'İzmirlilerin güzelliğinin sırrı yaşam felsefesi'

NİHAN YARKENT

Ünlü dermatolog Yasemin Fatih Amato, bu kez genç kalmanın sırrını kaleme aldı.
Gençlik formüllerinin yer aldığı "Sihirli Dokunuşlar" aslında tam bir güzellik reçetesi sunuyor.
"Yaşlanmayı Yavaşlatmanın 99 Yolu", "Cevapları Merak Edilen 99 Soru" gibi ilginç bilgilerin de yer aldığı kitap, genç kalmanın yollarını gösterirken mutlu bir hayatın ipuçlarını da gözler önüne seriyor. Sayfalarını çevirdikçe estetikten botoksa, kırışıklıklardan iç huzuru yakalamaya kadar ne kadar şehir efsanesi varsa onların yerine bilimsel yanıtları bulacaksınız. Bilimsel derken korkmayın, Amato, hepimizin anlayacağı bir üslupla bunları kaleme almış. Destek Yayınları'ndan çıkan Amato'nun 6. kitabı "başucu" niteliği taşıyor.
Ünlü dermatolog Yasemin Fatih Amato, bu kez genç kalmanın sırrını kaleme aldı. Gençlik formüllerinin yer aldığı "Sihirli Dokunuşlar" aslında tam bir güzellik reçetesi sunuyor. Yasemin Amato ile kitabını ve genç kalmanın sırlarını konuştuk...
Sihirli dokunuşlar, belki de bir çok soruya yanıt veriyor. Peki sizin en büyük sihriniz nedir? Gençliğinizi ve güzelliğinizi neye borçlusunuz?
Gençlik ve güzelliğin kaynağını insanlar hep dışarıdan bekliyor. Oysa ki gençlik ve güzellik yani iç güzellik, ruhsal dünya ile ilgilidir. Her güne enerjik başlamanın beslenme ve spor yapmakla doğrudan ilgisi vardır.
Her şey kendini sevmekle başlar.
Kendini seven insan vücuduna da iyi davranır. İyi ve kaliteli beslenir. Ben böyle yaşamaya çalışıyorum. Sonra dıştan müdahaleler ile güzelliğe katkı sağlanır.
İÇ GÜZELLİK DIŞA VURUR
Öyle bir kitap ki insanın hem kendini hem de iç dünyasını güzelleştirmenin yollarını değil, hayatı güzelleştirmenin de ip uçlarını sunuyor. Peki bu yollara başvurmayanları nasıl bir yaşam bekliyor?
İç güzellik aslında yaşam felsefesi ile doğrudan ilgilidir. Kendini, doğayı en önemlisi yaratılanı yaradandan ötürü seven insanın iç güzelliği, dışına vurur.
Hayatı negatif yaşayan birisi için dışarıdan yapılacak hiçbir müdahale kalıcı olmayacaktır. O insanlar için mücadele sadece hayatın kendisi değil bizzat kendileri de olacaktır. Ne yazık ki böyle bir düzeni seçenlere gül dökülmüş değil, dikenli bir yoldan yürümek nasip olacaktır.
Diyelim ki 45'imdeyim. Hayatın tüm yükü omuzlarımda, bedenimi yıpratmış. Aynaya bakıp iç geçirdiğimiz eski yıllara kavuşmak için sihirli bir dokunuş var mı. Yoksa bu sihir bir yaşam biçimi mi olmalı?
Öncelikle 45 yaşına kadar hayat ile kavga etmiş birini birkaç müdahale ile eski günlere döndürmek mümkün değildir. Biz hastalarımıza hep erken müdahalenin önemini anlatıyoruz.
Onların danışmalarından mutlu oluyoruz. Ayrıca güzellik konusunda erken müdahale hem başarı oranını artırıyor hem de kalıcılık süresini uzatıyor. Seans sıklığı ve desteğin yerinde olması 45 yaşındaki birini 35'li yaşlarına döndürebilir. Ama 25'ine değil! Bunu söyleyen biri insanları yanlış yönlendiriyordur.
HAYAT KISA
Sizce, insan doğasının güzel olma dürtüsü vahşi bir tüketime yöneliyor mu? Güzelleşme uğruna bunca uğraş verirken yaşamı ıskalamak mümkün mü?
Güzel olma, insanın varoluşundan bu yana var olan bir duygudur. Ve insanlığın sonuna kadar da devam edecektir. O yüzden "tüketim" dediğimizde negatif bir söylem oluyor. İnsanlar ihtiyaç duyduğu için güzelleşmek istiyor. Ve bunu abartan da kişinin kendisi oluyor.
Biz hastalarımızın ihtiyacı olmayan hiçbir şeyi önermiyoruz, onlar istese bile... Bu noktadan olaya bakarsanız tüketimi vahşileştiren kişinin kendisidir.
Yaşamı ıskalayan insanlar var ama bunu güzelleşme uğruna değil, yaşam felsefeleri nedeniyle yapıyorlar. Hayat kendinizi üzecek ve sınırlayacak kadar uzun değildir.
AVRUPA'DAN ÖNDEYİZ
Bir dermatolog olarak İzmirlilerin güzelleşme çabası için ne düşünüyorsunuz? Neleri eksik, neleri gereksiz yapıyorlar?
İzmirli hanımlar genetik olarak şanslılar ayrıca yetişme tarzı olarak hayata güzel bakıyorlar. Bu yaşam felsefesi onları güzelleştiriyor zaten.
Ve kendilerini önemsiyorlar, belirli dönemlerde muhakkak bir işlem yaptırmasalar bile yanıma uğrarlar.
Eksiklikleri genelleştirmek zor ama kulaktan dolma bilgiler biz doktorları daha fazla yoruyor. Güzellik içten başlayıp dışa yansıyan bir şeydir.
En büyük zararı kişilere arkadaşları yapıyor. Çünkü her işlem herkese uygulanmaz.

Güzelleşme ciddi bir ekonomi aktörü haline geldi. Türkiye güzelleşme konusunda nerede? Sektör, toplumu doğru yönlendirebiliyor mu?
Yoksa bu iş magazinsel boyutta mı ele alınıyor?
Biz hem hastaların bilinci açısından hem de yenilikleri takip etme açısından birçok Avrupalı ülkeden öndeyiz.
Teknolojik imkanları takip etmede gayet iyiyiz. Sektörün geneli bozan sorunlar tabi ki de var. Ama genelleştirip bunu herkese mal edemeyiz. İlerleyen dönemde önümüze çıkacak en büyük sorun merdivenaltı işletmelerdir.
Magazinsel boyut güzellik kavramının içinde yer alıyor zaten. Özellikle de ünlülerin trendleri takip etmesi olayı magazinleştiriyor sadece.
Gelecekte nasıl bir güzellik kavramıyla karşılaşacağız?
Güzellik kavramı az önce de söylediğim gibi insan oldukça var olacaktır. O yüzden bu işi insandan ayrı düşünmek yanlıştır. Medeniyetimiz teknoloji ile birlikte ilerliyor, bu alanda sonuna kadar bu gelişmeden yararlanacaktır.
Gelecek dönem kişiye özel tedavilerin ön planda olacağı bir süreçtir. Her uygulama hastaya özel olacak. O yüzden güzellik standartları dönem dönem değilse de değişmeyen en önemli şey güzelliğin kendisidir.
KİTAPTAN SORULAR
Botoks mu dolgu mu?
Botoks dinamik çizgiler içinken dolgular mimik ve hiperaktif çizgiler içindir. Botoks kasların kasılmasını önlerken dolgularsa daha statik çizgiler de kullanılır, daha çok hacim vermek için dolgular tercih edilir.
Güzellik için sadece cerrahi çözüm mü var?
Eskiden estetik denildiğinde sadece cerrahi çözümler akla gelirdi. Özetle güzel görünmenin yolu bıçak altına yatmaktan geçiyordu. Şimdi artık işler böyle ilerlemiyor. Cerrahi çözümler en son akla gelen ve çok az kullanılan yöntemler içerisinde yer alıyor.

Tek bir işlemle gençleşme mümkün mü?
Tüm değişiklikleri tek bir işlemle düzeltmek mümkün değil. Bizim tercihimiz birçok tedaviyi kombine şekilde uygulamaktan geçiyor
Botoks için bir yaş sınırı var mı?
Aşırı kaşını çattan gençlere ne kadar çabuk müdahale edilirse o kadar iyi sonuçlar alınır. Botoks bir ilaçtır, tiki ve migreni olan ya da aşırı mimiklerini kullananlar için yaş sınırı yoktur.
Estetik yaptırmanın yaşı var mı?
Estetiğe ne zaman ihtiyaç varsa o zaman uygulanabilir ancak buluğ çağı hariç.
Estetik kesin çözüm değilse neden yaptırayım?
Neden evinizde tekrar kirleneceği halde temizlik yaparsınız? Yaşlanma siz yaşadığınız sürece devam eden doğal bir durumdur. Yaşlanmayı önleyemezsiniz sadece yaptıracağınız müdahalelerle erteleyebilirsiniz.
Bir gün de gençleşmek mümkün mü?
Bu soruya cevabım bir günde yaşamak nasıl mümkün değilse bir günde gençleşmek de mümkün değildir