladık. Böyle bir ayrılığın uygun olmasına karar verdik. Her iki taraf da anlaşma neticesinde kendi mülklerini aldı.
Yeni gelen nesilde kimler olacak?
Burak: Üçüncü nesil olarak toplamda 4 kişiyiz. Fakat geçişi yapacak olan kişi benim. Kardeşim Doruk (21), kuzenlerim Ladin (19) ve Seyit Pelit (11). Genç bir jenerasyon geliyor.
Genç Pelit'lerin eğitimleri ne durumda?
Ömer Pelit: Burak (28), ekonomi ve işletmecilik üzerine çok iyi eğitimler aldı, master yaptı. 4 tane yabancı dil biliyor.
Çok güçlü kurumsal bir şirkette kendisini yetiştirdi. Ladin (19), İstanbul Özyeğin Üniversitesi Gastronomi Bölümü'nde okuyor.
İşin mutfağı için kendisini o alanda yetiştiriyor. Burak'ın kardeşi Doruk da (21) İzmir Ekonomi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden bu sene mezun olacak. Mezuniyetten sonra başka şirketlerde kendisini pişirip öyle gelecek Sevinç Pastanesi yönetimine.
Seyit'in (11) önünde daha uzun bir yol var. Ancak şöyle bir gerçek var ki, herkes son derece istekli. Zaten bu hevesi gördüğümüz için üçüncü nesille yola devam etmeye karar verdik.
Burak sen pastacılıkla ilgili bir eğitim almış mıydın?
Burak: Aile içinde olduğum için küçüklükten beri kendimi pişirdim. Doğal yollarla eğitim almış oldum.
Yeni nesille birlikte işletme anlayışında değişiklik olacak mı?
Burak: Ne mutlu bize, 60 yıldır tatlısıyla tuzlusuyla İzmirlilerin sembolü olmuşuz.
İmalatımız hala aynı, sadece hizmet alanımız küçüldü. Böyle olunca satış kanalımızı artırmamız gerekiyor. Kurumsal satış ve ihracatta daha fazla atılım yapmak zorundayız. Tabii bu atılımı da uzun vadeli gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.
İhracatta hangi ülkeleri hedef seçtiniz?
Burak: Daha çok Ortadoğu ve Amerika'ya yöneleceğiz.
Yenilikler arasında şubeleşme gibi düşünceler var mı?
Ömer Pelit: Bu sene ayrılık sonrasında önce planlamamız olacak. Uzun ve kısa vadeli öncelikleri belirlememiz gerekiyor. 5 yıllık plan çerçevesinde kurumsal bazda değerlendirmemizi yapıp atmamız gereken adımlara karar vereceğiz. Gerekirse şubeler de açacağız.
EN ALTTAN BAŞLAYACAĞIZ
Pastaneyi çocuklara hemen mi devredeceksiniz?
Ömer Pelit: Hayır, 5 sene onlarla birlikte hareket edeceğiz. Bu 5 yılı üçüncü nesille beraber geçirip, süre dolduğunda işletmeyi tamamen onlara devretmeyi düşünüyoruz. Bizim tecrübemizle onların vizyonunu birleştirip, kendi metotlarımızı anlatarak deneyimlerimizi aktaracağız. Onlar bunu değerlendirip markayı daha ileriye götürmeye çalışacak.
Burak: En alttan başlayıp üste doğru ilerleyeceğiz. Birdenbire kurumun yönetimini bize devretmemeleri çok önemli ve doğru bir adım.
Gelişen internet teknolojisine uyum sağlanıyor mu?
Burak: Hem Instagram hem de Facebook'ta "izmirinsevinci" adıyla hesaplarımız var. Bir iki yıl içinde kendi internet sitemiz üzerinden satış da yapabileceğiz.
OLMAZSA OLMAZLARIMIZ VAR
Küçülmeden sonra üretimde değişiklik oldu mu?
Ömer Pelit: Şu anki konumumuz itibariyle butik pastane durumundayız. Ancak Sevinç'in klasik ürünlerinden asla vazgeçmedik.
Onlar olmazsa olmazlarımız. İnsanların kimi kriz anında supangle yemeye geliyor kimi de profiterol yemek istiyor.
Biz bütün ürünlerimizi günlük üretiyoruz.
Doğal ve taze malzeme kullanıyoruz. Yüzde yüz şeker pancarı ile yapıyoruz. Biz sağlıklı beslenmeye nasıl önem veriyorsak, müşterimiz için de aynı şeyi istiyoruz.
Evimize giren ürünlerin kalitesinde malzemeleri pastanemizde kullanıyoruz.
YENİ LEZZETLER ARIYORUZ
Sizin ürünleriniz yıllardır bilinen ve kabul gören lezzetler oldu. Bunlara ilave yeni tatlar üretilecek mi?
Ömer Pelit: Evet olacak çünkü Ar- Ge'nin sonu yok. Çok güzel yurtdışı fuarları oluyor. Bunlara katılıp gerek ekipman yönünden faydalanıyoruz gerekse orada gördüğümüz ürünlerle ilgili çalışmalarımız oluyor. Yeni bir ürünü vitrine koyana kadar uzun süre çalışması yapılıyor.
Lezzeti, görüntüsü, isimleri, sunum şekli, fiyatı vs. hepsine dikkat ediyoruz.
Yüzlerce arkadaşımıza bunların tadımlarını yaptırıyoruz.
BURASI BİR LİMAN
1 Şubat'ta kapıları açtınız. Yorumlar nasıldı?
Ömer Pelit: Böyle çok daha sevimli ve güzel olduğunu söylüyorlar. Sağolsunlar müşterilerimiz her zaman destek oluyor. Burayı 1 ayda hazır hale getiren No:35 Mimarlık'ın sahibi Işıl Tuğran Davas'a ve kardeşi Tuğba Hanım'a teşekkür ediyoruz.
Metin Pelit: Sevinç Pastanesi bir limandır. Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Talatpaşa Bulvarı, Ali Çetinkaya Bulvarı ve Gündoğdu Meydanı'nı nehir kabul edersek, insanların o nehirde yorulup dinlenmelerini sağlayan bir mola merkezi, bir liman olarak görüyorum burayı. İzmir'in simgeleşmiş bir buluşma noktası.