Atatürk'ün önemini ve değerini farkettiğimde ilkokul öğrencisiydim. Beş yıllık ilk öğretimim boyunca her 10 Kasım'da Alsancak'taki evimizden çıkıp Gazi İlk Okulu'na yürürken bir demet kasımpatı alır okuluma götürürdüm. 10 Kasım demek bu ülkenin kurulmasını, varlığımızı, özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz Atatürk'ümüzü aramızdan ayrılışı nedeniyle andığımız gün demekti. Çiçekleri okuldaki heykelinin önüne koyar o günü Atatürk üzerine yapılan konuşmalarla, okunan şiirlerle geçirirdik.
***
"Atatürk'ü neden yasla anıyoruz?" sorusunu çok sormuştum kendi kendime. 10 Kasım'da eğlence yerlerinin kapalı olması, özgürlüklerin kısıtlanması; özgürlüğü en çok savunan Atatürk'e ters gelen bir şey değil miydi?
Bu soruyu soran ne çok kişi varmış büyüdükçe farkettim. Ve rahmetli Ercan Arıklı'nın Gelişim yayınlarında Hıncal hocamın (Uluç) çıkardığı Erkekçe'de yazıişleri müdürü olarak çalışırken bu soruyu soran arkadaşlarımla, 10 Kasım'lar yas günü olmaktan çıkarılmalıdır mücadelesi verdik. Yıllarca dergimizde bu konu ısrarla yazıldı, çizildi ve sanıyorum yasa değişikliğinde önemli bir rolümüz oldu.
Atatürk ilk kez 10 Kasım 1988'de yas tutulmadan anıldı...
***
Bizler Atatürk sevgisi, Atatürk'ün bu ülkeye neler kazandırdığı bilgileriyle donanımlı bir şekilde yetişirken bir kısım Atatürk düşmanları da boş durmuyormuş demek. Şeriat özlemi çekenlerin bu ülkeyi karanlıklara sürüklemek için sinsi planlar yaptıkları farkedildiğinde toplumun tepkisi büyük oldu. Yine bir 10 Kasım'da, 1996'da on binlerce kişi, Ankara'da şeriata geçit yok pankartı altında Anıtkabir'e yürüyerek, Ata'nın manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu. O gün Anıtkabir'i 1 milyon kişi ziyaret etmişti...
***
Çocukluğumda, doğum günü 10 Kasım olanlar doğum günlerini şarkılar türküler söyleyerek kutlayamıyorlar, o gün dünyaya gelenler için ne kadar şanssız bir rastlantı diye düşündüğüm de olmuştur...
Daha sonraları 10 Kasım'da kimler doğmuş, kimler ölmüş, 10 Kasım'larda neler olup bitmiş diyerek arşivleri karıştırıp notlar aldığım da...
Şimdi internette bir tıklayışta tüm bilgiler önünüze çıkıyor ama ben sararan defter yapraklarım arasından seçtiklerimle her seferinde nostalji yaşamayı tercih ediyorum.
***
Önce 10 Kasım'da doğanlara bakalım: Sevgili hemşehrim ve dostum Mustafa Denizli (1949). Doğum günün kutlu olsun...
Sonra Protestan reformunun lideri Martin Luther (1483), Beethoven'in 9. Senfonisi üzerine "A Song Of Joy"u yazan Alman yazar Schiller (1759), eski Ankara Belediye Başkanı ve politikacı Vedat Dalokay (1927), western filmlerinin ünlü bestecisi Ennio Morricone (1928), 1975'te Jaws filminde canlandırdığı polis şefi rolüyle hatırladığımız Amerikalı sinema oyuncusu Roy Schider (1932), 1966'da Blowup (Cinayeti Gördüm) filminde canlandırdığı fotoğrafçı karakteri ile unutulmazlar arasına giren İngiliz film artisti ve yönetmen David Hemmings (1931)...
***
10 Kasım'ların önemli olaylarına gelince; kız çocukları ve kadınları ilgilendiren iki önemli adım var...
1908'de kız çocukların eğitimi için çalışacak olan Cemiyet-i Hayriye-i Nisvaniye, Zekiye Hanım tarafından Selanik'te kurulmuş; 1918'de de Darülbedayi'ye ilk kız öğrenciler alınmış. Onlardan biri de Afife Jale...
***
1938'de Atatürk'ün vefatı üzerine boşalan cumhurbaşkanlığına İsmet İnönü seçilmiş, 1953'te de Atatürk'ün naaşı Anıtkabir'e taşınmış...
***
Şimdi 10 Kasım'larda Atatürk'ün sevdiği şarkı ve türküler de söyleniyor, Atatürk konseptli konserler de veriliyor.
Atatürk, İslam tarihinin tek devrimi Türkiye Cumhuriyeti devrimini gerçekleştirdi. Çağdaşlık, barış ve uygarlık getirdi. Biz aydınlık bir memleketin çocukları olarak doğduk.
Atam sana söz: Öyle de öleceğiz...
