Asmalı Konak’ta oynamak benim kader planımdı

FİLİZ ÖZKOL

İpek Tuzcuoğlu İzmirli bir oyuncu... Oyunculuk merdivenlerini başarıyla tırmanırken, İzmirli olmanın gücünü hep hissetmiş.. Asmalı Konak dizisiyle tanınan, ardından birçok başarılı çalışmaya imza atan, aranan bir sunucu olan İpek Tuzcuoğlu ile başarısının sırlarını konuştuk, keyifli bir sohbet yaptık.
İzmir Karşıyaka doğumlusun röportajımıza o yıllardan başlayalım. İzmirli olmak bir ayrıcalık oldu mu senin için, hangi duygular hakim çocukluğuna, gençliğine dair?
Bir ayrıcalık değil belki ama bir şanstır İzmir i olmak diyebilirim. Çok medeni, samimi, rahattır bizim oralar. Yasaklarla, katı kurallarla değil, sevgi ve saygıya dayalı bir hali vardır bizim oraların. Tabii ki 25-30 sene önceki İzmir'den bahsetiyorum. Karşıyaka'da herkes birbirini tanırdı. Zarar göreceğiniz, korkacağınız, çekineceğiniz durumlar olmazdı hiç. Güven ve hoşgörü mevsimindeydi hep bizim kıyılar. Mahalle bilinci, komşuluk, açıkhava sinemaları, sahilde patates kızartması yiyerek volta atmak, vapur sefaları o kadar güzel anlar ve anılar var ki hangi birini anlatayım.
ON YIL BALE EĞİTİMİ
Oyuncu olmak için mi yaratıldın sence? Başka mesleklere karşı da yeteneklerin, ilgin var mıydı?
Hepimizin varoluş nedenleri ve yetenekleri vardır bence. Annem sayesinde üç yaşında baleyle tanıştım, 10 sene bale eğitimim devam etti. Daha sonraki aşamada ise balerin değil oyuncu olmak isteği ağar bastı. Kendi yetilerini keşfetme konusunda aile çok önemli. Bende de böyle oldu, annemin dansa ve taklit yeteneğime ilgimi keşfetmesi mesleki seçimimi kolaylaştırdı. İlk adımı onun sayesinde atmış oldum, o yüzden de çok kıymetlidir benim için. Çok küçükken hostes olmak isterdim bak onu hatırlıyorum dünyayı geziyorlardı, o yıllar için çok ayrıcalıklı ve prestijli bir meslekti. 1998'li yıllarda yoga eğitimleri almaya başladım, o zamanlar tabii o kadar popüler değil o dönemde.
Yoga eğitmeni olmayı düşünmüştüm ama diziler peşi sıra gelince yurt dışına gidemedim. 2000'li yılların başında da latin dansları eğitimi aldım. O kadar ilerlettim ki işi, asistanlık teklifleri aldım. İngiltere'ye gitme fırsatım da oldu eğitim için ama oyunculuk ve Türkiye daha ağır bastı. İyi ki de gitmemişim, akabinde Asmalı Konak dizisi teklif edildi. Asmalı Konak benim kader planımdı. Bu arada oyunculuğu psikolojiyle bağlantılı bulurum. Sanırım psikoloji okusaydım iyi bir psikolog olabilirdim. Bir de biliyorsun ki oyunculuğun yanı sıra program sunuculuğu yapıyorum dönem dönem. Müthiş keyif alarak severek yaptığım bir iş o da.
Madem Asmalı Konak dedin; bu denli önemli, toplum tarafından çok sevilen projelerde yer almak oyuncular üzerinde nasıl etkiler bırakıyor?
Bence kader. Hem bu denli başarılı projelerde yer almak, hem sonrasındaki aşamalarında yaşamı yönetebilmek kesinlikle kader. Senin kader planın. Hepimizin deneyimleyeceği, yaşayacağı olaylar, karşılaşacağı kişiler farklıdır bu planda. Kimse kimsenin planına dahil olamaz. Nasibini de alamaz. Bu işler imtihanları da beraberinde getirir, kişinin değişmesi dönüşmesi farkındalığı için büyük fırsatlar, önemli virajlardır. Kimimiz yürür gider, kimimiz takılır kalır, kimimiz baş aşağı düşüveririz. Mesela ben o dönemler çok idealisttim iyi bir karakter oyuncusu olma isteğim müthişti. Hatta çok sevdiğim sektör içinden bir ağabeyim "Türkiye'de iş yapıp Avrupalı gibi düşünüyorsun, zor senin işin çok iş kaybın olur bu kafayla"dedi. Öyle de oldu çok işi kabul etmedim ama parayla alınamayacak kadar da içsel anlamda değişimler ve dönüşümler yaşadım. Bu soru bir anlamda da ün şan şöhrete bağlanıyor ki bu projelerde yer almanın peşi sıra hepsi senin ardından geliyor. Sadece oyuncular için değil kendi mesleklerinde ün yapmış şöhretli olmuş herkese bakış açım şudur ki; bu hâl zordur, büyük sınavdır. Aslında ilgi, alaka, yüksek maddi kazançlar, aşırı övgüler kişinin egosunu okşar, iyi güçlü hissettirir.
İşte tam bu noktada da tehlike çanları çalmaya başlar. Bu tehlikeyi farkedenlerdenseniz şanslısınızdır. Ün ve şöhret nefsâni, dünyevi duyguları cilalar durur, ruhani ve uhrevi hayata geçiş bileti almayı zorlaştırır.
O biletler o yolculuklar için de emek verip nefsi disipline etmek gerekir.
ÖZÜMÜZ İÇİN DE EMEK VERMELİYİZ
Peki sen bu biletleri alabildin mi, nasıl kurmalı insan hem maddi hem manevi hayatın dengesini?
Yok nerde, hala çaba gösteriyorum alabilmek için. Zaten o yol ve yolculuğa insan talip olmalı. İçten istemelisin zorla özentiyle olmaz ki o da nasip işi.
Nasıl ki para kazanmak için çalışıp emek veriyorsak, kendimiz özümüz için de emek vermeliyiz. Kalbi aklı fikri yaratıcıya dönük olmalı kişinin. Bu benim yaşam görüşüm tabii ki. Kendimi öyle daha iyi daha huzurlu hissediyorum en büyük ve tek desteğimdir yaradan benim. Ama dünya hayatı ve manevi hayat dengesi zor yani ikisinin de ucunu kaçırmamak gerek. Mesela bir dönem birlikte tasavvuf programı yaptığım kıymetli hocam Hayat Nur Artıran hanımefendinin bu konuya dair sözüyle bu bahsi sırlayalım Filizciğim;
"Makbul olan dünyevi hayatla uhrevi hayatı dengede tutabilmektir canım İpek' ciğim ,açılan rızık kapılarına her daim şükretmek, gelen işlere de Rabbimizin hediyesi olarak bakabilmeliyiz. Her daim tevazu sahibi olmalı, beklediğimiz işler olmadığında da tevekkül etmeliyiz" demişti. Yaradan mutlak her kulu için en hayırlısını nasip eder. tasavvuf programları çok seyredilmişti, internette bile hala binlerce seyredilme almış her program...
Hayat Nur Artıran hocanın derin bilgisi, müthiş ışığı, ekrana yansıyan duru ve saf hâlinin karşılığıdır bu başarı. Bendeniz sadece hoca ve seyirciler arasında bir köprüydüm. Sayesinde bende bilgi sahibi oldum.
Allah bilgilerini yıllarca paylaşmayı nasip etsin sevgili hocamın. Çok güzel insandır burdan da hem ona hem sevenlerine selam olsun diyelim.
Bu sürede sinema filmleri de yaptın, devamı gelecek mi?
İnşallah, doğrusu her yıl bir-iki sinema filminde oynamak istiyorum. Başrol olması önemli değil, zaten sinema projelerine hiç o bakış açısıyla yaklaşmam. yeter ki hikayesi ve oynayacağım karakter beni heyecanlandırsın, kalp atışlarımı yükseltsin. Hatta bazı rollerde çokça araştırma, bazen de arşiv çalışması gerektiği için harika bir süreç oluyor benim için. Severim çalışmayı.
Biliyorum çok çalışkansın astrolojik açıdan da haritanı bildiğim için 6. Evinde bütün gezegenlerin. Bir dönem astroloji dersleri de almıştın değil mi?
Ya evet huyum işte neye ilgi duysam mutlaka eğitimini almak isterim. Yıllar önce kısa bir dönem ders aldım sadece kişinin astrolojik haritasına yüzeysel bir şekilde bakabiliyorum.
Transit açılara filan, amatörce işte. Sezgilerimle birleştirince kişi hakkında az da olsa bir analiz çıkıyor. Kişilik analizine faydası olabiliyor. Ama öyle günlük fallara filan inanmam. Harita kişiye özeldir geleceği de yaradan bilir. İnanç noktasından öteye geçmem, geçilmesini de hoş bulmam. Gaybı ancak Allah bilir. Zaten bu konularda da seninle çok benziyoruz sen de o inançta olduğun için seni hep farklı ve özel tutarım diğer astrologlardan.
​HASTABAKICI KEDİLER
Sağol İpekciğim , ayrıca röportaj içinde çok teşekkür ederim biraz özel hayata dalsak mesela kedilere sokak hayvanlarına olan aşırı ilgini biliyorum ama bunu sosyal medyadan çok paylaşmıyorsun neden?
Doğru aşırı ilgiliyim benim annemin kızkardeşimin kedileri var aynı zamanda apartman bahçesindeki kediler var, her gün onlara yemek veririm ilgilenirim onlarla. Yani o kadar ki bir iş için 10-15 gün şehir dışındaydım kedi bulamadım kaldığım yerde yollarda kedi aradım dokunayım seveyim diye. Kedilerin enerjisi çok başka ve şifa verici olduğunu düşünüyorum. Hatta yurt dışında bazı hastalar için böyle birimler bile kurulmuş, hasta bakıcı kediler.
Hasta kişilerle vakit geçiriyorlar alternatif şifacı oluyorlar hastalıklara karşı müthiş. Sosyal medyaya gelince o konuda biraz zayıfım daha aktif kullanmam gerek takipçilerim de aynı fikirde daha çok paylaşım istiyorlar.
TEMMUZ VE AĞUSTOS'TA TATİLE GİTMEM
Yaz tatile nerelere gidersin? Nereleri önerirsin Yeni Asır okuyucuları için?
Tatilleri ve gezmeyi çok severim birçok insan gibi. Fakat ne yazık ki üç yazdır çalışıyorum, sanıyorum bu yaz da öyle görünüyor. Temmuz-Ağustos aylarında tatile gitmem hem oldukça sıcak hem de çok kalabalık oluyor birçok belde, ya Haziran ya Eylül'de gitmeyi severim tatile.
Öneriye gelince benim favori yerim Bozburun'dur. Sakin, huzur dolu ve bakir bir yer. Kapadokya'ya gitmeyen varsa mutlaka gitmeliler, Museum Otel orada favori yerimdir.
Karadeniz için de Ayder Yaylası diyebilirim.
Bu arada Ayvalık, Bozcaada yıllardır gidemediğim ama çok sevdiğim yerlerdir.
Biraz da magazin sorularına geçelim takip ettiğin diziler ,oyuncular kimler?
- Diriliş dizisi beğendiğim ve taktir ettiğim bir iş. Bu yıl Vatanım Sensin ve İçerde'yi takip edebildim. Bergüzar Korel'in oyunculuğu teknik ve duygu performansı olarak kusursuz hayranlıkla seyrediyorum onu. Onur Saylak'ın canlandırdığı karakterde, müthiş dört dörtlük, iyi cast iyi reji, iyi proje. Bir projede seyrettiğin oyuncuların yerine başka oyuncuları koyamazsan zaten o doğru casttır. Mesela, Hayat Şarkısı dizisi Ahmet Mümtaz Taylan performansı Cesur Ve Güzel de de Tamer Levent in sahnelerini oyunculuk okullarında ders olarak paylaşmak gerek.
Son olarak bunca yıl iyi-kötü,acı-tatlı yaşanmışlıklarından biriktirdiğin küçük bir liste istesem neler dersin?
Kesinlikle ilk sırada Allah sevgisi ve iman olur.
İnanç sağlam tutar kişiyi, karşılaşılan olaylar yüzünden dalların, yaprakların sağa sola savrulsa da köklerinden asla sökemezler seni. Duaların gücüne çok inanırım. Hatta hediye vermek isteyen sevenlerimle karşılaştığım zaman, "Bana sadece dua edin, en güzel hediye o benim için " derim. Sonrasında güzel ahlaklı, iyi bir insan olabilmek için çaba göstermek önemlidir, derim. Adalet ve vicdan sahibi olmak insan olabilmenin özüdür derim.

OYUNCULUK ATÖLYESİ
Dönem dönem oyunculuk dersleri de verdin, devam ediyor musun hala?
Ders vermeye ilk Sadri Alışık Eğitim Merkezi'nde başladım daha sonra farklı okullarda oyunculuk atölyesi şeklinde devam etti. En son Sanatalog'ta dersler devam etti. Çok severek ve heyecanla yaptığım işlerden biridir. Genç arkadaşlardan ben de birçok şey öğreniyorum benim için de harika bir zihin egzersizi ,bilgilerimin tazelenmesi için iyi bir fırsat oluyor.
Gençlerin vizyonunu amaçlarını isteklerini anlayabilmek adına değerli saatler oluyor.