Geçen hafta Dubai dönüşü gözümden uyku akarken gazeteme yetiştirmeye çalıştığım Dubai yazısında eksik kalanları tamamlayalım...
Genelde Dubai bir ülke olarak biliniyor. Oysa Birleşik Arap Emirlikleri'nin (United Arab Emirates) 7 emirlik eyaletinden biri. Kendi iç işlerinde bağımsız olan bu emirlikler dış işlerinde başkent Abu Dabi'den yönetiliyorlar.
***
Geçen hafta Dubai'de 38- 40 derece sıcakta boğulurken şu anda İstanbul'da 10 dereceye düşen sıcaklıkta yıllardır en soğuk ekim ayını yaşamanın şaşkınlığı içindeyim. Bir hafta içinde 30 derecelik bir fark inşallah hasta etmez. Dubai'de yaşayanlara en serin mevsimin hangi aylarda olduğunu sordum. Kasım, aralık dediler. Sıcaklık 30 dereceye düşüyormuş...
***
Kırk yıl öncesinin çölü bugünün mini New York'u olmuş. O günlerde balıkçılık ve ticaretle uğraşan Dubai şimdi ticaretle birlikte turizmden de büyük gelir elde ediyor. Doksanlarda Dubai'nin zenginleşmesinde önemli rol oynayan petrol artık tükenmiş durumda. Oysa Abu Dabi'nin daha yüz yıllık rezervi olduğunu öğreniyorum.
***
Dubai mükemmel bir şehir planlamasına sahip ve yeşil alanlarını gördükçe kıskanıyorsunuz. Biz cennet gibi ülkemizin yeşilini yok ederken Araplar büyük düşünüyor ve mucizeler yaratıyorlar...
***
Geçen haftaki yazımı okuyan Atatürk Lisesi'nden sınıf arkadaşım Hakkı Toros hemen telefonla arayıp beni uyardı. "Aman Ali dikkat et!" dedi. "2020 Expo adayları arasında Dubai'de var ve İzmir'in en önemli rakibi."
Uyarı nedeni şu: Dubai'yi fazla översem İzmirliler onlara ihanet ettiğimi sanabilirlermiş.
Hakkı neredeyse 50 yıllık arkadaşım. İstanbul'daki Denizcilik Fakültesi Gemi Makina İşletme Mühendisliği Bölümünden
mezun olduktan sonra, Denizciliğin merkezi İstanbul olmasına rağmen İzmir'e dönen ve İzmir için çok şeyler yapmış özverili bir İzmir sevdalısı. Kendi sektöründe İzmir'de İstanbul bağımlılarının ve hayranlarının görev yaptığını düşünüyor ve bana bu sitemini sıkça aktarıyor. Hakkı'dan söz ederken onun sitemini de dile getireyim dedim...
***
Gelelim 2020 Expo'suna. İzmir ve Dubai'nin dışında üç aday daha var. Brezilya'dan Sao Paolo, Rusya'dan Ekaterinburg ve Tayland'dan Ayutthaya şehirleri. İzmir'in daha önceki deneyimleri, zengin tarihi ve coğrafyası bir avantaj olarak görülse de Dubai müthiş gelişmesi ve İzmir gibi ulaşım açısından avantajlı bir bölgede oluşuyla diğer rakiplerimiz arasından sıyrılıyor...
Uçakta sol yanımda bir Brezilyalı kadın oturuyordu. Yol boyunca sohbet ettik. Sao Paula'lı bir yazar olduğunu, Dubai ve Abu Dabi'yi ziyaret ettiğini İstanbul üzerinden ülkesine döneceğini söyledi. O da Dubai'yi çok beğenmiş. Acaba Brezilya Sao Paolo'lu bu yazarı gözlemleri için yollamış olabilir mi diye düşünmedim değil... Expo seçiminde dualarım tabi ki İzmir için. İzmir seçilirse bu işin altından fevkalade kalkar. Ama 160 ülke oylayacak ve Olimpiyat seçiminde olduğu gibi dışarda çok itibar kaybeden ülkemin bu seçimde de işi zor. 27 Kasım'da seçim var. İnşallah seçiliriz...
***
Devasa iki cami gördüm. Diğerleri minyatür gibi. Ezanı farklı bir makamdan okuyorlar. Dubai-1 televizyonunda ezan saatinde olağanüstü bir ses namaz vaktini muhteşem bir yorumla bildiriyor. AVM'leri gezerken duyduğum ezan seslerine de hayran kaldım. Hafızlar harika, insana saygı on numara. Bizim camilerimizin çoğunda sahra hoparlörlerinden sonuna kadar açık volümle, kötü seslerden dinlediğimiz ezan, insana huzur vereceğine işkence oluyor. Arap, ibadete çağırdığı insanları Allah'ın huzuruna naif bir biçimde davet ediyor.
***
Yazlığımın bulunduğu Sultanköy'de belediye hoparlörlerinden avazı çıktığı kadar bağıran imam yüzünden bayram namazına gitmedim. Hükümetin bu konuya el atması ve bir devrim gerçekleştirmesi en büyük hayallerimden biri...
***
Çalışma hayatında yabancı nüfusu beyaz yakalılar, tüccarlar ve işçiler olarak üçe ayırmak mümkün. Yöneticiler Amerikalı, Avrupalı ve Araplar'dan oluşuyor. Tüccarlar dünyanın her tarafından... İşçiler ise Uzak doğu, Hindistan ve Pakistan ağırlıklı. Şartları iyi ki, işlerini büyük bir sevgi, keyif ve içtenlikle yapıyorlar. Yüzleri gülüyor, hepsi mutlu olduklarını söylüyorlar.
***
Dubai, sıcaktan nefret etseniz de görmeniz gereken bir emirlik. Bu yıl ilk kez bir müzik fuarı düzenlediler. Fuar seminerler halinde geçti. En popüler konuk Amerikalı müzik yapımcısı, orkestra şefi, besteci ve aranjör Quincy Jones'du... Sanat hayatı boyunca 79 kez Grammy ödüllerine aday gösterilen ve 27 kez kazanan, Michael Jackson'ın "Thriller" ve "Bad" albümlerinin yapımcısı Quincy Jones...
Belli olmaz belki de seneye bizim sanatçılarımızla bir Dubai çıkartması yaparız...
