• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kurtuluş Savaşı kurgu değildir, işte ispatı HÜROL DAĞDELEN

Kurtuluş Savaşı kurgu değildir, işte ispatı

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.05.2013, 00:00
Tarih bilinci açısından, önyargılı ve kendi bilgi dağarcığımıza göre, "esas"ın peşindeyiz.
Doğru ne kadar gerçek olursa olsun, bizim için aslında "sıradan"dır, dikkate alınmaz. Tek doğru kendi bildiğidir genellikle Türk insanın...
Bu yüzden her kafadan bir ses çıkar; tarih disiplini yoktur bizde... Geçmişi yargılamayı, geçmişte yaşananları uluorta tartışmayı, geçmişi bugünden, kolaya kaçarak mahkum etmeyi bu yüzden baştacı yaparız.
İşte bu nedenle, bir süre önce "Yunanlılar, İzmir'e ellerini kollarını sallaya sallaya girdi, halka da bir şey yapmadı, dostça davrandı" diyecek kadar yüzsüz, tarihi bilinçten yoksun insanlar türedi aramızda...
Basit bir dille anlatılamaz bu yüzsüzlük...
Çünkü bunda Atatürk'ün başlattığı Kurtuluş Savaşı'nı yok sayma, hafife alma eğilimi olduğu çok açık...
Asıl vahim olan, bazı insanların da onlara uyması, inanması...
Bunun nedeni de bilgi cehaletidir.
***
Arşiv sorumlusu arkadaşımız Kemal Sağlam'ın, daha önce de Sarmaşık'ta yayınlanan tarihi dizilerde birlikte çalıştığı Yard. Doç. Dr. Mine Alacalı ile, bu iftiralara, tokat gibi yanıt olan, iki gündür okuduğunuz diziyi hazırladı bizlere...
Hazırladıkları dizinin daha ilk bölümünü okuyunca, insanımızın bağımsızlık mücadelesi vermek için nasıl can attığını, gördüğü işkence ve vahşet karşısında nasıl kanlı bir direnişe hazırlandığını hissettim.
Çünkü Yunan Ordusu, 15 Mayıs 1919'da İzmir'e girmeden önce onlara bu yolu açan devletlere, kimseye dokunulmayacağı hususunda söz vermişti yazılı bir belgeyle, ilk bölümde okudunuz...
Ancak onu hiçbir zaman yerine getirmediler, aksine vahşet uyguladılar, çoluk çocuk demeden Türkleri, Müslümanları kılıçtan geçirdiler.
İnsan okuyunca donup kalıyor yaşanan mezalime...
Ama tüm gerçek bu işte...
***
Dizide okuduğunuz belgeleri, bizim tarihçiler bugüne bıraksa, çoğu zaman "abartma" deriz, "bu kadar da olmaz" deriz.
Yapmadık mı, demedik mi?
Oysa arkadaşlarımızın hazırladığı, bugüne ve geleceğe gerçekçi bakan bu tarihi dizide anlatılan tamamen, yabancı basın kuruluşlarının tanıklığında, onların kaleme aldığı cümlelerle, kelimesine dokunmadan aktarıldı.
Yani yabancıların, Türklere uygulanan vahşeti, o gün yaşananlarla doğrudan aktarması, en büyük gerçektir bizler için...
Daily Express, Marmaduke Pickthall ve The Rock Hill Herald'da yayınlanan haberlerdir okuduklarınız...
Çevirisi de aylar süren titiz bir çalışmanın eseri...
***
Evet biliyorum, ben de daha ilk okuduğumda onu fark ettim, bu tarihi satırlarda, Hasan Tahsin'in Yunanlılara attığı ilk kurşundan tek satır yok...
Hem Mine Hanım'a hem de Kemal'e deelercae sordum bu konuyu atlamış olmayalım, diye, ama yoktu. bu belgelerle, milli derenişçimiz hakkında bir bilgi daha yoktu... Sadece bir karşı ateş açıldığı yazılmıştı, ötesini bulamadık.
Bu da şunu gösteriyor, aslında onların derdi bizim kahramanımızı anlatmak değil, savaşın vahşetini yansıtmak...
Sözün özü, bizler geçmişi yargılamak değil, o dönemde olanları tüm çıplaklığıyla anlatmak istedik sizlere... Bugün artık dost olduğunuz Yunanistan'ı gözden düşürmek hiç değil...
Geçmiş geçmişte kalmıştır artık. Dönemi, o yıllar çerçevesinde yargılayabiliriz ancak o da mümkün değil...
Çünkü bugünün gerçeği
, bugünün insanı, o günleri ancak anlatabilir, asla yargılayamaz.
Tek gerçek, bu ülkenin Kurtuluş Savaşı, birilerinin anlattığı, yaydığı gibi kurgu değil, bağımsızlığa bir başkaldırıdır.
Bu bir toplumsal haktır.

SÖZÜN ÖZÜ

İnsanlar başaklara benzerler. İçleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.
Montaigne

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA