• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kadın olmayı sanki kendileri mi istediler? Kenan Evren ARMAĞAN PINAR ADANAR

"Kadın olmayı sanki kendileri mi istediler?" (Kenan Evren)

armagan.adanar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.08.2015, 00:00
Oldum olası bir durumu tanımlayan olumsuzluk içeren tanımlamalardan hoşlanmam. Tıpkı "dul" kadın tanımlamasında olduğu gibi. Bilinenin aksine dul kelimesinin karşılığı boşanmış kadın ya da erkek değildir, eşi vefat etmiş kadın ya da erkektir. Oysa bizim coğrafyamızda "dul" kelimesi müsait olma anlamına gelmektedir. Ve özellikle kadınlar için kullanılmaktadır. Neye müsait olduğu tartışılır!
Kadın kelimesi baştan sona cinsellik, buram buram pornografi mi içermek zorundadır? "Kadın" birinin Fahriye ablası olmak zorunda mıdır? Ya da "sen sus kadınsın" sen ne bileceksin? İstediğin kadar birey olma mücadelesi ver, bir'i olma mücadelesi ver yine de sen "sus kadınsın"dan bir adım öteye geçemiyorsun. Masada tuz olmadığı için seni bir'i olarak görmeyen bir adamdan dayak yiyorsun ne kadar küçük düşürücü değil mi? Bunu ben değil sen söylüyorsun "masada tuz olmadığı için dayak yedim" diyorsun. Oysa karşındaki adam sıfatını taşıyan ve bir'i olamadığı için büyük bir aşağılık kompleksi içinde debelenen kişi hiçbir koşulda sana el kadırmamalı ama işte sen bir kadın olarak bunun farkında değilsin. Annen de kimbilir ne için kaç defa babandan dayak yedi! Üniversite bitirirsin, yüksek lisans yaparsın yine de "sen sus" kadından öteye gidemezsin. Karşındaki kişi seni öyle bir küçümser ki öfken bile çaresizliğe dönüşür çünkü ona ulaşma ve kendini anlatma yolun yoktur. Deneme bile, çünkü o sadece gördüğün kadar bir'i.
Kadın kendi değerinin ve kimliğinin yani kim olduğunun sadece cinsel bir obje olmadığının farkına varmadan ve bu düşünceyi hazmetmeden "bir şey" olamaz. Peki bir kadın nasıl olur da kendi kimliğinin farkında olmadan adeta "adı yok" misali yaşar. Burada kimlikten kastetilen kadının eğitimli, meslek sahibi olması anlamına gelmiyor. Kadının kendine değer vermesi, insan olarak sadece bu dünyadaki varlığından dolayı bir anlam ifade ettiğini bilmesi, kendini sevmesi ve bedeniyle barışık olması anlamına geliyor. Erkek şiddetinden dolayı o kadar çok penise imrenen kadın var ki etrafımızda. Erkek gibi kadınlar bunlar, öyle olmak gerektiğini özümsemişler çünkü başka türlü yaşamlarını devam ettirme imkanları yok. İngilizce de sevdiğim bir kelime olan "survive" yani hayatta kalma mücadelesini bu şekilde davranarak verebiliyorlar. Çünkü kadın gibi davrandıklarında itiliyorlar, kakılıyorlar, cinsel obje oluyorlar!
Kadının yanında pozitif ayrımcılık yapıyormuş gibi görünen insanlar ki bunlar yasa yapanlar bir gün geliyor işte "sen sus kadın" diyerek inandırıcılıklarını da kaybediyorlar. Anneler- babalar kızlarınıza önce insan oldukları için kendilerini sevmelerini, değer vermelerini öğretin. Kızlarınızı okutun ama en önemlisi onları oğullarınızdan güçsüz görmeyin. Ötekileştirmeyin. Duygularını ifade etmeyi, anlamanın ve anlaşılmanın hazzını öğretin. Yaşamda varolmasının insanlık için ne büyük bir anlam yarattığını hissettirin. İtip kakmayın. "Sen sus, daha çocuksun" demeyin bırakın konuşsun, kahkaha atsın. Bir gün bu coğrafyadaki bağnazlıklara karşı gelecek cesarete sahip olduğunu bilerek büyüsün. "Bir'i" olmanın cesaretine sahip olsun!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA