Filiz İçke Önal

Lazer teknolojilerinde devrim üstüne devrim var

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Harika Çevikel, "Gözlükten veya kontakt lensten bağımsız bir hayat vaat eden lazer ameliyatlarında bıçaklı yönteme göre bıçaksız yöntem bir devrim, bıçaksız yöntemler içerisinde de Relex Smile ayrı bir devrimdir" diyor
Lazer teknolojileri uzunca bir süredir hayatımızda. Tıbbın birçok alanında başarı ile kullanılan lazerin, göz tedavilerinde de önemli bir yeri var. Lazerin görme kusurlarının düzeltilmesinde 1990'lı yıllardan itibaren başarıyla kullanıldığını biliyoruz. Her geçen gün daha mükemmeli hedefleyen gelişmeleri de alanda çalışan hekimlerden öğreniyoruz.
Lazer tedavilerinde gelinen son noktalar femtosaniye lazer ve Relex Smile yöntemlerini konuşmak üzere bir araya geldiğimiz Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Harika Çevikel, "Lazer ameliyatlarında 'bıçaksız yöntem' olarak da adlandırılan femtosaniye lazer bir devrimdir. Bıçaksız yöntemler arasında da Relex Smile bir devrim sayılır. Femtolasik yöntemi dünyada ve ülkemizde başarı ile uygulanıyor. Relex Smile ise, bıçaksız lazer tedavisini bir adım daha ileriye taşıdı" diyor. Sonuçları ile hasta memnuniyetini çok daha üst seviyelere taşımayı amaçlayan bu yöntemler hakkında Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Harika Çevikel ve Op. Dr. Özlem Polatlı ile konuştuk.
-Görme kusurlarının düzeltilmesinde Relex-Smile yöntemi nasıl bir yenilik getirdi?
Relex-Smile adı verilen bu yeni tedavi yönteminde, bütün cerrahi işlemler yine bıçaksız olarak tek cihaz üzerinde ve çok daha küçük bir kesi oluşturarak gerçekleştiriliyor. Bu sayede yüksek numaralarda dahi daha güvenli tedavi, daha hızlı iyileşme ve daha az kuru göz problemi ile karşılaşma gibi avantajlar elde edilirken, her yaştan farklı hastalar için gözlüksüz yaşama "merhaba" demek mümkün hale geliyor.
Femtolasik yönteminde bıçak kullanılmadan lazerle korneadan bir kapak kaldırılıyor. Daha sonra excimer lazerle göz numarası hedeflenen seviyede düzeltiliyor ve kapak kapatılıyor.
Relex Smile'da ise korneadaki düzeltme işlemi çok daha küçük, 3-4 milimetrelik bir kesiden gerçekleştirilebiliyor ve numara istenen seviyeye getiriliyor. Relex smile için, göz kusurlarının lazerle düzeltilmesinde gelinen son nokta diyebiliriz.
Özellikle yüksek miyoplarda oldukça doğru sonuçlar veriyor. Çok küçük bir kesiden işlem gerçekleştirildiği, kapak kaldırılmadığı için geride daha güçlü bir kornea kalıyor.
Daha sonra oluşabilecek kuru göz, batma, yanma gibi şikayetlerin de daha az olmasını sağlıyor.
-Ameliyat sonrası süreç, hasta için daha konforlu hale geliyordur sanırım...
Evet. Ameliyat sonrasında oluşabilecek göz sulanması, batma ve yanma gibi geçici şikayetler çok daha az görülüyor. İyileşme süresi daha kısa olan, daha güvenli bir yöntem.
-"İyi görme", operasyondan ne kadar süre sonra başlıyor?
Ertesi gün tam görme başlıyor.
-Yöntem için en uygun adaylar kimler?
18-40 yaş arası myop hastalar ve myop düzeyinden daha düşük astigmatı olan myop astigmatı olan hastalar. 10 numaraya kadar bu kusurlar Relex Smile ile düzeltilebiliyor.
-Yöntemden yararlanamayacak hastalar var mı?
Şeker hastaları, göz tansiyonu olanlar bu yöntemden yararlanamazlar. Relex smile yönteminin bir avantajı da, kuru göz hastalarına da uygulanabilmesi. Femtolasik yapılamayan hastalara Relex Smile'dan yararlanabiliyor.
-Operasyon ne kadar sürer?
Damla anestezisi ile göz uyuşturulduktan sonra operasyon gerçekleştiriliyor. Lazerin uygulandığı süre 22 saniye. Ama cihaz kendini test ediyor birkaç kez. O nedenle hastanın 10 dakika kadar ameliyathanede kalması gerekiyor.

