İnsülin direnci yalanı!

HER İŞİN BAŞI SAĞLIK/ MERT ALPDÜNDAR

Sağlıkta kolestrol tartışmasının ardından şimdi de 'insülin direnci' tartışması çıktı. İzmirli tanınmış kardiyoloji doktoru Zülfikar Danaoğlu, vücuttaki yağ oranının artması, hareketsizlik ve genetik faktörler nedeniyle oluşan ve obeziteye neden olduğu belirtilen insülin direnci ile ilgili Yeni Asır'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bugün insülin direnci teşhisi konulan hastaların yüzde 80'inin ilaç kullanmak yerine doğru bir yaşam tarzı ve doğru bir beslenme ile kilo verdiğinde iyileşebileceğini ifade eden Danaoğlu, "Pankreasınızın vücudumuzun kitlesine göre ayarlanmış belirli bir insülin üretme kapasitesi var. Bu kapasitenin üzerinde ihtiyaç doğuracak şekilde özellikle bolca şekerli ve unlu beslendiğinizde kilo alıyorsunuz ve dolayısı ile vücut kitleniz artıyor. Bu durumda insülin direnci var diye kabul edilen birçok hasta ise, doğru beslenip doğru bir yaşam tarzı ile kilo verince insülin seviyeleri normale dönüyor. Un, şeker ve benzeri gıdalardan uzaklaşarak, yeşil yapraklı sebzelerden bolca beslenerek ve sigara ile alkol kullanımını keserek fazla kilolarımızdan kurtulabiliriz. Yani düzgün bir hayat yaşayarak bu durumu düzletebiliriz. İlaç kullanmamıza da gerek kalmaz. Böylece paramız ilaca değil sağlıklı yaşam tedbirlerine gider" diye konuştu.
PANKREASA GÖRE KİLO
Oral antidiyabetikler bazı hastalar için bir tedavi seçeceği olduğunu ancak onların da pankreası olması gerekenden daha fazla çalıştırdığını ifade eden Danaoğlu, "İşin suyunu çıkarıyor. Bir kısmı pankreası daha da zorlayıp insülin artırıyorlar. Aslında yapılması gereken vücudunuzu kişinin kendine has pankreas kapasitesine uygun bir kilo, kas ve yağ içeriğine getirmektir. Kısaca ayağımızı yorganımıza, Tip 2 diyabet olmak istemiyorsak da göbeğimizi pankreasımıza göre uzatmalıyız. Yani kişi kilosunu pankrseasına göre ayarladığında sorun kendiliğinden çözülüyor" dedi.
AMERİKA'DA DA BÖYLE
Çok daha az oranda görülen ve vücudun kendi insülinini tanımaması şeklinde gelişen gerçek insülin direncinin olduğunu ancak bu hastaların insülün direnci teşhisi konulan kişilerin ancak yüzde 20'si civarında olduğunu belirten Danaoğlu, "İnsülin direnci diye kabul edilen birçok hasta ise, doğru beslenip doğru bir yaşam tarzı ile kilo verince insülin seviyeleri normale dönüyor. Burada direnç mi ortadan kalkıyor, hayır! Kişi vücut kitlesini pankreasına uygun hale getiriyor" dedi. İnsülin direnci konusundaki yanlış anlayıştan vazgeçilmesi ile gereksiz ilaç tedavilerinin de ortadan kalkacağını vurgulayan Danaoğlu, "Bu sözlerim hekimlere yönelik bir suçlama olarak algılanmamalı. Çünkü, bu ülkemize has bir sorun değil, Amerika'da da bu böyle" diye konuştu.
ŞEKER VÜCUT İÇİN ZEHİRDİR
"Kaba bir benzetme ile anlatırsak yükleme kapasitesi en fazla 100 kilogram olan kamyonetinize 130-140 kilogram yük yüklersiniz motor bunu bir şekilde kaldırır ama daha yüksek devirle ve daha çok yakıt harcayarak yapmak zorunda kalacaktır" diyen Danaoğlu, şöyle devam etti:

"Bu yükün de fazlasını giderek yüklerseniz, eninde sonunda motor en üst devirde çalışmasına rağmen aracınız ya yerinde sayacak ya da çok zor hareket edecektir. Üstelik siz o fazla yükü atıncaya kadar bu durum değişmeyecek ve yüksek yakıt faturaları ödeyerek motorun ömrünü daha kısa sürede tüketeceksiniz! Şimdi burada benzin yada mazota bir dirençten mi bahsedeceğiz? Vücudumuzda da durum benzerdir. Pankreasınızın vücudumuzun kitlesine göre ayarlanmış belirli bir insülin üretme kapasitesi var. Bu kapasitenin üzerinde ihtiyaç doğuracak şekilde özellikle bolca şekerli ve unlu beslendiğinizde kilo ve dolayısı ile vücut kitlesi artıyor. Şeker bir yakıttır ama aynı zamanda vücut için bir zehir gibidir. Vücut en kısa zamanda kurtulmaya çalışır."
YEDİĞİNİZDEN FAZLA YAKIN PROTEİNDEN KISMAYIN
Kilo vermenin ilk şartının yediğinden fazlasını yakmaktan geçtiğini dile getiren Zülfikar Danaoğlu, "O yüzden insülin direncim var kilo veremem diye bir düşünce doğru değildir" dedi. "Aldığınız enerjiyi ya şekeri ya yağı ya da ikisini birden kısarak azaltabilirsiniz. Zaten kavga yağı kısalım diyenlerle şekeri kısalım diyenler arasında devam ediyor" dedi.
KİŞİYE ÖZEL DİYET
"Ben amaç kilo vermek ise ikisini dengeli kısmaktan yanayım" diyen Danaoğlu, şöyle konuştu:
"Herkese uyan bir diyet ve egzersiz programı yoktur. Kişinin yeme alışkanlıkları ve ağız tadına göre bir diyet değil yaşam tarzı planlanmalı. Mesele tabiatınıza neyin zarar verdiğini tespit etmek ve buna uygun yaşamaktan ibaret. Ancak unutmayalım proteini kısmak makul bir seçenek değil çünkü başka sorunlara yol açıyor."
SORUN DOĞRU TANIMLANMALI
"İlk planda ve öncelikli olarak yapılması gereken bu fazlalıklardan kurtulmak iken, yoğunluktan başını kaşıyamayan hekim tarafından yaşam tarzı ve beslenme ile kilo vermenin önemi üstün körü geçiştirilip ilaca başlanıyor" diyen Danaoğlu, şöyle dedi:
"Hasta da 'Benim insülin direncim var zaten benim yapacağım fazla bir şey yok' deyip durumuna hemen razı olmaya hazır. Tedavi amaçlı verilen ilaçların büyük kısmı zaten yüksek devirde çalışan pankreasın daha fazla çalışmasını ve yukarıdaki kamyonet örneğindeki gibi pankreasın kilometresini doldurmadan işlevini kaybetmesine yol açıyor. İşte bu duruma gelmemek için yukarıdaki yanlış algının değişmesi ve sorunun doğru tanımlanması gerekiyor. Yanlış anlaşılan soru yanlış cevaplar getirir."