Fareli köyün kavalcısı gibi insanları ateşe sürükler

Her hafta farklı bir tarihi gerçeği ekranlara taşıyan Yalnız Kurt, merakla izlenen bir bölümle atv ekranında izleyicisiyle buluştu. Dahhak'ın 1976'da İzmir'de görev yaparken ışık evindeki gençlerle konuşmasını gösteren sahne, genç zihinlerin nasıl heba olduğunu da gözler önüne serdi. Bornova'daki ışık evinin yemekhanesinde Dahhak gençlerle bir araya gelir. Bir genç Dahhak'a şöyle der: "Hocam, bir kardeşimiz rüyasında Hz. İsa aleyhisselamı görmüş. Karlı zeminde adımlarının olduğu izlere basarak yürürken, kafasını kaldırdığında izleri bırakanın aslında siz olduğunuzu görmüş. Bu rüyayı nasıl yorumlarsınız?"

Dahhak cevap verir: 'Bazı rüyaların izaha ihtiyacı yoktur. Maşallah. Allah bu yolunuzu mübarek eylesin." Altay'ın amcası Halit söze girer, "Hocam biz de İsa mesihi görebilecek miyiz?" Dahhak kendini kast edip, genç beyinler üzerindeki etkisini artırmak için, "Görürsün ama gördüğünü anlamazsın. Belki İzmir'e gelip vazife yapar. Ama insanlardan pek azı varlığından haberdar olur. Onun hakim vasıflarından bilmeniz gereken, vaiz olmasıdır. Sizler altın nesilsiniz. Büyüyüp önemli mevkilere geleceksiniz. Bu kutlu dava omuzlarınızda yükselecek. O mübarek rüyadaki gibi izleri takip ederseniz varacağınız yol cennetinin kapısı olacak. Hem de sırat köprüsünde cebelleşmeden..." der.

ANNE VE BABANIN KATİLİ
Gençler kendisini hayranlıkla dinlemektedir. Bunlardan biri de Halit'tir. Oysa kumandan, onu bilgi alması için göndermiştir. Yavuz Yıldırım, kardeşine Dahhak'ın anne ve babalarının katili olduğunu söylemesine rağmen Halit, Dahhak'ın içten konuştuğu konusunda ısrarcıdır. "Öyle etkileyici ve inandırıcı konuşuyor ki ne kadar talebe varsa, hepsi arkasından ölüme gidecek kadar çok seviyor onu" der. Kumandan şöyle yanıtlar: "Fareli köyün kavalcısı gibi sihirle insanları peşine takarak ateşe sürükler. Buna izin vermeyeceğiz. Altın nesil diyerek nesilleri heba edecek bu hain!"

'HATA YAPTIĞINDA HERKES GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRECEK!'
■ 1976'da Bornova Camisi'ne gelen Kumandan, abdest alırken yanındaki Dahhak söze başlar: "Tertemiz Müslümanlara suç isnat ettiğin için günahlarından tövbe etmek istedin diyelim. Onca cami varken neden benimkine geldin?" Kumandan, "Allah'ın evi diye geldim buraya. Ne zaman senin oldu? Senin hatanı kolluyorum. Er ya da geç hata yapacaksın. Menşei bizden olmayan itikadın, sonucunu kollayarak iş yaptırıyor sana. Hata yaptığında herkes senin gerçek yüzünü görecek" diye yanıtlar. Dahhak, "İnsanlar güçle zıtlaşmaz, uzlaşır" diyerek iyice küstahlaşır. qKumandan iyice sinirlenerek, "Dinlerin kardeşliği palavrasıyla Peygamber efendimizin ismini ezandan kaldırmanıza asla izin vermeyeceğiz. Bunu da böyle bil..." diye cevap verir.