Haldun Arslan

Kansersiz yaşam için ön çalışma

1982 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazandığımda annem ne sevinmişti. Hep "Doktor olun derdi" ve oldum. Gönlümden geçse de 2 çocuğuma aynısını diyemedim. İnandım ki, mesleklerini kendileri seçerse emeklilik yıllarında da uzun mutlu olarak yaşamlarını sürdürürler.
35 yıllık öğrencilik ve klinik meslek yaşantım oldu.
İnandım ki; mesleğim kutsal, yüce ve mesleğin elleri, O'nun elleri. Hissetmesini bilene! Çocuklarım büyürken mesleki yaşamımızı izlerken zorlukları gördüler lakin içindeki güzelliği fark edemediler.
Yaklaşık 35 yılın sonrasında hastalıkların görülme oranlarının değiştiğini gördüm.
Neden diye düşündüm hep, hastalığın oranları nasıl artmış insan inanamıyor.
Bugün hastalıkları anlatmak için artan özel günler farkındalığı artırmak için yapılıyor.
Özel günleri incelersen hepsi önemli, lakin kanser nasıl da önemli yer tutuyor ki, koca bir haftayı kaplıyor.
Okuduklarım ve gördüklerim karşısında zorda kalanın birey olduğunu görüyorum.
Kurulan sistem, kazanç sistemi olunca sonuçları da ortaya çıkıyor.
İlerleme olurken ahlaki/ etik değerleri yerine koymazsan, karşılaştığın sonuç yalpalayan değerleri ile acımasızca insanlığını yok eden makina düzeni oluyor.
MALİYETİ ONDA BİR
Çocuklarımız adına korkuyorum.
Onlar yarışmalı geçen yaşamlarında kendilerine zaman ayıramadan hedefe ulaşma derdine giriyorlar.
Besinleri paketlenmiş ürünler. Ucuz, kolay alınıyor ve kolay ulaşılıyor.
Güzel kızım endüstri mühendisi çıktı.
Bir gece ürün maliyetini anlattı.
Ürün maliyeti fiyatın onda biri demişti.
O zaman 1 liraya alınan gofret aslında 10 kuruşa mal olmakta.
Paketi, ürünün ham maddelerine toplam 10 kuruş!
Ellerinde kalmasın ve raf ömrü uzasın diye konan koruyucu maddelerine ise numaralar konmuş.
Mesela ekmekte bilmediğimiz üründen elde edilen E 924 ve E 948 maddeleri.
Adını koyamadığımız halsizlik ve sinirlerde biriktiği düşünülüyor.
O nedenle ekşi maya ekmek alın deniyor. Adını saymakla bitmeyen E sayıları ürünlerini koruyor ama bizleri koruyor mu?
SAHTE TOKLUK
Bir de ucuzlasın diye konan Nişasta Bazlı Şekere (NBŞ ) ne demeli! Etkisini vücudumuza yüksek oranda şeker aldığımız hissi vererek yapan ve sahte doymamızı sağlayan ürünler.
İnsülin mekanizmasını bozarak şişmanlıktan siroza, kansere, kalp hastalığına, karaciğer yetmezliği ile sonuçlandığıyla ilgili güçlü kanıtlarlar mevcut.
İstatistiki bu anlam, arabanız için düşükse sigorta poliçesi sattırıyor.
Hastalık olunca yüzde yüz kanıtlanmadı diyerek değeri yokmuş gibi bakılıyor.
Temel hedef satış olunca bakış açıları değişiyor. Tıp bilimi bunları tedavi ettiğine göre sorun kalmıyor.
Sayın Canan Karatay, öyle güzel anlatıyor ki bizlere de örnek oluyor.
Üniversitelerimiz bu konuda çalışma yapmıştır.
Yapılan çalışmaların halkın doğru bilgilendirilme hakkı için mutlaka anlatılması gereklidir.
Ayrıca tabip odaları bağımsız kurullar oluşturmalıdır.
Aksi halde kanser görülme oranlarını düşüremeyiz.
Sağlıkla kalın dostlarım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.