Her şehrin sağduyulu, ortak akla ihtiyacı var. Bunun için de, en temel kaynak toplum... Toplumun öncelikle bir ortak akıl için harekete geçmesi, bunu kendi içinde örgütlemesi gerek...
Bu bir yaşam biçimi sonuçta...
Çünkü "ortak akıl" sorumluluk almaktır. Sağlıklı bir keint yapısı için mücadele verecek bilgi birikimi, örgütlü güç ve direnç, ortak aklın temelinde gizlidir.
İzmir böyle bir şehir... Toplumsal bilinçle hareket eden, neredeyse "ortak fikri" yaşamın her döneminde ortaya koyan bir kent kültürü örneğidir.
Ancak İzmir'deki toplumsal bilinç modeli, kapı kapı dolaşıp yanlışı doğruyu anlatmakla elde edilen bir sonuç değildir. Tamamen, bu toprağın kültürünün insanına yansıması... Bir anlaşma değil, yürek ortaklığı, fikir birlikteliğidir.
Her şey içten, doğaçlama...
Ancak bu toplumsal değeri harekete geçirecek, kuşaktan kuşağı aktaracak sivil toplum kuruluşlarına da ihtiyaç var... Doğruyu yılmadan savunan, insanına kucak açan, onları bilinçlendiren bir toplumsal güce...
**
İzmir'de böyle bir sivil toplum örgütü var, Ege Fikir Ortaklığı Derneği... İki yıl önce kurulan ve gün geçtikçe varlığını hissettiren bir sivil kuruluş sözünü ettiğim...
Bir grup izmir sever, yaşadıkları şehri korumak ve insanlarını bilinçlendirmek adına el ele vermişler...
Çoğu, üst düzey yönetici olan; mühendis, eğitimci, esnaf ve girişimci olan İzmirliler, sosyal yaşamın kalitesini yükseltmek adına çaba gösteriyorlar; zamanlarını, emeklerini, fikirlerini bir araya getirip paylaşmak adına...
Derneğin başkanlığını Mert Yılmaz üstlenmiş... Başkan yardımcıları Meltem Yiğit ve Özlem İncedoğan... Saymanlık görevi Kadir Karşıyakalı'nın, genel sekreter ise İlknur Şenay Yıldız...
Hepsi de İzmir'de tanınmış isimler... Danışma, kültür sanat, hayvan hakları, kadın kolları, gençlik kolları, proje, çevre ve doğa kurulları var, hepsi de İzmir'i karış karış gezen, inceleyen birer ekip...
Eksik olmasınlar önceki akşam beni de davet ettiler toplantılarına... Köşe yazılarımdan yola çıkarak, gazeteci kimliğimle fikirlerimi paylaşmam için...
Hiç düşünmeden katıldım ve sohbet havasında geçen keyifli bir konuşma yaptım kendileriyle... Bir İzmirli olarak onların çalışmalarından ve ortak akıl uğruna verdikleri mücadeleden etkilendim.
Örneğin, o akşam Hayvan Hakları Kurulu'nun, başkanları Ömer Kanar'la birlikte yaptıkları çalışmalar gündeme geldi, bir hayvansever olarak umut verici buldum emeklerini... Okulları geziyor ve öğrencilere, hayvanları koruma ve kollama konusunda bilinç eğitimi veriyorlar. Her hafta bir okul, bıkmadan, usanmadan...
**
İzmir bir mücevher.. Ancak onu koruyup geliştirmezsek bir gün birileri gelir, parçalar, kendine benzetir. Bunu engelleyecek yegane güç ise fikir birlikteliğidir, ortak akıldır...
Ege Fikir Ortaklığı Derneği işte bu amaçla kurulmuş; günden güne gelişiyor...
Misyonları; demokratik, laik, etkin hukuk devleti anlayışı içinde sanayici, işadamı, üniversiteler, eğitim kurumları, mesleki kuruluşlar, tüccar, sanatkar, bilim ve teknoloji uzmanları, işçi ve diğer sivil toplum kuruluşlarının birlikteliklerini, ekonomik, sosyal ve manevi güç birliği çerçevesinde teknoloji, sermaye, iletişim, fikir alışverişi koordinasyonunu sağlayarak zamanın hızlı değişim ve gelişmelerini yakından takip etmek...
**
Vizyonları ise İzmir'i ve ülkemizi ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda güçlendirmek amacıyla hızlı kalkınma projeleri ile daima üst seviyelere yükselterek, bölgemizin uluslararası ekonomik, sosyal ve kültürel ilişki, iletişim, temsil ve işbirliği ağlarının geliştirilmesini amaç edinmek...
Kutluyorum kendilerini; umarım bir çoklarının yaptığı gibi pes edip köşelerine çekilmek yerine mücadele kararlılığını gösterirler...
Ülkemin ve İzmir'in en çok buna ihtiyacı var; göstermelik davranışlara, sözde vaatlere değil...