Hastaya özel ve güvenli yöntem

Op. Dr. Harika Çevikel, lazer ameliyatlarının gelişim öyküsünü şöyle anlatıyor: "1990 yıllarının başından itibaren lasik cerrahisi bütün dünyada ve Türkiye'de başarılı bir şekilde yapılıyor. Fakat bu yöntemde korneadan 'mikrokeraton' adı verilen bıçak ile kapak kaldırılıyor, içerisine lazer uygulanıyor ve kapak tekrar kapatılıyor. Yunan hekim Pallikaris tarafından ortaya atılmış ve bütün dünyada myop ve hipermetrop ameliyatları için altın standart olmuş bir yöntem. Ama her yöntemde olduğu gibi orijinal lasik yönteminin de birtakım handikapları, sıkıntıları vardı ve bütün sıkıntılar bıçağa ait sıkıntılardı. Mesela siz hekim olarak hesap yapıyorsunuz, hastanın gözündeki düzeltme için 120 mikrondan kesmeniz lazım, derinliğiniz 120 mikron olacak. Ama bıçaklar 20-30 mikron sapmalarla çalışıyor. Yani siz 120 mikrondan kesmeyi ümit ederken, 140'tan da 100'den de kesebilirsiniz. Bu tip bir cerrahi için bu çok ciddi bir handikap. Çünkü tam gören bir göze ameliyat yapıyoruz. Yani hata payı sıfır olmalı... Lasik cerrahisinde insanların canını sıkan, başını ağrıtan sorunlar hep bıçakla ilgili sorunlardı."
-Bu sorunlar hastaya nasıl yansıyordu?
Kötü görme... Mutsuzluk... Hastayı mutsuz eden sonuçlar bunlar. Gözlükleriyle lensiyle görüyor; lensinden, gözlüğünden kurtulmak için bir anlamda estetik operasyona giriyor hasta ve bu tür bir şey başına geldiğinde mutsuz oluyor. Hastaya yansıyan kısım mutsuzluk.
-Bıçaksız yöntemler hayatımıza ilk kez ne zaman girdi?
2000'li yıllardan sonra bıçağa ait sorunlar giderilsin diye, "Düzeltmeyi yaptığımız gibi kesiyi de acaba başka lazerle yapabilir miyiz?" fikri ortaya atıldı ve dünyada lazerle ilgili devrim olarak nitelendirebileceğimiz femtosaniye lazerler ortaya çıktı. Bunların ilk prototiplerine göre şu an çok daha gelişmişleri var. Lazerlerde de öyle. İlk lazerlere göre şu anda beşinci, altıncı kuşak lazerlerle tedaviler yapılıyor. Daha güvenli, daha istenilen sonuçlara ulaşabilen lazerler bunlar. Femtosaniye lazerler için de öynı gelişmeler geçerli. İlk kez "bıçağa alternatif lazer" olarak ortaya çıktı ama daha sonra göz içini basıncını fazla artırmaması, korneanın yapısına uyması gibi birçok artı eklendi özelliklerine.
-Femtosaniye lazer, tam olarak ne yapıyor?
Femto saniye lazerler, kornea tabakasında küçücük gaz kabarcıkları yaratarak kapakçığı kaldırıyor. Bunu da bıçaksız yapıyor. En önemli özelliği tam istediğimiz oranda, istediğimiz yerden, istediğimiz kalınlıkta kapağı kaldırabilmesi. Bu da yapılan tedavinin son derece güvenli olması şeklinde hastaya yansıyor. İstenmeyen sonuçlar, sürprizler olmuyor.
Bıçaksız lazer teknolojisinin en önemli özelliği; hastaya özel olması ve istenen sonuçlara ulaşabilirliğinin çok yüksek olması.
Yapılan tedaviler:
Myop'larda 10 numaraya kadar
Hipermetrop'ta 6 numaraya kadar
Astigmat'ta 6 numaraya kadar düzelme sağlanabiliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.