• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İzmir Operası’nın Palyaçolar’ı muhteşem BÜLENT GÜRLÜK

İzmir Operası'nın Palyaçolar'ı muhteşem

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.04.2015, 00:00
Sahne sanatlarında başarının sırrı sadece eserin yorumunda ya da oyunculuklarda değil, görselliği besleyen, süsleyen tüm ayrıntılarda iyi iş çıkarılmasındadır.
Hele bir opera eseri izliyorsanız, zaten ortaya çıkacak performanstan dört dörtlük bir keyif almanız müziğin, şarkıların, oyunculuğun, koronun ve dansların muhteşemliği kadar; dekor, kostüm, ışık ve renklerin de eseri ihtişamlı bir tabloya dönüştürmesiyle mümkündür.
Elbette bunca faktörü aynı çizgide tutmak ve seyirciyi hoş duygularla salondan uğurlayacak bir harman yaratmak her şeyden önce rejisörün elindedir. Hem sahneleri iyi kurgulamak hem de ekibini doğru seçerek onlara güvenmek zorundadır. Bu arada orkestranın tempolarında ve müziğin sahnedeki aksiyonla uyumunda ise şefin mahareti kendini gösterir.
***
Tüm bunlardan bahsetmek durduk yerde aklıma gelmedi... Gerçek şu ki, her yönüyle uyumun, başarının üst düzeyde sağlandığı eserlerle karşılaşmaya alışkın değiliz. Özellikle operalarda rejinin zayıflığı ve durağanlık en büyük 'aksama' nedeni olarak önümüze çıkmıyor mu?
Ama cumartesi gecesi, İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin Elhamra'da sahnelediği Ruggero Leoncavallo'nun 'I Pagliacci' (Palyaçolar) operasında, dört dörtlük bir keyif almamıza gölge düşürecek boyutta bir eksiklik göze çarpmadı. Orkestra şefliğini sevgili Tulio Gagliardo Varas'ın, yönetmenliğini ise Önder Gökseven'in üstlendiği iki perdelik operanın ilk gösterimi olmasına rağmen, aksilik yaşanmayan, gayet canlı, enerjisi ve temposu yüksek bir oyun izledik.
***
'Pagliacci' gibi hüzün ve coşku, şenlik ve çatışma karşıtlıklarını aksiyona yansıtan, koroyu en işlevsel biçimde kullanacak sahne derinliği yaratmayı başaran Önder Gökseven'i kutluyorum. Gökseven, oyunun dramatik yönünü çarpıcı şekilde öne çıkaran bir reji zekası ortaya koymuş...
Turneye gittikleri kentlerde sergiledikleri gösteride olduğu gibi, gerçek hayatta da eşinin kendisini aldattığını öğrenen palyaço 'Cannio' karakterini canlandıran tenor Aydın Uştuk, gerek duygusal değişimlerini yansıtan oyunculuğu, gerekse olağanüstü seslendirdiği partileriyle oyunun adeta lokomotifiydi. Uştuk, hele birinci perdenin sonundaki palyaço aryasıyla hem ağladı hem de yaşadığı acıyı dirhem dirhem hissettirerek hepimizi ağlattı. Helal olsun onun sesine ve yüreğine!
***
Başroldeki diğer solistler; palyaçonun Silvio'ya aşık olan eşi Nedda'da soprano Birgül Su Ariç, Tonio'yu oynayan bariton Tamer Peker, Silvio'da bariton Nejat Beğde ve Arlequin'i seslendiren Tankut Eşber de başarılı performanslarıyla dikkat çektiler.
'Oyun içinde oyun' yapılan Pagliacci'de karakterlerin kılıktan kılığa girdiği renkli ve komik görüntülerin, solistlerin rol yeteneğini zorlayan, çok etkili oyunculuk gerektiren iddialı bir tarafı da var. Bunun altından kalkan oyuncuların zamanla daha da iyisini yapacaklarından kuşkum yok.
Bunun dışında koroya bayıldığımı, hatta her zamankinden fazlaca iyi bulduğumu söyleyebilirim. Oyuna sesleri kadar sahneleriyle de renk ve heyecan kattılar. Hepsini tebrik ederim.
***
Şef Tulio Varas'ın yönettiği orkestrayı da beğendim. Gayet istekli, canlı ezgileriyle ilgiyi baştan sona ayakta tuttular.
Bunun yanında sevgili Gülay Korkut'un 'Pagliacci'nin ruhunu yansıtan kostümleri, kullandığı renkler her zamanki gibi harikaydı. Tayfun Çebi'nin işlevsel, sahneyi boşa doldurmayan, derinlik sağlayan dekoru, yine Müfit Özbek'in ışıkları esere canlılık getirdi.
Emeği geçen kim varsa, tekrar tekrar teşekkürler...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA